18. yüzyılın sonlarında Batılı aydınlar Helenizmi yeniden canlandırmak istemekteyken Avrupalıların Hristiyanlık öncesindeki antik Yunan’a dönme özlemleri çoğu Yunan için şaşırtıcı ve bilinmedik şeylerdir. Buna rağmen Batılı devletlerin desteğiyle Mora Yarımadası’ndaki Yunanlar ikna edilip büyük bir ayaklanma gerçekleşmiş ve Osmanlı İmparatorluğu ciddi bir toprak kaybı yaşamıştır. Bu kitap 1821’de başlayan Yunan Ayaklanması’ndan günümüze kadar Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan siyasi gelişmeleri siyaset bilimi ve tarih literatüründen yararlanarak bir tarihsel arka plan olarak sunmaktadır. Kitabın ampirik verilere ayrılan kısmında ise Türk-Yunan ilişkilerinde 2004 yılından 2017 yılına kadar yaşanan 7 örnek olayın Türk basınınca nasıl sunulduğu incelemiştir. Çalışmada eleştirel söylem analizi üzerinden Söylem-Tarihsel Yaklaşım kullanılarak haber metinleri çözümlenmiş ve tarihsel arka plana bağlı kalınarak günümüzdeki siyasi meselelere açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Kitapta tartışıldığı üzere Türkler ve Yunanlar ortak bir coğrafya ve kültür alanı içerisinde uzun yıllar birlikte yaşamış iki millet olsalar da birbirleriyle savaşarak ve birbirlerini ötekileştirerek 100 yıl arayla modern ulus devletlerini kurmuşlardır. İki milletin birlikte sahip olduğu miras yalnızca ortak kültür değerlerini önceleyen romantik bir birikim olarak kalmamaktadır. Türk-Yunan ilişkileri tarihindeki savaşlar, krizler ve çatışmalar kimi zamanlarda ortak kültürü yok sayan bir seviyede iki tarafın zihnini şekillendirmektedir. Bu bağlamda, kitapta barış gazeteciliği yaklaşımı çerçevesinde Türk-Yunan ilişkileri konusu üzerinde durulmuş ve barış gazeteciliğinin Türk-Yunan ilişkileri için ne anlama geldiği tartışılmıştır.
Temel Değerlere Sahip Olmak, Bağlı Kalmak,
İnanmak Ve Sürdürebilmek Aşk’ına!..
18. yüzyılın sonlarında Batılı aydınlar Helenizmi yeniden canlandırmak istemekteyken Avrupalıların Hristiyanlık öncesindeki antik Yunan’a dönme özlemleri çoğu Yunan için şaşırtıcı ve bilinmedik şeylerdir. Buna rağmen Batılı devletlerin desteğiyle Mora Yarımadası’ndaki Yunanlar ikna edilip büyük bir ayaklanma gerçekleşmiş ve Osmanlı İmparatorluğu ciddi bir toprak kaybı yaşamıştır. Bu kitap 1821’de başlayan Yunan Ayaklanması’ndan günümüze kadar Türk-Yunan ilişkilerinde yaşanan siyasi gelişmeleri siyaset bilimi ve tarih literatüründen yararlanarak bir tarihsel arka plan olarak sunmaktadır. Kitabın ampirik verilere ayrılan kısmında ise Türk-Yunan ilişkilerinde 2004 yılından 2017 yılına kadar yaşanan 7 örnek olayın Türk basınınca nasıl sunulduğu incelemiştir. Çalışmada eleştirel söylem analizi üzerinden Söylem-Tarihsel Yaklaşım kullanılarak haber metinleri çözümlenmiş ve tarihsel arka plana bağlı kalınarak günümüzdeki siyasi meselelere açıklık getirilmeye çalışılmıştır.
Kitapta tartışıldığı üzere Türkler ve Yunanlar ortak bir coğrafya ve kültür alanı içerisinde uzun yıllar birlikte yaşamış iki millet olsalar da birbirleriyle savaşarak ve birbirlerini ötekileştirerek 100 yıl arayla modern ulus devletlerini kurmuşlardır. İki milletin birlikte sahip olduğu miras yalnızca ortak kültür değerlerini önceleyen romantik bir birikim olarak kalmamaktadır. Türk-Yunan ilişkileri tarihindeki savaşlar, krizler ve çatışmalar kimi zamanlarda ortak kültürü yok sayan bir seviyede iki tarafın zihnini şekillendirmektedir. Bu bağlamda, kitapta barış gazeteciliği yaklaşımı çerçevesinde Türk-Yunan ilişkileri konusu üzerinde durulmuş ve barış gazeteciliğinin Türk-Yunan ilişkileri için ne anlama geldiği tartışılmıştır.
Temel Değerlere Sahip Olmak, Bağlı Kalmak,
İnanmak Ve Sürdürebilmek Aşk’ına!..
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 115,50 | 115,50 |