Dünyada ve Türkiye’de Avrasyacılık

Stok Kodu:
9786052019894
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
272
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%25 indirimli
120,00TL
90,00TL
9786052019894
763352
Dünyada ve Türkiye’de Avrasyacılık
Dünyada ve Türkiye’de Avrasyacılık
90.00

Bu çalışmanın Türkiye açısından konusu, ‘soğuk savaş' sonrası dönemi kapsamaktadır. İkinci dünya savaşı sonrası dönemde ABD ile SSCB arasında yaşanan askeri, siyasi, ekonomik ve hatta psikolojik rekabet olarak tanımlanabilecek olan soğuk savaş, SSCB'nin dağılmasıyla birlikte sona ermiştir. Siyasi ve sosyal olaylar bugünden yarına değişebilen durumlar olmadıkları için onlarla ilişkili isimlendirme ve tarihlendirmelerin de kesin bir şekilde yapılamayacağı kabul edilmektedir.

SSCB'nin dağılmasından sonra yaşanan süreçte Türk dış politikasının önünde “Türk Dünyası” sayfası bir seçenek olarak açılmıştır. Bilindiği gibi, Türk Dünyası, Türkiye'de etkili olan bir kısım siyasi çev­reler, düşünürler ve araştırmacılar için her za­man gündemde olmuştur. Ancak, resmi düzeyde gündeme gelmesi, hükümet politikalarına yansıması 1990'larda gerçekleşmiştir.

Çeşitli dönemlerde, Türkiye gündeminde yoğun yer işgal etmesine ve bazı çevreler tarafından sahiplenilmesine rağmen Avrasyacılık, aslında ne kamuoyu, ne hükümet ne de ordu tarafından

Türkiye'nin ABD ve AB ile ilişkilerine karşı ciddi bir alternatif olarak ele alınmamıştır. Aslında bu durum, Rusya'dakinin aksine Avrasyacılığın Türkiye'de hiçbir zaman güçlü bir entelektüel temele sahip olmamasından kaynaklanmaktadır. Türkiye'de Avrasyacılık; entelektüel anlamda ulusalcılık, Kemalizm, Yeni Osmanlıcılık ve Pan-Türkizm gibi yaklaşımlar içerisinde erimiş bulunmaktadır. Rus Avrasyacılığı'nın jeopolitik, metafizik, dinsel ve felsefi birikimine kıyasla, sadece ‘Batı karşıtlığı' temelinde şekillenmiştir.

Bu çalışmanın Türkiye açısından konusu, ‘soğuk savaş' sonrası dönemi kapsamaktadır. İkinci dünya savaşı sonrası dönemde ABD ile SSCB arasında yaşanan askeri, siyasi, ekonomik ve hatta psikolojik rekabet olarak tanımlanabilecek olan soğuk savaş, SSCB'nin dağılmasıyla birlikte sona ermiştir. Siyasi ve sosyal olaylar bugünden yarına değişebilen durumlar olmadıkları için onlarla ilişkili isimlendirme ve tarihlendirmelerin de kesin bir şekilde yapılamayacağı kabul edilmektedir.

SSCB'nin dağılmasından sonra yaşanan süreçte Türk dış politikasının önünde “Türk Dünyası” sayfası bir seçenek olarak açılmıştır. Bilindiği gibi, Türk Dünyası, Türkiye'de etkili olan bir kısım siyasi çev­reler, düşünürler ve araştırmacılar için her za­man gündemde olmuştur. Ancak, resmi düzeyde gündeme gelmesi, hükümet politikalarına yansıması 1990'larda gerçekleşmiştir.

Çeşitli dönemlerde, Türkiye gündeminde yoğun yer işgal etmesine ve bazı çevreler tarafından sahiplenilmesine rağmen Avrasyacılık, aslında ne kamuoyu, ne hükümet ne de ordu tarafından

Türkiye'nin ABD ve AB ile ilişkilerine karşı ciddi bir alternatif olarak ele alınmamıştır. Aslında bu durum, Rusya'dakinin aksine Avrasyacılığın Türkiye'de hiçbir zaman güçlü bir entelektüel temele sahip olmamasından kaynaklanmaktadır. Türkiye'de Avrasyacılık; entelektüel anlamda ulusalcılık, Kemalizm, Yeni Osmanlıcılık ve Pan-Türkizm gibi yaklaşımlar içerisinde erimiş bulunmaktadır. Rus Avrasyacılığı'nın jeopolitik, metafizik, dinsel ve felsefi birikimine kıyasla, sadece ‘Batı karşıtlığı' temelinde şekillenmiştir.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 90,00    90,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat