"1998'de Poçitel'e geri dönen tek Müslüman aileydik. Etrafımızda doğal olarak sadece Hırvatlar vardı. Bir gün Hırvat olan manevi babamız bizi ziyarete geldi ve mandalina getirdi. Mahallede yaşayan Hırvatlar'ın bazıları ona saldırmaya kalkıştılar. Bunun üzerine o, Hırvatlar'a 'Ne yapıyorsunuz? Bana niye saldırıyorsunuz? Ben bir Hırvatım!' dedi. Hırvatlar'ın cevabı ise 'Çünkü o Baliyalara yardım ediyorsun' oldu ve onu dövdüler. Aslında sadece onu değil eşimi, kayınvalidemi ve o zamanlar 1.5 yaşında olan oğlumu da dövdüler.
... Bir gün eşim kucağında oğlumuzla evden çıkarken kahvehanede oturan adamlardan biri'Şimdi bebeğini öldüreceğim!' dedi. Bunun üzerine eşim o kadar sinirlendi ki oğlumuzu eve bırakır bırakmaz bir balta kaptı ve kahvehaneye gidip oradaki her şey i kırıp döktü. Ondan sonra kışkırtmaların hepsi durdu ve eşim 'Bunu çok daha önceden yapmalıydım! Onların anladıkları dil bu!' dedi...." S.D. (Müslüman, K, 35, Çaplina/kırsal kesim, yol üzerinde satıcılık yapıyor) "Savaştan önce sahip olduğumuz atmosferi hiç unutamam çünkü biliyorum ki asla geri gelmeyecek. O günleri çok özlüyorum ve üzülüyorum. İnsanlar birbirlerine ne kadar yakındı, ilişkiler ne kadar samimiydi ama o günler mazide kaldı" İ.B. (Müslüman, E, 76, Mostar/kent, emekli).
Elinizdeki kitap, 1992-1995 yılları arasında kanlı bir şekilde devam eden Bosna Savaşı ile birlikte evlerini, işlerini, arkadaşlarını, komşularını ve geçmişlerini yitiren, vatanlarını terk etmek zorunda kalan Bosnahlar'ın bir bölümünün savaşın değiştirdiği hayatlarından kesitler vererek yaşadıkları parçalanmışlık ile savrulmuşluğu aktarmakta ve savaşın üzerinden on yıl geçtikten sonra onların aracılığıyla ülkedeki geri dönüş gerçeğini gözler önüne sermektedir.
"1998'de Poçitel'e geri dönen tek Müslüman aileydik. Etrafımızda doğal olarak sadece Hırvatlar vardı. Bir gün Hırvat olan manevi babamız bizi ziyarete geldi ve mandalina getirdi. Mahallede yaşayan Hırvatlar'ın bazıları ona saldırmaya kalkıştılar. Bunun üzerine o, Hırvatlar'a 'Ne yapıyorsunuz? Bana niye saldırıyorsunuz? Ben bir Hırvatım!' dedi. Hırvatlar'ın cevabı ise 'Çünkü o Baliyalara yardım ediyorsun' oldu ve onu dövdüler. Aslında sadece onu değil eşimi, kayınvalidemi ve o zamanlar 1.5 yaşında olan oğlumu da dövdüler.
... Bir gün eşim kucağında oğlumuzla evden çıkarken kahvehanede oturan adamlardan biri'Şimdi bebeğini öldüreceğim!' dedi. Bunun üzerine eşim o kadar sinirlendi ki oğlumuzu eve bırakır bırakmaz bir balta kaptı ve kahvehaneye gidip oradaki her şey i kırıp döktü. Ondan sonra kışkırtmaların hepsi durdu ve eşim 'Bunu çok daha önceden yapmalıydım! Onların anladıkları dil bu!' dedi...." S.D. (Müslüman, K, 35, Çaplina/kırsal kesim, yol üzerinde satıcılık yapıyor) "Savaştan önce sahip olduğumuz atmosferi hiç unutamam çünkü biliyorum ki asla geri gelmeyecek. O günleri çok özlüyorum ve üzülüyorum. İnsanlar birbirlerine ne kadar yakındı, ilişkiler ne kadar samimiydi ama o günler mazide kaldı" İ.B. (Müslüman, E, 76, Mostar/kent, emekli).
Elinizdeki kitap, 1992-1995 yılları arasında kanlı bir şekilde devam eden Bosna Savaşı ile birlikte evlerini, işlerini, arkadaşlarını, komşularını ve geçmişlerini yitiren, vatanlarını terk etmek zorunda kalan Bosnahlar'ın bir bölümünün savaşın değiştirdiği hayatlarından kesitler vererek yaşadıkları parçalanmışlık ile savrulmuşluğu aktarmakta ve savaşın üzerinden on yıl geçtikten sonra onların aracılığıyla ülkedeki geri dönüş gerçeğini gözler önüne sermektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 238,00 | 238,00 |