Molla Sadrâ, klasik dönem İslam felsefesi geleneğinin en kapsamlı örneklerinden birini sunduğu Esfâr adlı eserinin dördüncü ve beşinci ciltlerini “tabiat bahisleri”ne ayırmıştır. Dördüncü ciltte arazların durumlarını ayrıntılı bir şekilde, cevherlerin durumlarını ise genel hatlarıyla inceledikten sonra elinizdeki beşinci ciltte cismânî cevherlerin hükümlerini ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. Molla Sadrâ için elinizdeki cildin temel gayesi, cisimlerin hakikatinin nasıl gerçekleştiğini ve cisimleri oluşturan temel bileşenlerin yani cisimleri oluşturan kurucu unsurların ne olduğunun tespit edilmesi olmuştur.
Bu ciltte öncelikle kelâmcıların cevher-i ferd görüşü çok sayıda delille iptal edilmiş, daha sonra buna binaen heyûlâ ve sûretin iki ayrı cevher olarak varlığı, bu ikisinin birleşimiyle ise cismin üçüncü bir cevher olarak varlığı ispatlanmıştır. Sonrasında ise heyûlâ ve sûret arasındaki ilişkinin hakikati ve keyfiyeti üzerinde durulmuş ve cismânî âlemin işleyişinin metafiziksel temelleri analiz edilmiştir.
Molla Sadrâ, önceki ciltlerde olduğu gibi bu ciltte de konuyla alakalı klasik dönemdeki çeşitli felsefî ekollerin temel tartışmalarını ve argümanlarını sistematik bir şekilde sunmakla kalmamış, konuları kendi felsefesi çerçevesinde daha sistematik bir hâle getirerek kendi analizlerini de doyurucu bir şekilde esere eklemeyi başarmıştır.
Molla Sadrâ, klasik dönem İslam felsefesi geleneğinin en kapsamlı örneklerinden birini sunduğu Esfâr adlı eserinin dördüncü ve beşinci ciltlerini “tabiat bahisleri”ne ayırmıştır. Dördüncü ciltte arazların durumlarını ayrıntılı bir şekilde, cevherlerin durumlarını ise genel hatlarıyla inceledikten sonra elinizdeki beşinci ciltte cismânî cevherlerin hükümlerini ayrıntılı bir şekilde ele almıştır. Molla Sadrâ için elinizdeki cildin temel gayesi, cisimlerin hakikatinin nasıl gerçekleştiğini ve cisimleri oluşturan temel bileşenlerin yani cisimleri oluşturan kurucu unsurların ne olduğunun tespit edilmesi olmuştur.
Bu ciltte öncelikle kelâmcıların cevher-i ferd görüşü çok sayıda delille iptal edilmiş, daha sonra buna binaen heyûlâ ve sûretin iki ayrı cevher olarak varlığı, bu ikisinin birleşimiyle ise cismin üçüncü bir cevher olarak varlığı ispatlanmıştır. Sonrasında ise heyûlâ ve sûret arasındaki ilişkinin hakikati ve keyfiyeti üzerinde durulmuş ve cismânî âlemin işleyişinin metafiziksel temelleri analiz edilmiştir.
Molla Sadrâ, önceki ciltlerde olduğu gibi bu ciltte de konuyla alakalı klasik dönemdeki çeşitli felsefî ekollerin temel tartışmalarını ve argümanlarını sistematik bir şekilde sunmakla kalmamış, konuları kendi felsefesi çerçevesinde daha sistematik bir hâle getirerek kendi analizlerini de doyurucu bir şekilde esere eklemeyi başarmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 382,50 | 382,50 |