Doğu - Batı Kıskacında Türkiye
Boyut:
14x21
Sayfa Sayısı:
231
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2004-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
Politika Siyaset/ Avrupa Birliği
Politika Siyaset/ Azınlıklar, Etnik Sorunlar
Politika Siyaset/ Dünya Siyaseti ve Politikası
Politika Siyaset/ Genel Politika, Siyaset Bilim, Siyaset Tarihi
Politika Siyaset/ Politik Akımlar - Hareketler
Politika Siyaset/ Siyaset Bilimi
Politika Siyaset/ Sol Hareketler
Politika Siyaset/ Uluslararası İlişkiler, Dış Politika
Tarih/ Diğer
Tarih/ Referans Kitaplar
Politika Siyaset/ Azınlıklar, Etnik Sorunlar
Politika Siyaset/ Dünya Siyaseti ve Politikası
Politika Siyaset/ Genel Politika, Siyaset Bilim, Siyaset Tarihi
Politika Siyaset/ Politik Akımlar - Hareketler
Politika Siyaset/ Siyaset Bilimi
Politika Siyaset/ Sol Hareketler
Politika Siyaset/ Uluslararası İlişkiler, Dış Politika
Tarih/ Diğer
Tarih/ Referans Kitaplar
%35
indirimli
275,00TL
178,75TL
9789758337958
419790
https://www.kitapambari.com/dogu-bati-kiskacinda-turkiye
Doğu - Batı Kıskacında Türkiye
178.75
Kurdukları büyük imparatorluk çatırdamaya başlayıp, Batı / Avrupa karşısındaki gerileme artık inkar edilemez hale gelince eski günlerine dönebilmek için karşısındakini, düşmanını daha yakından incelemeye yönelen Türkler sonuçta ‘Batılılaşmaya' karar verdiler. Artık 200 yılı geride bırakan ‘Batılılaşma' süreci çağdaşlaşmanın, modernleşmenin kendisinden başka bir şey değildi.. Öncelikle devletin tepesinde, siyasi elitte egemen olan bu kavrayış, asıl olarak devlet aygıtının, ordunun ve bürokrasinin çağdaş olanaklarla yeniden örgütlenmesi eksenindeki reformlarla ilerlerken, bir ölçüde topluma da nüfuz etti elbette. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Yeni Osmanlıları, İttihatçıları, Kemalistleri arkada bırakırken artık günümüzde AB üyesi olmaya dönüşen bu paradigmanın iktidardaki savunucusu ve uygulayıcısı eski İslamcı, yeni ‘muhafazakar-demokrat' bir partidir. Belki bu da bir paradoks olmaktan çok modernleşme sürecinin bir ironisi ya da bir başarısı olarak algılanabilir, ama 17 Aralık 2004'teki AB zirvesinden hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu serüvenin bu yılın sonunda yeni bir aşamaya gireceği kesin.Tarihin en büyük imparatorluklarından birinin bakiyesi, kendi iradesiyle Batılılaşmaya karar veren bir ‘büyük devlet' ve Batı'ya en çok yaklaşan, en modern ‘İslam toplumu' olan Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirip, geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmaya çalışmanın tam zamanıdır.Bu derlemedeki makaleler de bunu yapmaya çalışıyor.
Kurdukları büyük imparatorluk çatırdamaya başlayıp, Batı / Avrupa karşısındaki gerileme artık inkar edilemez hale gelince eski günlerine dönebilmek için karşısındakini, düşmanını daha yakından incelemeye yönelen Türkler sonuçta ‘Batılılaşmaya' karar verdiler. Artık 200 yılı geride bırakan ‘Batılılaşma' süreci çağdaşlaşmanın, modernleşmenin kendisinden başka bir şey değildi.. Öncelikle devletin tepesinde, siyasi elitte egemen olan bu kavrayış, asıl olarak devlet aygıtının, ordunun ve bürokrasinin çağdaş olanaklarla yeniden örgütlenmesi eksenindeki reformlarla ilerlerken, bir ölçüde topluma da nüfuz etti elbette. Tanzimat, Islahat, Meşrutiyet ve Cumhuriyet dönemleri Yeni Osmanlıları, İttihatçıları, Kemalistleri arkada bırakırken artık günümüzde AB üyesi olmaya dönüşen bu paradigmanın iktidardaki savunucusu ve uygulayıcısı eski İslamcı, yeni ‘muhafazakar-demokrat' bir partidir. Belki bu da bir paradoks olmaktan çok modernleşme sürecinin bir ironisi ya da bir başarısı olarak algılanabilir, ama 17 Aralık 2004'teki AB zirvesinden hangi sonuç çıkarsa çıksın, bu serüvenin bu yılın sonunda yeni bir aşamaya gireceği kesin.Tarihin en büyük imparatorluklarından birinin bakiyesi, kendi iradesiyle Batılılaşmaya karar veren bir ‘büyük devlet' ve Batı'ya en çok yaklaşan, en modern ‘İslam toplumu' olan Türkiye'nin geldiği noktayı değerlendirip, geleceğe ilişkin öngörülerde bulunmaya çalışmanın tam zamanıdır.Bu derlemedeki makaleler de bunu yapmaya çalışıyor.
Tüm kartlar
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 178,75 | 178,75 |
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.