"Bugün bütün şirketler, sürdürülebilir, yeni ve zararsız teknolojiler peşinde. Doğaya zarar vermeyen ürünlerle toplum karşısına çıkmaya can atıyorlar" düşüncesinden hareketle yola çıkan Gazeteci Şafak Altun'un yeni kitabı Doğanın İnovasyonu çıktı. Son dönemlerde inovasyon ve girişimcilik üzerine yazdığı kitaplarla tanınan Altun yeni kitabında "Doğaya zarar vermeyen üretim sistemlerine geçemez miyiz?" sorusunun yanıtlarını arıyor, doğadan taklit edilerek esinlenen fikirlerle girişimcilerin önemli yeniliklere yani inovasyonlara imza atabileceğini iddia ediyor.
Çünkü doğa, hiç çöp üretmeden 3,8 milyar yıldır kendi kendini besleyen bir "üretim sistemi"ni başarıyla idare ediyor. Bu öyle bir sistem ki bir işletme için aranılan bütün özelliklerin hepsi onda mevcut. Doğanın tasarımlarında en az malzeme ve enerjiyle en fazla verim alınabiliyor. Kendi kendini onarma özelliğine de sahip olan bu sistem, geri dönüşümlü ve çevreci. Üstüne üstlük, doğanın isimsiz neferleri sessiz çalışıyor; estetik, dayanıklı ve uzun ömürlü olmaları nedeniyle teknolojik çalışmalara da örnek teşkil ediyorlar.
Doğada işimize yarayacak ve ilham alabileceğimiz o kadar çok fikir ve örnek var ki!
Nilüfer (lotus) çiçeği yaprağının mumsu yapısından esinlenerek kir ve leke tutmayan akıllı tekstiller, boyalar ve şampuanlar üretildi.
Hızlı trenlerde, iki farklı ortam arasındaki geçişlerde yaşanan ses patlaması sorunu, yalıçapkını kuşunun burnu taklit edilerek aşıldı.
Köpekbalığının derisindeki sürtünmeyi azaltıp hızı artıran dişçikler, ünlü mayo firması Speedo'nun "Fastskin" (Hızlı Deri) mayosunun esin kaynağı oldu.
Ağacı saniyede yirmi iki kez gagalayabilen ağaçkakanın mekanik şoku emen yapısı, otomobilden uzay mekiğine kadar birçok aracı, daha güvenli ve sağlam hâle getirdi.
Peki aşağıdaki örnekler de hayata geçirilse bugünkü yaşantımız sizce nasıl olurdu?
Normal bir elektrik ampulü, enerjisinin % 98'ini ısı olarak kaybeder ama ateşböcekleri neredeyse sıfır enerji kaybıyla "soğuk" ışık üretiyor.
Bir torba çimentoyu üretmek için arkamızda koca bir yıkım bırakıyoruz. Ancak istiridye, sert kabuk üretmenin yolunu milyonlarca yıl önce bulmuş.
Ayağıyla su içebilen "dikenli şeytan" isimli kertenkele, havadaki nemi tutarak su ihtiyacını karşılamanın da bir yolunu bulmuş.
"Bugün bütün şirketler, sürdürülebilir, yeni ve zararsız teknolojiler peşinde. Doğaya zarar vermeyen ürünlerle toplum karşısına çıkmaya can atıyorlar" düşüncesinden hareketle yola çıkan Gazeteci Şafak Altun'un yeni kitabı Doğanın İnovasyonu çıktı. Son dönemlerde inovasyon ve girişimcilik üzerine yazdığı kitaplarla tanınan Altun yeni kitabında "Doğaya zarar vermeyen üretim sistemlerine geçemez miyiz?" sorusunun yanıtlarını arıyor, doğadan taklit edilerek esinlenen fikirlerle girişimcilerin önemli yeniliklere yani inovasyonlara imza atabileceğini iddia ediyor.
Çünkü doğa, hiç çöp üretmeden 3,8 milyar yıldır kendi kendini besleyen bir "üretim sistemi"ni başarıyla idare ediyor. Bu öyle bir sistem ki bir işletme için aranılan bütün özelliklerin hepsi onda mevcut. Doğanın tasarımlarında en az malzeme ve enerjiyle en fazla verim alınabiliyor. Kendi kendini onarma özelliğine de sahip olan bu sistem, geri dönüşümlü ve çevreci. Üstüne üstlük, doğanın isimsiz neferleri sessiz çalışıyor; estetik, dayanıklı ve uzun ömürlü olmaları nedeniyle teknolojik çalışmalara da örnek teşkil ediyorlar.
Doğada işimize yarayacak ve ilham alabileceğimiz o kadar çok fikir ve örnek var ki!
Nilüfer (lotus) çiçeği yaprağının mumsu yapısından esinlenerek kir ve leke tutmayan akıllı tekstiller, boyalar ve şampuanlar üretildi.
Hızlı trenlerde, iki farklı ortam arasındaki geçişlerde yaşanan ses patlaması sorunu, yalıçapkını kuşunun burnu taklit edilerek aşıldı.
Köpekbalığının derisindeki sürtünmeyi azaltıp hızı artıran dişçikler, ünlü mayo firması Speedo'nun "Fastskin" (Hızlı Deri) mayosunun esin kaynağı oldu.
Ağacı saniyede yirmi iki kez gagalayabilen ağaçkakanın mekanik şoku emen yapısı, otomobilden uzay mekiğine kadar birçok aracı, daha güvenli ve sağlam hâle getirdi.
Peki aşağıdaki örnekler de hayata geçirilse bugünkü yaşantımız sizce nasıl olurdu?
Normal bir elektrik ampulü, enerjisinin % 98'ini ısı olarak kaybeder ama ateşböcekleri neredeyse sıfır enerji kaybıyla "soğuk" ışık üretiyor.
Bir torba çimentoyu üretmek için arkamızda koca bir yıkım bırakıyoruz. Ancak istiridye, sert kabuk üretmenin yolunu milyonlarca yıl önce bulmuş.
Ayağıyla su içebilen "dikenli şeytan" isimli kertenkele, havadaki nemi tutarak su ihtiyacını karşılamanın da bir yolunu bulmuş.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 8,43 | 8,43 |