İlk şiirimi yazdığım zaman on yaşlarında bir çocuktum. Yaklaşık iki , üç sene yazdığım bir deneme defterim vardı. Her yağmur yağdığında o defteri açıp yazıp kapatırdım. Bir gün o defter sınıfta ki arkadaşlarımın eline geçip alay konusu olmuştu. Babaannem gibi yazmışsın diye çocuklar arası o yaşanan kaosun ortasındaydım. Çok utanmıştım ve ayıp bir şey yaptığımı düşünerek defteri paramparça edip çöpe attım. Geçen sürede şiirler kalemimden değil belki de hafızamda bir şekilde şekilleniyordu. Artık mesleğim doğrultusunda emin adımlar ile ilerlerken farkında olmadan her eserin bir hikayesini düşünüyor; o hikayenin yolculuğu ile fırçama ve renklere karışıp bütünleşiyordu. Bir gün eserlerimin hikayelerini anlatırken bunları yazsana diye teşvik eden bir arkadaşım bana geçmişin o yırtık buruşturulup atılmış kağıtları ile çöp kutusunun başında duran utangaç kız çocuğuna götürdü. Kolay olmadı başlangıçta yavaş yavaş kağıtlar düzeldi kalemle kavuştu derken dizelerimde kendimi ve sonrasında özgürce hikayelerini bahsedeceğim muazzam eserler üretmeye başladım. Şimdi ise tam olduğum yerde sizlerleyim. Bu yolculukta bana inanan tüm dostlarıma. Her şiirimi hayranlıkla okuyan başta siz kıymetli okurlarıma teşekkürlerimi sunuyorum
Doğan’ın Penceresi
İlk şiirimi yazdığım zaman on yaşlarında bir çocuktum. Yaklaşık iki , üç sene yazdığım bir deneme defterim vardı. Her yağmur yağdığında o defteri açıp yazıp kapatırdım. Bir gün o defter sınıfta ki arkadaşlarımın eline geçip alay konusu olmuştu. Babaannem gibi yazmışsın diye çocuklar arası o yaşanan kaosun ortasındaydım. Çok utanmıştım ve ayıp bir şey yaptığımı düşünerek defteri paramparça edip çöpe attım. Geçen sürede şiirler kalemimden değil belki de hafızamda bir şekilde şekilleniyordu. Artık mesleğim doğrultusunda emin adımlar ile ilerlerken farkında olmadan her eserin bir hikayesini düşünüyor; o hikayenin yolculuğu ile fırçama ve renklere karışıp bütünleşiyordu. Bir gün eserlerimin hikayelerini anlatırken bunları yazsana diye teşvik eden bir arkadaşım bana geçmişin o yırtık buruşturulup atılmış kağıtları ile çöp kutusunun başında duran utangaç kız çocuğuna götürdü. Kolay olmadı başlangıçta yavaş yavaş kağıtlar düzeldi kalemle kavuştu derken dizelerimde kendimi ve sonrasında özgürce hikayelerini bahsedeceğim muazzam eserler üretmeye başladım. Şimdi ise tam olduğum yerde sizlerleyim. Bu yolculukta bana inanan tüm dostlarıma. Her şiirimi hayranlıkla okuyan başta siz kıymetli okurlarıma teşekkürlerimi sunuyorum
Doğan’ın Penceresi