Dil, bir topluluk için kültür mirasının taşıyıcısıdır. Kuşaklar arası geçişler ancak dil aracılığı ile olur. Bir toplumun değerleri ancak dil ile uzun yıllar yaşamayı başarır. Toplum değerlerini kalıcı hale getiren unsur ise o toplumun yazınsal ürünleridir.Her toplumun kendi dil şartlarına göre tertip ettiği bir yazın hayatı mevcuttur.
Bu nedenledir ki bir toplumda baş gösteren çeşitli sosyal, siyasi, kültürel değişimler dili etkilemekte, bu oluşan etki ise yazın diline sirayet etmektedir. Bir yazınsal ürünün dilini, kendi döneminin dil şartları içerisinde bulamayan halk kitlesi belki de mahiyetinde çok değerli bilgiler içeren o edebi ürüne gerekli özeni göstermemekte ve onun yok olup gitmesine seyirci kalmaktadır. Yazınsal bir ürünün yok olup gitmesi kuşaklar arası iletişimin ve bilgi aktarımının yok olması anlamına gelir. Yazınsal metinlerin asıl değerini koruması bulunduğu dönemin dil şartlarına dönüştürülmesiyle mümkündür.
Bu anlamda gerek Doğu gerek Batı klasiklerinden yapılan tercümelerin dili ile kendi edebiyatımızın geçmiş dönemlerinde verilen edebî çalışmaların dili günümüz Türkçesi açısından farklılık arz edebilir. Bu eserleri kuşaklar arası dil değişimi çerçevesinde güncellemek, bu eserlerin dillerini dönemin dili ile anlaşılır bir şekilde dile getirmek, bilgi ve kültür aktarımında oldukça önemlidir.
Yazılı birtakım kaynaklar aracılığıyla içinde yaşadığı döneme ait her türlü gelişmeyi, takip eden insanoğlu, kendilerinden önceki dönemde de hasıl olmuş her türlü bilginin takipçisi durumundadır. İşte böyle bir durumda belli bir dönemin ilim ve kültür hazinesi niteliğini taşıyan eserler yaşadığı zaman ile kendinden sonra gelen zaman arasında adeta bağlayıcı, taşıyıcı bir kimliğe sahiptirler.
Bu noktada H.1325/M.1908 yılında basılan ve Osmanlı Türkçesiyle yazılıp devrinin dil özelliklerini taşıdığı için günümüz insanı tarafından anlaşılamayan Kenzü'r-Reda' adlı eserin tarafımızca Osmanlı Türkçesinden çevriyazısı, akabinde de diliçi çevirisi yapılarak topluma kazandırılması amaçlanmıştır. Kenzü'r-Reda' adlı eserin süt emme ve sütkardeşliği hususunda karşılaşılan problemleri çözmek adına oldukça faydalı olacağını düşünmekteyiz.
Dil, bir topluluk için kültür mirasının taşıyıcısıdır. Kuşaklar arası geçişler ancak dil aracılığı ile olur. Bir toplumun değerleri ancak dil ile uzun yıllar yaşamayı başarır. Toplum değerlerini kalıcı hale getiren unsur ise o toplumun yazınsal ürünleridir.Her toplumun kendi dil şartlarına göre tertip ettiği bir yazın hayatı mevcuttur.
Bu nedenledir ki bir toplumda baş gösteren çeşitli sosyal, siyasi, kültürel değişimler dili etkilemekte, bu oluşan etki ise yazın diline sirayet etmektedir. Bir yazınsal ürünün dilini, kendi döneminin dil şartları içerisinde bulamayan halk kitlesi belki de mahiyetinde çok değerli bilgiler içeren o edebi ürüne gerekli özeni göstermemekte ve onun yok olup gitmesine seyirci kalmaktadır. Yazınsal bir ürünün yok olup gitmesi kuşaklar arası iletişimin ve bilgi aktarımının yok olması anlamına gelir. Yazınsal metinlerin asıl değerini koruması bulunduğu dönemin dil şartlarına dönüştürülmesiyle mümkündür.
Bu anlamda gerek Doğu gerek Batı klasiklerinden yapılan tercümelerin dili ile kendi edebiyatımızın geçmiş dönemlerinde verilen edebî çalışmaların dili günümüz Türkçesi açısından farklılık arz edebilir. Bu eserleri kuşaklar arası dil değişimi çerçevesinde güncellemek, bu eserlerin dillerini dönemin dili ile anlaşılır bir şekilde dile getirmek, bilgi ve kültür aktarımında oldukça önemlidir.
Yazılı birtakım kaynaklar aracılığıyla içinde yaşadığı döneme ait her türlü gelişmeyi, takip eden insanoğlu, kendilerinden önceki dönemde de hasıl olmuş her türlü bilginin takipçisi durumundadır. İşte böyle bir durumda belli bir dönemin ilim ve kültür hazinesi niteliğini taşıyan eserler yaşadığı zaman ile kendinden sonra gelen zaman arasında adeta bağlayıcı, taşıyıcı bir kimliğe sahiptirler.
Bu noktada H.1325/M.1908 yılında basılan ve Osmanlı Türkçesiyle yazılıp devrinin dil özelliklerini taşıdığı için günümüz insanı tarafından anlaşılamayan Kenzü'r-Reda' adlı eserin tarafımızca Osmanlı Türkçesinden çevriyazısı, akabinde de diliçi çevirisi yapılarak topluma kazandırılması amaçlanmıştır. Kenzü'r-Reda' adlı eserin süt emme ve sütkardeşliği hususunda karşılaşılan problemleri çözmek adına oldukça faydalı olacağını düşünmekteyiz.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 102,60 | 102,60 |