Devletin Kimsesiz Çocukları

Beyne seslenmek ile duygulara seslenmek farklı şeylerdir. Akıl, muhkeme ve bilinç insanoğluna bahşedilen bir ayrıcalıktır. Adanmışlar bu ayrıcalıklı özellikleri irade ve inançla kullanan istisnai insanlardır. Kahraman desinler diye şehit olmaktan, alim desinler diye ilim yapmaktan, zengin desinler diye mal edinmekten, güçlü desinler diye makam edinmekten, karşılık bekleyerek yardım etmekten Yüceler Yücesi Dosta sığınan vazife adamları ve  Hakikat Işığının  rehberliğine teslim olan hakseverlerdir.    
 Kendisinden hatıraları için röpörtaj  isteyen  gazeteciye, ’’Devletin, milletin ve vatanın  işleri ciddi işlerdir. Sadece yaşanır, gereken  gerektiği şekilde yapılır, bunlar konuşulmaz’’ diyen bütün ömrünü savaşlarda geçiren General Karabelen.   
‘’Ömer, biliyorsun bunun sonunda şehadet var. Hakkını helal et. Helal olsun komutanım. Sizde helal edin.’’ Ailesi ile vedalaşmadan, Vatanı, Milleti, Ordusu ve Komutanı ile helalleşerek aldığı emri gözünü kırpmadan  uygulayan ve koşarak ölüme giden bir yiğit vatan evladı. Ölüm emrini tereddüt etmeden veren bir komutan ve onu yüksek düzey bir adanmışlıkla  uygulayan bir asker. 
 ‘’Artık bu çalışmalara son verin yoksa kanserden öleceksiniz diyen doktoruna hayır devam edeceğim ben öleceğim ama insanlık yaşayacak’’ diyen bilim kadını. Ne güzel bir yürek ve  ne muhteşem bir cesaret. Tertemiz bir zihnin, kalbin ve vicdanın ifadesidir adanmışlık.
Başkaları için kendini unutturanlar hep hatırlanacak insanlardır.(Dosteyevski) 
Adanmışlar, Dünya’yı daha iyi bir yer yapmaya çalışmanın bedelini  ödeme cesaretine sahip olanlardır.