Devlet Aklı Kıskacında Hukuk Devleti

Stok Kodu:
9789754707977
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
250
Baskı:
9
Basım Tarihi:
2020-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%27 indirimli
215,00TL
156,95TL
Taksitli fiyat: 1 x 156,95TL
Tedarikçi Stoğu 5 Adet
9789754707977
411820
Devlet Aklı Kıskacında Hukuk Devleti
Devlet Aklı Kıskacında Hukuk Devleti
156.95

Hukuk devletinin tarihsel çerçevesi ve anlamı nedir? Bizzat devlet olma sıfatının meşruluğu garanti ettiğini varsayan "Devlet Aklı" (veya hikmet-i devlet), hukuk devletinin gerçekleşmesinin önünde nasıl bir engeldir? Yasallık, devlet uygulamalarını meşru kılmaya yeter mi? Elinizdeki kitap, sadece teorik açıdan değil kamu hayatı -ve insan hayatı!- açısından acil önem taşıyan bu soruları, kuramsal vukufla tartışıyor. Tartışmanın nesnesini de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin "Susurluk Skandalı"yla simgelenen 'örtülü' pratiği oluşturmakta. Bu tartışma, doğa hukuk ve insan hakları ile ilgili analizlerle zenginleşiyor.

İnsan haklarının "kara kaplı kitap"lardaki biçimsel çerçevesi ile insanlığın özgürleşme macerasının açtığı evrensel ufuk arasındaki gerilime dikkat çekiyor. Mithat Sancar, Düşünce özgürlüğü sorunu ve 1982 Anayasası'nı, bu bağlamda ele alarak inceliyor. Devlet Aklı'nın sultası altındaki hukuk devleti ve insan hakları pratiği, kendini nihayetinde yargı sürecinde açığa vuruyor. Bu süreç, kitapta, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile ilgili bir tartışmnın ardından, Anayasa Mahkemesi'nin sosyalist bir partinin kapatılması ve Terörle Mücadele Yasası ile ilgili verdiği kararların irdelenmesiyle tahlil edilmekte.

Siyasetbilimi ile hukukun birikimlerini biraraya getiren kamu hukukçuluğu, verimli bir bilimsel disiplin olmuştu. Bu disiplin, bir unutulma döneminin ardından son yıllarda sosyal bilimler dünyasında yeniden önem kazanmakta. Mithat Sancar'ın çalışmaları, Türkiye'de de bu yönde bir canlanmanın başını çekecek önemdedir

Hukuk devletinin tarihsel çerçevesi ve anlamı nedir? Bizzat devlet olma sıfatının meşruluğu garanti ettiğini varsayan "Devlet Aklı" (veya hikmet-i devlet), hukuk devletinin gerçekleşmesinin önünde nasıl bir engeldir? Yasallık, devlet uygulamalarını meşru kılmaya yeter mi? Elinizdeki kitap, sadece teorik açıdan değil kamu hayatı -ve insan hayatı!- açısından acil önem taşıyan bu soruları, kuramsal vukufla tartışıyor. Tartışmanın nesnesini de, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin "Susurluk Skandalı"yla simgelenen 'örtülü' pratiği oluşturmakta. Bu tartışma, doğa hukuk ve insan hakları ile ilgili analizlerle zenginleşiyor.

İnsan haklarının "kara kaplı kitap"lardaki biçimsel çerçevesi ile insanlığın özgürleşme macerasının açtığı evrensel ufuk arasındaki gerilime dikkat çekiyor. Mithat Sancar, Düşünce özgürlüğü sorunu ve 1982 Anayasası'nı, bu bağlamda ele alarak inceliyor. Devlet Aklı'nın sultası altındaki hukuk devleti ve insan hakları pratiği, kendini nihayetinde yargı sürecinde açığa vuruyor. Bu süreç, kitapta, yargının bağımsızlığı ve tarafsızlığı ile ilgili bir tartışmnın ardından, Anayasa Mahkemesi'nin sosyalist bir partinin kapatılması ve Terörle Mücadele Yasası ile ilgili verdiği kararların irdelenmesiyle tahlil edilmekte.

Siyasetbilimi ile hukukun birikimlerini biraraya getiren kamu hukukçuluğu, verimli bir bilimsel disiplin olmuştu. Bu disiplin, bir unutulma döneminin ardından son yıllarda sosyal bilimler dünyasında yeniden önem kazanmakta. Mithat Sancar'ın çalışmaları, Türkiye'de de bu yönde bir canlanmanın başını çekecek önemdedir

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 156,95    156,95   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat