Destancılık, Türklerin milattan önceki çağlardan itibaren değişik coğrafyalarda sözlü kültür ortamında epik metinler ürettiği ve bunları, farklı adlarla anılan anlatıcı-icracılar vasıtasıyla bugüne kadar taşıdığı köklü bir gelenektir. Bu gelenek çerçevesinde ortaya konan metinler, Türk kültür ve medeniyetinin çeşitli yönlerinin yanı sıra, yine Türkler için bir gelenek hâlini almış olan devlet ve yönetim anlayışıyla ilgili de oldukça önemli veriler içerir. Diğer yandan, Türklerin tanrısal bir kaynağa dayandırdığı devlet ve yöneticileri tarafından şekillendirilen yönetim anlayışı da destanların üretim, icra ve aktarılma süreçlerinde etkili olmakla beraber Türk destancılık geleneği ile yönetim sistemi arasındaki ilişki hakkında yeterli çalışma yapılmamıştır. Bu ilişki dâhilinde gelenek içinde üretilen destanlar bir bakıma yöneten ve yönetilenler arasında çeşitli mesajların -çoğu zaman üstü örtülü bir şekilde- taşındığı sosyal katalizör olma özelliğine sahiptir.
Söz konusu özellik, devlet-destan ilişkisinin mitik dönemlere kadar uzanan tarihî bir bağlamda ele alınıp incelenmesini gerekli kılmaktadır. Bu bakımdan, konusu ve metodolojisi itibariyle disiplinler arası bir çalışma niteliği taşıyan Destan ve Hükümdar: Türk Destanlarında Devlet ve Yönetim adlı bu çalışmanın, alanında önemli bir boşluğu dolduracağı, dahası, yeni bakış açılarına sahip farklı çalışmalara ufuk açacağı kanaatindeyim.
Destancılık, Türklerin milattan önceki çağlardan itibaren değişik coğrafyalarda sözlü kültür ortamında epik metinler ürettiği ve bunları, farklı adlarla anılan anlatıcı-icracılar vasıtasıyla bugüne kadar taşıdığı köklü bir gelenektir. Bu gelenek çerçevesinde ortaya konan metinler, Türk kültür ve medeniyetinin çeşitli yönlerinin yanı sıra, yine Türkler için bir gelenek hâlini almış olan devlet ve yönetim anlayışıyla ilgili de oldukça önemli veriler içerir. Diğer yandan, Türklerin tanrısal bir kaynağa dayandırdığı devlet ve yöneticileri tarafından şekillendirilen yönetim anlayışı da destanların üretim, icra ve aktarılma süreçlerinde etkili olmakla beraber Türk destancılık geleneği ile yönetim sistemi arasındaki ilişki hakkında yeterli çalışma yapılmamıştır. Bu ilişki dâhilinde gelenek içinde üretilen destanlar bir bakıma yöneten ve yönetilenler arasında çeşitli mesajların -çoğu zaman üstü örtülü bir şekilde- taşındığı sosyal katalizör olma özelliğine sahiptir.
Söz konusu özellik, devlet-destan ilişkisinin mitik dönemlere kadar uzanan tarihî bir bağlamda ele alınıp incelenmesini gerekli kılmaktadır. Bu bakımdan, konusu ve metodolojisi itibariyle disiplinler arası bir çalışma niteliği taşıyan Destan ve Hükümdar: Türk Destanlarında Devlet ve Yönetim adlı bu çalışmanın, alanında önemli bir boşluğu dolduracağı, dahası, yeni bakış açılarına sahip farklı çalışmalara ufuk açacağı kanaatindeyim.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 66,50 | 66,50 |