1968 tüm dünyada özgürleşme ve değişim talebinin sokağa taştığı bir tarihsel dönemi anlatır. Bu durumdan Türkiye’nin etkilenmemesi de düşünülemezdi. Sonuçta yakın tarihimizde müthiş izler, olaylar, insanlar ve heyecanlar bıraktı. Bu kitap ilk kez farklı boyutlarıyla Türkiye’nin 1968’ini, anıları, bilinen ve isimsiz kahramanlarıyla anlatıyor. 1968 Türkiye’sini eylemden tartışmalara, sanattan mizaha, kadınların mücadelesinden basına, ekonomisinden sağın 68’e bakışına kadar çok geniş bir perspektifle ele alıyor. Ve 1968 sürecinin sonraki yıllarda Türkiye siyasetine etkilerini tartışıyor.
Cumhuriyet tarihinin en dinamik dönemlerinden biriydi. Dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç bu dönemi şöyle özetliyordu: “Sosyal uyanış, ekonomik gelişmenin önüne geçti. Türkiye hiçbir zaman sokağa bırakılamaz.” Doğruydu. Halkın, gençliğin ve işçilerin sosyal uyanışı Türkiye’de dev bir dalga yaratmış; sokaklar boykot, direniş, işgal, anti-emperyalist gösterilerle altüst olmuştu. Bu dalganın en ucunda öğrenci gençlik vardı. “Sosyal uyanışın” yarattığı tedirginlik ve korku nihayetinde muktedirlerin gerçekleştireceği 12 Mart askerî darbesiyle sonuçlanacaktı.
O darbenin başlıca hedefi; eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve nihayetinde devrim için mücadele eden gençlikti. Gençlik önderleri idam, infaz, işkence ve cezaevleriyle ezilmek istendi. Tam 50 yıl önce o hedefteki liderlerden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. “Dar Ağacındaki Üç Fidan” tarihin bu en çalkantılı döneminin simgelerine dönüştü.
İlk kez dönemin gençlik liderleri, tarihçiler ve araştırmacılar, bütün boyutlarıyla 50 yıl öncesindeki o büyük dönüşümü ele alıyor. Türkiye’nin 68’i: Denizlere Çıkan Sokaklar, bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı eser olma özelliğiyle o yıllara bir saygı duruşu niteliği de taşıyor…
1968 tüm dünyada özgürleşme ve değişim talebinin sokağa taştığı bir tarihsel dönemi anlatır. Bu durumdan Türkiye’nin etkilenmemesi de düşünülemezdi. Sonuçta yakın tarihimizde müthiş izler, olaylar, insanlar ve heyecanlar bıraktı. Bu kitap ilk kez farklı boyutlarıyla Türkiye’nin 1968’ini, anıları, bilinen ve isimsiz kahramanlarıyla anlatıyor. 1968 Türkiye’sini eylemden tartışmalara, sanattan mizaha, kadınların mücadelesinden basına, ekonomisinden sağın 68’e bakışına kadar çok geniş bir perspektifle ele alıyor. Ve 1968 sürecinin sonraki yıllarda Türkiye siyasetine etkilerini tartışıyor.
Cumhuriyet tarihinin en dinamik dönemlerinden biriydi. Dönemin Genel Kurmay Başkanı Orgeneral Memduh Tağmaç bu dönemi şöyle özetliyordu: “Sosyal uyanış, ekonomik gelişmenin önüne geçti. Türkiye hiçbir zaman sokağa bırakılamaz.” Doğruydu. Halkın, gençliğin ve işçilerin sosyal uyanışı Türkiye’de dev bir dalga yaratmış; sokaklar boykot, direniş, işgal, anti-emperyalist gösterilerle altüst olmuştu. Bu dalganın en ucunda öğrenci gençlik vardı. “Sosyal uyanışın” yarattığı tedirginlik ve korku nihayetinde muktedirlerin gerçekleştireceği 12 Mart askerî darbesiyle sonuçlanacaktı.
O darbenin başlıca hedefi; eşitlik, özgürlük, bağımsızlık ve nihayetinde devrim için mücadele eden gençlikti. Gençlik önderleri idam, infaz, işkence ve cezaevleriyle ezilmek istendi. Tam 50 yıl önce o hedefteki liderlerden Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan idam edildi. “Dar Ağacındaki Üç Fidan” tarihin bu en çalkantılı döneminin simgelerine dönüştü.
İlk kez dönemin gençlik liderleri, tarihçiler ve araştırmacılar, bütün boyutlarıyla 50 yıl öncesindeki o büyük dönüşümü ele alıyor. Türkiye’nin 68’i: Denizlere Çıkan Sokaklar, bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı eser olma özelliğiyle o yıllara bir saygı duruşu niteliği de taşıyor…
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 281,05 | 281,05 |