Çağdaş Saha (Yakut) edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Nikolay Yakutskay, edebî hayatı boyunca birçok kült olmuş eser yazdı. Bunlardan, ömrünün son yıllarında kaleme aldığı Arañ uonna Taptal (Cüzzam ve Aşk) adlı romanı, Sahalar tarafından çok sevildi; hatta beyaz perdeye aktarıldı. Konusu gerçek bir aşk hikâyesine ve tarihî olaylara dayanan eser, yazarın etkileyici üslubuyla birlikte çağdaş Saha (Yakut) edebiyatının öne çıkan yapıtlarından biri oldu.
Yakutskay’ın tesadüfen öğrendiği, elinizdeki romanın konusunu teşkil eden aşk hikâyesi ilgisini çekti ve o, bu hikâyeyi araştırırken yine Saha Yeri’nde vuku bulan tarihî bir hadisenin bu aşk hikâyesiyle olan bağlantısı, onu oldukça etkiledi. Öyle ki o an coşkuyla, bu olaylar ile ilgili öğrendiği bilgilerden hareketle “Aşkın Anıtı” adlı, daha önce hiçbir yerde yayınlamadığı, romanın sonuna koyduğu sekiz kıtalık bir şiir kaleme aldı. Bununla yetinmeyen yazar, bu hikâyeyi nesir olarak kaleme almak istedi ancak uzun süre roman mı yoksa uzun hikâye mi yazacağına karar veremedi. 1942 yılında “Cüzzam ve Aşk” adını verdiği romanına ancak 1991 yılından sonra başladı. 1993-1994 yıllarında, vefatından kısa bir süre önce eserini tamamladı.
Konusu ve yazarın üslubunun akıcılığı ile bir solukta okuyacağınız bu eser, çağdaş Saha (Yakut) edebiyatından Türkçeye çevrilmiş ilk roman olması bakımından da büyük bir öneme sahiptir.
Çağdaş Saha (Yakut) edebiyatının en önemli yazarlarından biri olan Nikolay Yakutskay, edebî hayatı boyunca birçok kült olmuş eser yazdı. Bunlardan, ömrünün son yıllarında kaleme aldığı Arañ uonna Taptal (Cüzzam ve Aşk) adlı romanı, Sahalar tarafından çok sevildi; hatta beyaz perdeye aktarıldı. Konusu gerçek bir aşk hikâyesine ve tarihî olaylara dayanan eser, yazarın etkileyici üslubuyla birlikte çağdaş Saha (Yakut) edebiyatının öne çıkan yapıtlarından biri oldu.
Yakutskay’ın tesadüfen öğrendiği, elinizdeki romanın konusunu teşkil eden aşk hikâyesi ilgisini çekti ve o, bu hikâyeyi araştırırken yine Saha Yeri’nde vuku bulan tarihî bir hadisenin bu aşk hikâyesiyle olan bağlantısı, onu oldukça etkiledi. Öyle ki o an coşkuyla, bu olaylar ile ilgili öğrendiği bilgilerden hareketle “Aşkın Anıtı” adlı, daha önce hiçbir yerde yayınlamadığı, romanın sonuna koyduğu sekiz kıtalık bir şiir kaleme aldı. Bununla yetinmeyen yazar, bu hikâyeyi nesir olarak kaleme almak istedi ancak uzun süre roman mı yoksa uzun hikâye mi yazacağına karar veremedi. 1942 yılında “Cüzzam ve Aşk” adını verdiği romanına ancak 1991 yılından sonra başladı. 1993-1994 yıllarında, vefatından kısa bir süre önce eserini tamamladı.
Konusu ve yazarın üslubunun akıcılığı ile bir solukta okuyacağınız bu eser, çağdaş Saha (Yakut) edebiyatından Türkçeye çevrilmiş ilk roman olması bakımından da büyük bir öneme sahiptir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 172,50 | 172,50 |