1989 senesinde birincisi neşredilen Cuma Mektupları kitaplarının ilk beş cildi gözden geçirilip tek bir ciltte toplandı. Yeni önsözlü ve yeni edisyonlu kitabın arka kapağında şu satırlar yazılı:
27 Mayıs 1960 sabahından başlayarak milletçe iki badireyi atlatma serencamı içindeyiz. Önce sınıf meselesinde, bilahare kimlik meselesinde Batı Medeniyeti eliyle azdırılmış pürüzleri birer engel olmaktan çıkarmamız gerekiyordu ve hâlâ gerekiyor. Millet hayatına kast etmiş bu badireleri halen atlatamamış olmamız Türk olmayanların kâr hanesine yazıldı.
Türk olmak istiklâl bahsinde koyu mutaassıp, çok kıskanç, aşırı derecede tavizsiz olmayı gerektiriyor. Türk istiklalinin ne ile kaim olduğu bir yandan ölüm korkusu, öbür yandan dünya sevgisiyle sarılıp sarmalanmış, görünmez hale getirilmiştir. Türk istiklâlini görünür kılacaksak bunun altından ancak sınıf bilinci edinerek kalkabileceğiz. Sınıf bilinci edinmemiz de doğrudan doğruya millî hüviyeti kesp etmemizle imkân sahasına girecek.
Cuma Mektupları’nın her biri bir öncekinden daha okunaklı birer istiklal reçetesiyse hep öyle kalmıştır. Ne terkibi için bir eczacının maharetine tevdi, ne de müşteki bir hastanın vücudu münasebetiyle tatbikatına tevessül edilmiştir. Nazariyat mı? Allah nazardan saklasın!
1989 senesinde birincisi neşredilen Cuma Mektupları kitaplarının ilk beş cildi gözden geçirilip tek bir ciltte toplandı. Yeni önsözlü ve yeni edisyonlu kitabın arka kapağında şu satırlar yazılı:
27 Mayıs 1960 sabahından başlayarak milletçe iki badireyi atlatma serencamı içindeyiz. Önce sınıf meselesinde, bilahare kimlik meselesinde Batı Medeniyeti eliyle azdırılmış pürüzleri birer engel olmaktan çıkarmamız gerekiyordu ve hâlâ gerekiyor. Millet hayatına kast etmiş bu badireleri halen atlatamamış olmamız Türk olmayanların kâr hanesine yazıldı.
Türk olmak istiklâl bahsinde koyu mutaassıp, çok kıskanç, aşırı derecede tavizsiz olmayı gerektiriyor. Türk istiklalinin ne ile kaim olduğu bir yandan ölüm korkusu, öbür yandan dünya sevgisiyle sarılıp sarmalanmış, görünmez hale getirilmiştir. Türk istiklâlini görünür kılacaksak bunun altından ancak sınıf bilinci edinerek kalkabileceğiz. Sınıf bilinci edinmemiz de doğrudan doğruya millî hüviyeti kesp etmemizle imkân sahasına girecek.
Cuma Mektupları’nın her biri bir öncekinden daha okunaklı birer istiklal reçetesiyse hep öyle kalmıştır. Ne terkibi için bir eczacının maharetine tevdi, ne de müşteki bir hastanın vücudu münasebetiyle tatbikatına tevessül edilmiştir. Nazariyat mı? Allah nazardan saklasın!
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 346,50 | 346,50 |