Salgınlar, ilk insanın varoluşundan günümüze kadar geçen zaman içerisinde insanlığın belirli aralıklarla karşı karşıya kalmış olduğu ve insanlık var olduğu sürece de karşı karşıya kalacağı bir sorundur. Salgınlar, öncelikli olarak bir sağlık sorunu olmasının yanında küresel ekonomiyi, ülke ekonomilerini, toplumların sosyal, siyasal ve kültürel hayatını, uluslararası ilişkileri ve farklı toplumların birbirleriyle geliştirdikleri ilişkileri etkileme potansiyeline sahip çok önemli bir sorundur. Bununla birlikte salgınların en tehlikeli olanlarının uluslararası sistemleri etkileyerek küresel bir krize dönüşenler olduğu söylenebilir. Nitekim kimi salgınlar, yaşandığı bölgelerde milyonlarca insanın ölmesine neden olurken, tarihsel süreç içerisinde sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda da yıkımlara neden olmuşlardır. Bu salgınların en yıkıcı olanlarından belli başlı olanları sıralayacak olursak, başta Veba olmak üzere Çiçek, Kolera, Sıtma, İspanyol gribi, HIV, Sars, Domuz Gribi, Ebola ve son olarak yaşadığımız ve etkilerini halen devam ettiren Covid-19 salgınından söz edilebilir. Bu salgınlar öncelikli olarak küresel bir sağlık sorunu olmalarının yanında sosyal, siyasal, ekonomi gibi farklı boyutlara olan ciddi etkileriyle dünya tarihine adını yazdıran önemli salgınlar olmuştur. Nitekim Covid-19 pandemisi da sadece bir sağlık sorunu olmakla kalmayıp, sosyal ve ekonomik açıdan da tüm dünyada yıkıcı etkilerini yaşatmış ve halen yaşatmaya devam etmektedir.
Covid-19 virüsü, 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde Huanan’da bulunan canlı hayvan pazarında satıcılık yapanlarda ve pazara alışveriş için gelen kişilerde sebebi belirlenemeyen zatürre vakaları görülmesi ile başlayıp, kısa süre içerisinde Dünya’nın birçok yerinde birçok kişiye bulaşmıştır. Virüs, insanlarda baş ağrısı, eklem ve kaslarda ağrı, halsizlik, öksürük, yüksek ateş, tat ve koku kaybı, solunum güçlüğü gibi belirtilerle baş göstermiştir. Virüsün dünya geneline yayılması ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 11 Mart 2020 tarihinde bu salgının artık bir pandemi olduğunu ilan etmiştir. Yine aynı tarihte Türkiye’de Covid-19 vakasının ilk kez görüldüğü Giriş 12 Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmıştır [23]. Pandemi olarak ilan edildikten sonra tüm dünya ülkeleri tarafından kontrol altına alınması beklenen virüs, mutasyona uğrayıp belirtilerini de güncelleyerek hayatımızdaki varlığını sürdürmektedir. Dünya’da vaka sayısı her geçen gün artarak 15 Haziran 2022 tarihi itibariyle 536 milyon kişiyi aşmış, ölü sayısı da 6 milyonun üzerinde gerçekleşmiştir.
Salgınlar, ilk insanın varoluşundan günümüze kadar geçen zaman içerisinde insanlığın belirli aralıklarla karşı karşıya kalmış olduğu ve insanlık var olduğu sürece de karşı karşıya kalacağı bir sorundur. Salgınlar, öncelikli olarak bir sağlık sorunu olmasının yanında küresel ekonomiyi, ülke ekonomilerini, toplumların sosyal, siyasal ve kültürel hayatını, uluslararası ilişkileri ve farklı toplumların birbirleriyle geliştirdikleri ilişkileri etkileme potansiyeline sahip çok önemli bir sorundur. Bununla birlikte salgınların en tehlikeli olanlarının uluslararası sistemleri etkileyerek küresel bir krize dönüşenler olduğu söylenebilir. Nitekim kimi salgınlar, yaşandığı bölgelerde milyonlarca insanın ölmesine neden olurken, tarihsel süreç içerisinde sosyal, siyasal ve ekonomik alanlarda da yıkımlara neden olmuşlardır. Bu salgınların en yıkıcı olanlarından belli başlı olanları sıralayacak olursak, başta Veba olmak üzere Çiçek, Kolera, Sıtma, İspanyol gribi, HIV, Sars, Domuz Gribi, Ebola ve son olarak yaşadığımız ve etkilerini halen devam ettiren Covid-19 salgınından söz edilebilir. Bu salgınlar öncelikli olarak küresel bir sağlık sorunu olmalarının yanında sosyal, siyasal, ekonomi gibi farklı boyutlara olan ciddi etkileriyle dünya tarihine adını yazdıran önemli salgınlar olmuştur. Nitekim Covid-19 pandemisi da sadece bir sağlık sorunu olmakla kalmayıp, sosyal ve ekonomik açıdan da tüm dünyada yıkıcı etkilerini yaşatmış ve halen yaşatmaya devam etmektedir.
Covid-19 virüsü, 31 Aralık 2019 tarihinde Çin’in Hubei eyaletinin Wuhan kentinde Huanan’da bulunan canlı hayvan pazarında satıcılık yapanlarda ve pazara alışveriş için gelen kişilerde sebebi belirlenemeyen zatürre vakaları görülmesi ile başlayıp, kısa süre içerisinde Dünya’nın birçok yerinde birçok kişiye bulaşmıştır. Virüs, insanlarda baş ağrısı, eklem ve kaslarda ağrı, halsizlik, öksürük, yüksek ateş, tat ve koku kaybı, solunum güçlüğü gibi belirtilerle baş göstermiştir. Virüsün dünya geneline yayılması ile birlikte Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ), 11 Mart 2020 tarihinde bu salgının artık bir pandemi olduğunu ilan etmiştir. Yine aynı tarihte Türkiye’de Covid-19 vakasının ilk kez görüldüğü Giriş 12 Sağlık Bakanlığı tarafından açıklanmıştır [23]. Pandemi olarak ilan edildikten sonra tüm dünya ülkeleri tarafından kontrol altına alınması beklenen virüs, mutasyona uğrayıp belirtilerini de güncelleyerek hayatımızdaki varlığını sürdürmektedir. Dünya’da vaka sayısı her geçen gün artarak 15 Haziran 2022 tarihi itibariyle 536 milyon kişiyi aşmış, ölü sayısı da 6 milyonun üzerinde gerçekleşmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 194,40 | 194,40 |