Çileklerin İsyanı Ortaçağ ve Rönesans’tan Sofra Anlatıları

Stok Kodu:
9789750739064
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
224
Baskı:
2
Basım Tarihi:
2019-02
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%33 indirimli
88,00TL
58,96TL
9789750739064
649594
Çileklerin İsyanı
Çileklerin İsyanı Ortaçağ ve Rönesans’tan Sofra Anlatıları
58.96

“Sessizlik lütfen, kulak veriniz.

Bırakalım, yıllar önce, herkesin yaşamının temel konusu olagelmiş sofralardaki ya da başka yerlerdeki yiyeceklere ve onların paylaşımına dair eğlenceli, etkileyici, eğitici ya da sadece tuhaflıklarıyla öne çıkan öykülerin (…) sözcükleri bizi sarıp sarmalasın.”

Dante, Napoli kralının konuğu olarak katıldığı şölende neden yemekleri üstüne başına sürmüştü? Ortaçağ’da çatal kaşık olmasına rağmen insanlar neden elle yemeyi tercih ediyordu? Kıtlık dönemlerinde mutfak nasıl bir yaratım alanına dönüştü? Antik ve Ortaçağ düşünürlerinin tatlara duyduğu yoğun ilgi nereden kaynaklanıyordu?

Bu ve benzeri soruların izini süren Ortaçağ tarihçisi Massimo Montanari, okuru da yanına katarak Batı dünyasının sofra tarihinde renkli bir yolculuğa çıkıyor. Yemek ve sofra kültürü üzerinden bir kültür tarihi okuması yapan Montanari tarihî belgeler, edebiyat metinleri, yemek kitapları gibi kaynaklardan yola çıkarak canlı bir anlatımla yeme içmenin salt beslenmek anlamına gelmediğini göz önüne seriyor.

Çileklerin İsyanı, sofranın ekonomiye, politikaya, toplumsal ilişkilere ve bir toplumun entelektüel, felsefi ve dinî paradigmalarına dair pek çok ipucu barındırdığını, yani sofranın aslında “dünya”yı anlattığını gösteren lezzetli bir şölen.

“Sessizlik lütfen, kulak veriniz.

Bırakalım, yıllar önce, herkesin yaşamının temel konusu olagelmiş sofralardaki ya da başka yerlerdeki yiyeceklere ve onların paylaşımına dair eğlenceli, etkileyici, eğitici ya da sadece tuhaflıklarıyla öne çıkan öykülerin (…) sözcükleri bizi sarıp sarmalasın.”

Dante, Napoli kralının konuğu olarak katıldığı şölende neden yemekleri üstüne başına sürmüştü? Ortaçağ’da çatal kaşık olmasına rağmen insanlar neden elle yemeyi tercih ediyordu? Kıtlık dönemlerinde mutfak nasıl bir yaratım alanına dönüştü? Antik ve Ortaçağ düşünürlerinin tatlara duyduğu yoğun ilgi nereden kaynaklanıyordu?

Bu ve benzeri soruların izini süren Ortaçağ tarihçisi Massimo Montanari, okuru da yanına katarak Batı dünyasının sofra tarihinde renkli bir yolculuğa çıkıyor. Yemek ve sofra kültürü üzerinden bir kültür tarihi okuması yapan Montanari tarihî belgeler, edebiyat metinleri, yemek kitapları gibi kaynaklardan yola çıkarak canlı bir anlatımla yeme içmenin salt beslenmek anlamına gelmediğini göz önüne seriyor.

Çileklerin İsyanı, sofranın ekonomiye, politikaya, toplumsal ilişkilere ve bir toplumun entelektüel, felsefi ve dinî paradigmalarına dair pek çok ipucu barındırdığını, yani sofranın aslında “dünya”yı anlattığını gösteren lezzetli bir şölen.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 58,96    58,96   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat