Charles Baudelaire’in Son Günleri

Yaşamı en az yapıtı kadar ilginç ve karanlık olan Charles Baudelaire'in hayattaki son günlerinin romanıdır. Ülkemizde şimdiye kadar sadece gazete yazılarıyla tanıyabildiğimiz, son olarak da Liz Behmoaras'ın çeşitli dünya yazarlarıyla yaptığı röportajlardan oluşan kitabında (Yüzyıl Sonu Tanıklıkları) bir konuşmasıyla karşımıza çıkan Fransız filozof Bernard-Henri Levy'nin romanı, Charles Baudelaire'in Son Günleri yayımlandığı yıl Fransanın en önemli ödüllerinden biri olan Interallie'yi kazanmıştı. Charles Baudelaire'in Son Günleri, şair Baudelaire'in yaşamının büyük bir sessizliğe ve yalnızlığa boğulduğu dönemi anlatıyor. Baudelaire'in anılan döneminde hayatında yer etmiş kişilikler (pansiyon sahibi, papaz, fotoğrafçı, fahişe sevgili) yer yer mektup ve günlük diliyle okur karşısına çıkıyor. Romanda, şairin aynı zamanda önemli hastalıklar geçirdiği bir dönem içeren son yıllarında kurduğu ilginç ve karmaşık ilişkiler de su yüzüne çıkarılırken Baudelaire'in anne-üvey baba- zorlu edebiyat çevreleri arasında gelişen bütün yaşamını sarsan bağlılıkların, duyarlılıkların ve nefretlerin de altı çiziliyor. Charles Baudelaire'in Son Günleri, Baudelaire uzmanlarından olumlu eleştiriler almış, roman sanatı ve tarihsel kişilikler üzerine birçok tartışmaya yol açmıştır.