Kamu hukukunun bir dalı olan ceza muhakemesi hukuku; iddia, savunma ve yargılama olmak üzere üçlü kolektif faaliyet şeklinde ilerleyen, suç işlenip işlenmediğini, işlenmişse şüpheli veya sanığın ceza alıp almayacağını, ceza alacaksa ne kadar ceza alacağını inceleyen hukuk dalıdır. Ceza muhakemesi kapsamında ceza hükmü içeren kurallara aykırı davranıldığı iddiasıyla suç şüphesi altından bulunan ve ceza tehdidi ile karşı karşıya olan şüpheli veya sanığın adil yargılanması, bunun için de savunma hakkı tanınması ve bu hakkın etkin kullanımının sağlanması açısından müdafi yardımından yararlanma hakkının tanınması gereklidir. Bireysel savunmanın yetersizliği, çelişmeli yargılama ve silahların eşitliğinin sağlanması ve muhakeme işlemlerinin hukuka uygun olarak gerçekleşmesinin denetimini sağlanması açısından müdafi yardımından yararlanma hakkı önemli ve gereklidir.
Biz de bu çalışmamızda yargı kararları ışığında bu hakkın önemini, yasal mevzuatta ne şekilde düzenlendiğini ve uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken, öncelikle müdafilik kurumuyla ilgili teorik açıklamaları, bireysel savunmanın yetersizliğini ve aksayan yönlerini, müdafilik kurumunun tarihsel gelişimini, müdafiin hukuki statüsünü, müdafi yardımından yararlanma hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere hukuk metinlerinde düzenlenişini, müdafi yardımından yararlanma biçimlerini, müdafiin görev ve yetkileri ile müdafiin görevinin sona erme hallerini incelemeye çalıştık. Bu değerlendirmeleri ve açıklamaları başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları olmak üzere güncel yargı kararları ışığında gerçekleştirmeye çalıştık.
Kamu hukukunun bir dalı olan ceza muhakemesi hukuku; iddia, savunma ve yargılama olmak üzere üçlü kolektif faaliyet şeklinde ilerleyen, suç işlenip işlenmediğini, işlenmişse şüpheli veya sanığın ceza alıp almayacağını, ceza alacaksa ne kadar ceza alacağını inceleyen hukuk dalıdır. Ceza muhakemesi kapsamında ceza hükmü içeren kurallara aykırı davranıldığı iddiasıyla suç şüphesi altından bulunan ve ceza tehdidi ile karşı karşıya olan şüpheli veya sanığın adil yargılanması, bunun için de savunma hakkı tanınması ve bu hakkın etkin kullanımının sağlanması açısından müdafi yardımından yararlanma hakkının tanınması gereklidir. Bireysel savunmanın yetersizliği, çelişmeli yargılama ve silahların eşitliğinin sağlanması ve muhakeme işlemlerinin hukuka uygun olarak gerçekleşmesinin denetimini sağlanması açısından müdafi yardımından yararlanma hakkı önemli ve gereklidir.
Biz de bu çalışmamızda yargı kararları ışığında bu hakkın önemini, yasal mevzuatta ne şekilde düzenlendiğini ve uygulamada ortaya çıkan aksaklıkları ortaya koymaya çalıştık. Bunu yaparken, öncelikle müdafilik kurumuyla ilgili teorik açıklamaları, bireysel savunmanın yetersizliğini ve aksayan yönlerini, müdafilik kurumunun tarihsel gelişimini, müdafiin hukuki statüsünü, müdafi yardımından yararlanma hakkının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi (AİHS) başta olmak üzere hukuk metinlerinde düzenlenişini, müdafi yardımından yararlanma biçimlerini, müdafiin görev ve yetkileri ile müdafiin görevinin sona erme hallerini incelemeye çalıştık. Bu değerlendirmeleri ve açıklamaları başta Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi AİHM ve Anayasa Mahkemesi kararları olmak üzere güncel yargı kararları ışığında gerçekleştirmeye çalıştık.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 207,00 | 207,00 |