ALTI ASKER, DÖRT PARTİ LİDERİ, BİR HUKUKÇU…
İlk baskısı Ekim 2006'da yapılan bu kitap on cumhurbaşkanının seçilme hikâyelerini aktarırken on birincinin seçiminin neden bir krize yol açtığına ışık tutmaya çalışmıştı. On birincinin, yani Abdullah Gül'ün de seçilme hikâyesinin eklendiği bu genişletilmiş dördüncü baskı, on ikincinin seçiminin neden bu kadar gergin ve tartışmalı olduğunu anlamaya yardımcı olacaktır.
Cumhurbaşkanlarının nasıl seçildiklerinin yanı sıra neden hemen her seçimin bir tür krize dönüştüğünü, ordu ile parlamentonun, yargı ile hükümetin, iktidar ve muhalefet partilerinin çatışmalarını ele alan Seyfi Öngider pek bilinmeyen bazı olguları da değerlendiriyor.
Örneğin, Atatürk seçilmek için gerekli oyu kıl payı almıştı. Tevfik Rüştü Aras cuntası İnönü'yü Çankaya'ya değil ABD'ye göndermeye çalışıyordu. Bayar, DP lideri olarak seçilmekte zorlanmadı ama onun da rakipleri vardı. Gürsel'in karşısına çıkan aday tehdit edilince soluğu İsviçre'de almıştı. Sunay'ın seçilişi “Genelkurmay başkanlığından sonra cumhurbaşkanlığı makamı gelir” tekerlemesinin doğmasına yol açmıştı. Korutürk, gece saat 01'de yataktan kaldırılarak Ankara'ya
davet edilmişti. Evren, TBMM'nin seçmediği tek cumhurbaşkanı oldu. Özal, “Alışırlar, alışırlar...” diyerek Çankaya'ya çıktı ama başkalarından önce kendisi oraya alışamadı. “Kendim için bir şey istiyorsam namerdim” diyen Demirel Çankaya'ya çıkma fırsatını kaçırmadı. Sezer, TBMM'deki tüm partilerin desteğiyle seçilen ilk cumhurbaşkanı olurken, Gül ise yine bir askeri muhtıranın ardından seçilen ve eşi türbanlı ilk cumhurbaşkanı oldu.
Atatürk'ten Gül'e on bir cumhurbaşkanının siyasi biyografilerini kaleme alırken ilginç bilgiler aktaran, eleştirel değerlendirmeler yapan Öngider aynı zamanda cumhuriyetin siyasi tarihine de yeni ve farklı bir bakış açısı sunuyor.
ALTI ASKER, DÖRT PARTİ LİDERİ, BİR HUKUKÇU…
İlk baskısı Ekim 2006'da yapılan bu kitap on cumhurbaşkanının seçilme hikâyelerini aktarırken on birincinin seçiminin neden bir krize yol açtığına ışık tutmaya çalışmıştı. On birincinin, yani Abdullah Gül'ün de seçilme hikâyesinin eklendiği bu genişletilmiş dördüncü baskı, on ikincinin seçiminin neden bu kadar gergin ve tartışmalı olduğunu anlamaya yardımcı olacaktır.
Cumhurbaşkanlarının nasıl seçildiklerinin yanı sıra neden hemen her seçimin bir tür krize dönüştüğünü, ordu ile parlamentonun, yargı ile hükümetin, iktidar ve muhalefet partilerinin çatışmalarını ele alan Seyfi Öngider pek bilinmeyen bazı olguları da değerlendiriyor.
Örneğin, Atatürk seçilmek için gerekli oyu kıl payı almıştı. Tevfik Rüştü Aras cuntası İnönü'yü Çankaya'ya değil ABD'ye göndermeye çalışıyordu. Bayar, DP lideri olarak seçilmekte zorlanmadı ama onun da rakipleri vardı. Gürsel'in karşısına çıkan aday tehdit edilince soluğu İsviçre'de almıştı. Sunay'ın seçilişi “Genelkurmay başkanlığından sonra cumhurbaşkanlığı makamı gelir” tekerlemesinin doğmasına yol açmıştı. Korutürk, gece saat 01'de yataktan kaldırılarak Ankara'ya
davet edilmişti. Evren, TBMM'nin seçmediği tek cumhurbaşkanı oldu. Özal, “Alışırlar, alışırlar...” diyerek Çankaya'ya çıktı ama başkalarından önce kendisi oraya alışamadı. “Kendim için bir şey istiyorsam namerdim” diyen Demirel Çankaya'ya çıkma fırsatını kaçırmadı. Sezer, TBMM'deki tüm partilerin desteğiyle seçilen ilk cumhurbaşkanı olurken, Gül ise yine bir askeri muhtıranın ardından seçilen ve eşi türbanlı ilk cumhurbaşkanı oldu.
Atatürk'ten Gül'e on bir cumhurbaşkanının siyasi biyografilerini kaleme alırken ilginç bilgiler aktaran, eleştirel değerlendirmeler yapan Öngider aynı zamanda cumhuriyetin siyasi tarihine de yeni ve farklı bir bakış açısı sunuyor.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 11,05 | 11,05 |