Ben, köy enstitülü bir öğretmenim. Anadolu'nun fakir ailelerinden birisinin kızıyım. Yıllar öncesinde köy çocuklarının, okulsuz ve öğretmensizlikten okumaları, okutulmaları olanaksızdı. Hele kız çocuklarının okumaları önünde büyük engeller vardı. Köylülerce yadırganır, horlanır, ayıplanır; neredeyse ailesi ile birlikte dışlanırdı. Bu koşullarda okuyabilenler şanslı sayılırdı. Bu şanslılardan birisi de benim. Babamın uyanık, uzağı gören, söylenenlere aldırmayan tutumu; okumam ve öğretmen olmamda önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Köy enstitülerinin açılmasıyla köy çocuklarının okumaları olanaklı hale getirilmiş, karanlıklar aydınlanmıştır. Bilgili, becerikli ve bilinçli öğretmenler olarak köylerine dönenler, kısa sürede köyün ve köylünün yazgısını değiştirmişlerdir. Köylü uyanmış, işlerini daha akılcı, daha bilimsel yapmaya, sağlıklı düşünüp karar vermeye, teknik üretime, ürettiklerini değerince satmaya, sağlığına, beslenmesine özen göstermeye başlamıştır. Bu hızlı değişim ve gelişim birilerini korkutmuştur. Çıkarlarını sürdürmek, baskı ve saygınlıklarını korumak uğruna, olmadık yalan dolan ve karalamalarla kötüleyerek, enstitülerin kapatılması propagandası başlattılar ve bunda da başarılı oldular. Biraz sabırlı ve anlayışlı olunabilseydi, Türkiye'nin bugünkü fotoğrafı daha değişik olabilirdi. Kurumsal olmasa da adı ve felsefesiyle belleğimizde ve gönlümüzde yaşamaktadır.
Defterimdeki öğretmenlerimin, arkadaşlarımın hatıralarını okurken o günleri yeniden yaşar gibi oluyorum. Gençliğimizin en heyecanlı dakikalarıdır her bir satır. Alnımızda bilgilerden çelenkler vardı. Vatanımızın en ücra köşesinde canla başla çalışma aşkı ile dopdoluyduk. Kalemi elimize alınca duygular hep coşkulu ve de hatıralar yazarak geleceğe umutla bakıyorduk. Mezun olup atandığımız köylerde bir ışıktık. Yıllarca öğretmen görmemiş çocukların arasında öyle bir bağ kurduk ki o sevgiyle çalıştık.
Köy Enstitüsü'ne ilk gittiğimiz günle, öğretmen olduğumuz gün arasında uçurumlar vardı. Köyün bütün sorunlarını çözecek yürek vardı bizlerde. Çünkü köylerimizin eğitime, öğretime ihtiyacı vardı. Öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın hatırası günüyle, ayıyla, yılı ile senelerce bana ışık oldu. Çalışan meslektaşlarım da faydalanır ümidi ile kitap olarak defterimin yaşamasını istedim. Değerli öğretmenlerime ve arkadaşlarıma sonsuz sevgilerimle...
Ben, köy enstitülü bir öğretmenim. Anadolu'nun fakir ailelerinden birisinin kızıyım. Yıllar öncesinde köy çocuklarının, okulsuz ve öğretmensizlikten okumaları, okutulmaları olanaksızdı. Hele kız çocuklarının okumaları önünde büyük engeller vardı. Köylülerce yadırganır, horlanır, ayıplanır; neredeyse ailesi ile birlikte dışlanırdı. Bu koşullarda okuyabilenler şanslı sayılırdı. Bu şanslılardan birisi de benim. Babamın uyanık, uzağı gören, söylenenlere aldırmayan tutumu; okumam ve öğretmen olmamda önemli bir dönüm noktası olmuştur.
Köy enstitülerinin açılmasıyla köy çocuklarının okumaları olanaklı hale getirilmiş, karanlıklar aydınlanmıştır. Bilgili, becerikli ve bilinçli öğretmenler olarak köylerine dönenler, kısa sürede köyün ve köylünün yazgısını değiştirmişlerdir. Köylü uyanmış, işlerini daha akılcı, daha bilimsel yapmaya, sağlıklı düşünüp karar vermeye, teknik üretime, ürettiklerini değerince satmaya, sağlığına, beslenmesine özen göstermeye başlamıştır. Bu hızlı değişim ve gelişim birilerini korkutmuştur. Çıkarlarını sürdürmek, baskı ve saygınlıklarını korumak uğruna, olmadık yalan dolan ve karalamalarla kötüleyerek, enstitülerin kapatılması propagandası başlattılar ve bunda da başarılı oldular. Biraz sabırlı ve anlayışlı olunabilseydi, Türkiye'nin bugünkü fotoğrafı daha değişik olabilirdi. Kurumsal olmasa da adı ve felsefesiyle belleğimizde ve gönlümüzde yaşamaktadır.
Defterimdeki öğretmenlerimin, arkadaşlarımın hatıralarını okurken o günleri yeniden yaşar gibi oluyorum. Gençliğimizin en heyecanlı dakikalarıdır her bir satır. Alnımızda bilgilerden çelenkler vardı. Vatanımızın en ücra köşesinde canla başla çalışma aşkı ile dopdoluyduk. Kalemi elimize alınca duygular hep coşkulu ve de hatıralar yazarak geleceğe umutla bakıyorduk. Mezun olup atandığımız köylerde bir ışıktık. Yıllarca öğretmen görmemiş çocukların arasında öyle bir bağ kurduk ki o sevgiyle çalıştık.
Köy Enstitüsü'ne ilk gittiğimiz günle, öğretmen olduğumuz gün arasında uçurumlar vardı. Köyün bütün sorunlarını çözecek yürek vardı bizlerde. Çünkü köylerimizin eğitime, öğretime ihtiyacı vardı. Öğretmenlerimin ve arkadaşlarımın hatırası günüyle, ayıyla, yılı ile senelerce bana ışık oldu. Çalışan meslektaşlarım da faydalanır ümidi ile kitap olarak defterimin yaşamasını istedim. Değerli öğretmenlerime ve arkadaşlarıma sonsuz sevgilerimle...
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 7,80 | 7,80 |