"Berraklığın belirsizliğe dönüşen yüzünde yarı gölge kahramanlar adı modernleşme olan bir davranış pratiğini yaşamak zorunda kalmışlardır. Varlığıyla huzurlu bir gönül coğrafyası, anlamsız bir sınır bozukluğuyla içten içe sarsılmıştır. 1880 ve 1980'li yıllarda yaşanan Batılılaşmanın göze ve tüketime hükmeden yapısı, pek çok alanda olduğu gibi edebiyatta da kendisine uygulama, deneme alanı bulmuştur. Erken dönem Türk romanı benzer kavram ve tavır çelişkileriyle doludur. Yeni ekonomik yapılanmaların tekelinde gelişen "zaman eğilimleri" ve onun üvey evladı "boş zaman", arzunun sesine kulaklarını tıkayamamış; yeryüzünün şehvetini keşfetmiştir. Art niyetli tüketim mürebbiyelerinin elinde eşyaya tutulan devir metinlerinin yarım taklitçileri (snopları), imrenme ve uyarının çifte karanlığında yaşama gayretine girişmişlerdir. Eşikte durmanın olanca belirsizliği, karamsarlığı ve kararsızlığı içinde boş zamanları gösterişe eğilimli bir değerlendirme kılavuzunun eşliğinde yazmışlardır. Doğrudan vitrinle, parayla, eşyaya karşılaşmak sürekliliği kışkırtan aynanın karşısında duran birey için soyut bir sadakat sırdaşına dönüşmüştür. Değişimler kavşağında duran bir medeniyetin ortak elemanları, metinleri başka bir artçı sarsıntıya göğüs gerebilir mi? Belki..."
"Berraklığın belirsizliğe dönüşen yüzünde yarı gölge kahramanlar adı modernleşme olan bir davranış pratiğini yaşamak zorunda kalmışlardır. Varlığıyla huzurlu bir gönül coğrafyası, anlamsız bir sınır bozukluğuyla içten içe sarsılmıştır. 1880 ve 1980'li yıllarda yaşanan Batılılaşmanın göze ve tüketime hükmeden yapısı, pek çok alanda olduğu gibi edebiyatta da kendisine uygulama, deneme alanı bulmuştur. Erken dönem Türk romanı benzer kavram ve tavır çelişkileriyle doludur. Yeni ekonomik yapılanmaların tekelinde gelişen "zaman eğilimleri" ve onun üvey evladı "boş zaman", arzunun sesine kulaklarını tıkayamamış; yeryüzünün şehvetini keşfetmiştir. Art niyetli tüketim mürebbiyelerinin elinde eşyaya tutulan devir metinlerinin yarım taklitçileri (snopları), imrenme ve uyarının çifte karanlığında yaşama gayretine girişmişlerdir. Eşikte durmanın olanca belirsizliği, karamsarlığı ve kararsızlığı içinde boş zamanları gösterişe eğilimli bir değerlendirme kılavuzunun eşliğinde yazmışlardır. Doğrudan vitrinle, parayla, eşyaya karşılaşmak sürekliliği kışkırtan aynanın karşısında duran birey için soyut bir sadakat sırdaşına dönüşmüştür. Değişimler kavşağında duran bir medeniyetin ortak elemanları, metinleri başka bir artçı sarsıntıya göğüs gerebilir mi? Belki..."
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 20,10 | 20,10 |