Bir Yahudi Filozofun Kaleminden Üç Din Üç Peygamber; 13. Yüzyıl Klasiği 13. Yüzyıl Klasiği
Çevirisini yaptığımız Tenkihu’l-ebhâs li’l-mileli’s-selâs [Üç Dinin Araştırmalarının Düzenlenmesi] adını taşıyan bu eser, Yahudi filozofu İbn Kemmûne’ye aittir. On üçüncü yüzyılın önemli filozoflarından biri olan yazar, İlhanlılar döneminde Bağdat’ta yaşamıştır. İslam felsefesi tarihinde İşrakî gelenek içerisinde sayılan İbn Kemmûne, İbn Sina ve Sühreverdî’nin eserlerine şerhler yazmış; Gazali ve Fahreddin er-Râzi gibi müslüman âlimlerden çok etkilenmiş; Nâsırüddin et-Tûsî ve Necmüddin el-Kâtibî gibi dönemin önemli şahsiyetleri ile ilmî yazışmalar yapmıştır.
Kitabını kendi döneminde yaşanan dinî tartışmalar sebebiyle kaleme aldığını belirten İbn Kemmûne, bununla peygamberlik müessesesini ve peygamber tarafından ortaya konan bilgileri kabul etmeyenlere bir cevap vermek ve nübüvveti üç din [Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet] ve üç peygamber [Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed] üzerinden ispat etmek istemiştir. Ayrıca her üç dine yöneltilen eleştirileri ve karşı cevapları, lehte ve aleyhte ileri sürülen deliller ışığında tartışmıştır. Yazdığı önsözünde bu kitabındaki metodolojisini şöyle açıklamıştır: “Ne hevâ ile bir şey söyledim ne de bir dini tercih edip diğerine saldırdım. Aksine herbir dinin yüce gayelerini araştırmaya çalıştım.” Bu yönüyle elinizdeki bu kitap, karşılaştırmalı dinler tarihi alanında yazılmış iyi bir örnektir.
İbn Kemmûne’nin, İslam dini ve Hz. Muhammed hakkında saygılı bir üslup kullanmasından dolayı müslüman olduğu iddia edilmişse de bu doğru değildir. Kullandığı dil ve üslup, içinde yetiştiği İslam kültürünün bir sonucudur.
Çevirisini yaptığımız Tenkihu’l-ebhâs li’l-mileli’s-selâs [Üç Dinin Araştırmalarının Düzenlenmesi] adını taşıyan bu eser, Yahudi filozofu İbn Kemmûne’ye aittir. On üçüncü yüzyılın önemli filozoflarından biri olan yazar, İlhanlılar döneminde Bağdat’ta yaşamıştır. İslam felsefesi tarihinde İşrakî gelenek içerisinde sayılan İbn Kemmûne, İbn Sina ve Sühreverdî’nin eserlerine şerhler yazmış; Gazali ve Fahreddin er-Râzi gibi müslüman âlimlerden çok etkilenmiş; Nâsırüddin et-Tûsî ve Necmüddin el-Kâtibî gibi dönemin önemli şahsiyetleri ile ilmî yazışmalar yapmıştır.
Kitabını kendi döneminde yaşanan dinî tartışmalar sebebiyle kaleme aldığını belirten İbn Kemmûne, bununla peygamberlik müessesesini ve peygamber tarafından ortaya konan bilgileri kabul etmeyenlere bir cevap vermek ve nübüvveti üç din [Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslamiyet] ve üç peygamber [Hz. Musa, Hz. İsa ve Hz. Muhammed] üzerinden ispat etmek istemiştir. Ayrıca her üç dine yöneltilen eleştirileri ve karşı cevapları, lehte ve aleyhte ileri sürülen deliller ışığında tartışmıştır. Yazdığı önsözünde bu kitabındaki metodolojisini şöyle açıklamıştır: “Ne hevâ ile bir şey söyledim ne de bir dini tercih edip diğerine saldırdım. Aksine herbir dinin yüce gayelerini araştırmaya çalıştım.” Bu yönüyle elinizdeki bu kitap, karşılaştırmalı dinler tarihi alanında yazılmış iyi bir örnektir.
İbn Kemmûne’nin, İslam dini ve Hz. Muhammed hakkında saygılı bir üslup kullanmasından dolayı müslüman olduğu iddia edilmişse de bu doğru değildir. Kullandığı dil ve üslup, içinde yetiştiği İslam kültürünün bir sonucudur.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 76,65 | 76,65 |