Elinizdeki eser anarşizmi bir siyasal iktidar modeli olarak değerlendirmeye odaklanmıştır. Bu imkanı anarşizmin kendisi sağlamaktadır; zira anarşizm birbirinden yalıtılmış bireylerden müteşekkil bir dünya hayalinde değil, bilakis eşitlik ve özgürlük temelinde birleşmiş ve giderek evrenselleşen bir toplum hedefindedir. Toplum hedefi ise düzensizliğin dışarıda bırakılmasını gerektirir. Nitekim anarşist düşünürlerin daveti de düzenden yanadır. Hatta düzensizliğin ve kuralsızlığın dışlanması o boyuttadır ki anarşizm açık bir biçimde düzenle özdeşleştirilir. Düzenin anahtarı olarak doğal yasaların ve ahlakın otoritesi kabul edilmekte, bu otoritelerin düzenlemediği alanları doldurmak ve bireyler arasındaki ilişkileri düzenlemek için yine bireyler arasında akdedilen sözleşmelere başvurulmaktadır. Sözleşme düşüncesi siyasal iktidar masasında bekleyen anarşizmin otopsisi için oldukça işlevsel bir plan vaat etmektedir. Anarşizmin birey vurgusu da göz önünde bulundurularak bireylerce oluşturulan sözleşmeler bir milat kabul edilirse, tıpkı toplum sözleşmelerinde olduğu gibi doğa durumu ve siyasal toplum ikiliğine ulaşılabilir. Doğru tanımlamalarla ve doğru sınırlamalarla yapılacak dikkatli bir yaklaşım nihayetinde birtakım ilkelere ulaşılabilmesinin de yollarını açacaktır. İlke vurgusu önemlidir; zira anarşizm adına üretilen düşünsel literatürü tek bir potada eritmek ve farklılıkları göz ardı etmek mümkün değildir. Her birinin anarşist şemsiye altında birleştiği unutulmadığı takdirde farklılıkların ilke zemininde uzlaştırılabilmesi mümkün olur. Dolayısıyla ve sonuç itibariyle, elinizdeki eser anarşizmi bir siyasal iktidar modeli olarak incelemeyi sağlayabilecek bir sistematik önerisi sunmakta ve anarşist toplumun üzerinde yükseleceği ilkesel sütunları tespit etmeye çalışmaktadır.
Elinizdeki eser anarşizmi bir siyasal iktidar modeli olarak değerlendirmeye odaklanmıştır. Bu imkanı anarşizmin kendisi sağlamaktadır; zira anarşizm birbirinden yalıtılmış bireylerden müteşekkil bir dünya hayalinde değil, bilakis eşitlik ve özgürlük temelinde birleşmiş ve giderek evrenselleşen bir toplum hedefindedir. Toplum hedefi ise düzensizliğin dışarıda bırakılmasını gerektirir. Nitekim anarşist düşünürlerin daveti de düzenden yanadır. Hatta düzensizliğin ve kuralsızlığın dışlanması o boyuttadır ki anarşizm açık bir biçimde düzenle özdeşleştirilir. Düzenin anahtarı olarak doğal yasaların ve ahlakın otoritesi kabul edilmekte, bu otoritelerin düzenlemediği alanları doldurmak ve bireyler arasındaki ilişkileri düzenlemek için yine bireyler arasında akdedilen sözleşmelere başvurulmaktadır. Sözleşme düşüncesi siyasal iktidar masasında bekleyen anarşizmin otopsisi için oldukça işlevsel bir plan vaat etmektedir. Anarşizmin birey vurgusu da göz önünde bulundurularak bireylerce oluşturulan sözleşmeler bir milat kabul edilirse, tıpkı toplum sözleşmelerinde olduğu gibi doğa durumu ve siyasal toplum ikiliğine ulaşılabilir. Doğru tanımlamalarla ve doğru sınırlamalarla yapılacak dikkatli bir yaklaşım nihayetinde birtakım ilkelere ulaşılabilmesinin de yollarını açacaktır. İlke vurgusu önemlidir; zira anarşizm adına üretilen düşünsel literatürü tek bir potada eritmek ve farklılıkları göz ardı etmek mümkün değildir. Her birinin anarşist şemsiye altında birleştiği unutulmadığı takdirde farklılıkların ilke zemininde uzlaştırılabilmesi mümkün olur. Dolayısıyla ve sonuç itibariyle, elinizdeki eser anarşizmi bir siyasal iktidar modeli olarak incelemeyi sağlayabilecek bir sistematik önerisi sunmakta ve anarşist toplumun üzerinde yükseleceği ilkesel sütunları tespit etmeye çalışmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 176,00 | 176,00 |