“HAYAT”I ANLAYABİLMEK İÇİN “ÖLÜM”LE YÜZLEŞMEK ŞART
Sonsuz olan Evrenin, ezelden gelen ve ebede kadar var olacak olan, yani “yaratılmamış” olan Evrenin sonsuz değişim süreci içeresinde sonsuz defa bilinçli varlıklar üretecek olması gerçeği... Sonsuzlukta her olasılık sonsuz defa vardır, akla gelecek veya gelmeyecek her şey. Evrende “hiçlik” yoktur, “varlık” vardır. Evren yaratılmış bir obje değildir, varlık her zaman vardır ve hep var olacaktır, olmayan şey hiçliktir.
İşte bu sonsuz olasılıklı sonsuz Evren önce beni var etti, beni ben yapan genetik ve çevresel şartlar sonucu da “Ben” oldum. Evren içinde var olan her şey zaman içerisinde “kendisi” olmaktan “kendisi olmayan”a dönüşür. Bir tür Dialektik. Ben önce “kendim” olarak yoktum, “kendim” oldum ve ölünce de doğumumdan önceki duruma “kendisi olmayan”a dönüşeceğim.
Benim ‘inandığım’ şeyler yok, “yanlışlanabilir nitelikte”, bunlara “bilimsel”de diyebiliriz, bildiğim şeyler var ve onlar da sonsuzluk içerisinde neredeyse komik denebilecek kadar yetersiz. Dolayısiyle ‘bilmiyorum’ kelimesi sanırım bir insanın sarf edeceği en bilimsel kelimedir.
Doğumumuzdan önce yoktuk, o zamana ilişkin hiçbir korkumuz yok, ölümümüzden sonra da yok olacağız, olmayan bir şeyin korkması ise anlamsızdır. Öldükten sonra ne olacağız sorusunun basit bir cevabı vardır, doğmadan önce ne idiysen ölümden sonra da o olacaksın.
Dr. OSMAN ARAY iki çok farklı insanın birisi Ötanazi, diğeri ise İdam ile sonlanan varoluş süreçlerinden yola çıkarak, İnsan türünün en temel korkusunu, kaçınılmaz sonunu, ÖLÜM’ü irdeliyor akıcı bir roman üslubuyla. Hayat”ı anlayabilmek için “ölüm”le yüzleşmek şart, okunmalı.
“HAYAT”I ANLAYABİLMEK İÇİN “ÖLÜM”LE YÜZLEŞMEK ŞART
Sonsuz olan Evrenin, ezelden gelen ve ebede kadar var olacak olan, yani “yaratılmamış” olan Evrenin sonsuz değişim süreci içeresinde sonsuz defa bilinçli varlıklar üretecek olması gerçeği... Sonsuzlukta her olasılık sonsuz defa vardır, akla gelecek veya gelmeyecek her şey. Evrende “hiçlik” yoktur, “varlık” vardır. Evren yaratılmış bir obje değildir, varlık her zaman vardır ve hep var olacaktır, olmayan şey hiçliktir.
İşte bu sonsuz olasılıklı sonsuz Evren önce beni var etti, beni ben yapan genetik ve çevresel şartlar sonucu da “Ben” oldum. Evren içinde var olan her şey zaman içerisinde “kendisi” olmaktan “kendisi olmayan”a dönüşür. Bir tür Dialektik. Ben önce “kendim” olarak yoktum, “kendim” oldum ve ölünce de doğumumdan önceki duruma “kendisi olmayan”a dönüşeceğim.
Benim ‘inandığım’ şeyler yok, “yanlışlanabilir nitelikte”, bunlara “bilimsel”de diyebiliriz, bildiğim şeyler var ve onlar da sonsuzluk içerisinde neredeyse komik denebilecek kadar yetersiz. Dolayısiyle ‘bilmiyorum’ kelimesi sanırım bir insanın sarf edeceği en bilimsel kelimedir.
Doğumumuzdan önce yoktuk, o zamana ilişkin hiçbir korkumuz yok, ölümümüzden sonra da yok olacağız, olmayan bir şeyin korkması ise anlamsızdır. Öldükten sonra ne olacağız sorusunun basit bir cevabı vardır, doğmadan önce ne idiysen ölümden sonra da o olacaksın.
Dr. OSMAN ARAY iki çok farklı insanın birisi Ötanazi, diğeri ise İdam ile sonlanan varoluş süreçlerinden yola çıkarak, İnsan türünün en temel korkusunu, kaçınılmaz sonunu, ÖLÜM’ü irdeliyor akıcı bir roman üslubuyla. Hayat”ı anlayabilmek için “ölüm”le yüzleşmek şart, okunmalı.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 112,50 | 112,50 |