Anılar, gelecek nesillere aktarılan en değerli kültür hazinelerimiz arasında yer alır. Zira sürekli değişim ve dönüşümün yaşandığı günümüz dünyasında genç nesiller, bir önceki neslin yaşadıklarını yaşamamaktadırlar. Bu nedenle anıların yeni nesillere aktarımı önem arz etmektedir. Zira bir nesle mensup olanlar, yaşadıkları olaylar aynı olmadığı ve kendince biricik olduğu için ne kadar hatıra yazarlarsa o kadar farklı bilgiyi ve tecrübeyi de gelecek nesillere aktarmış olacaklardır.
Bu bilinçle İmam-Hatip neslinin hikâyesini yazarak gelecek nesillere bilgi ve tecrübe aktarımı yapan hocalarımız ve yazarlarımız olmuştur. Nitekim Hayrettin Karaman "Bir Varmış Bir Yokmuş", Süleyman Ateş "Bir Ömür Böyle Geçti", Mustafa Öz "Yılların Özü", İsmail Karaçam "Kur'an Kursundan İlahiyat'a Din Hizmetinde Bir Ömür-Hatıralar", Tayyar Altıkulaç "Zorlukları Aşarken", Muhsin İlyas Subaşı "Gülük'ten Gültepe'ye" isimli anı kitaplarıyla bu neslin hayat hikâyelerini ebedileştirenlerin başında yer almışlardır. Ben de bu neslin bir mensubu olarak hayat hikâyelerini yazanlar kervanına katılıp o çorbada az da olsa bir tuzumun bulunmasını arzu ettim. Bu nedenle "Bir Nesle Mensubiyetin Hikâyesi Anılar ve Düşünceler" isimli kitabımı bu duygu ve düşünceden hareketle yazmayı amaçladım.
Kitapta yer alan anılar, sadece benim anılarım olarak kalmadı, aynı zamanda 1960-1967 yılları arasında okuduğum İstanbul İmam-Hatip Okulu'nun o dönemdeki hocalarının ve sınıf arkadaşlarımın; 1967-1971 yılları arasında okuduğum İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsünün o dönemdeki hocalarının; 1971-1977 yılları arasında öğretmenlik yaptığım Ordu Merkez Orta Okulu, Ordu ve Gölköy İmam-Hatip Liselerinin; 1977-2012 yılları arasında görev yaptığım Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsünün ve İlahiyat Fakültesinin anılarını da kapsayacak bir nitelik kazandı.
Anılar, gelecek nesillere aktarılan en değerli kültür hazinelerimiz arasında yer alır. Zira sürekli değişim ve dönüşümün yaşandığı günümüz dünyasında genç nesiller, bir önceki neslin yaşadıklarını yaşamamaktadırlar. Bu nedenle anıların yeni nesillere aktarımı önem arz etmektedir. Zira bir nesle mensup olanlar, yaşadıkları olaylar aynı olmadığı ve kendince biricik olduğu için ne kadar hatıra yazarlarsa o kadar farklı bilgiyi ve tecrübeyi de gelecek nesillere aktarmış olacaklardır.
Bu bilinçle İmam-Hatip neslinin hikâyesini yazarak gelecek nesillere bilgi ve tecrübe aktarımı yapan hocalarımız ve yazarlarımız olmuştur. Nitekim Hayrettin Karaman "Bir Varmış Bir Yokmuş", Süleyman Ateş "Bir Ömür Böyle Geçti", Mustafa Öz "Yılların Özü", İsmail Karaçam "Kur'an Kursundan İlahiyat'a Din Hizmetinde Bir Ömür-Hatıralar", Tayyar Altıkulaç "Zorlukları Aşarken", Muhsin İlyas Subaşı "Gülük'ten Gültepe'ye" isimli anı kitaplarıyla bu neslin hayat hikâyelerini ebedileştirenlerin başında yer almışlardır. Ben de bu neslin bir mensubu olarak hayat hikâyelerini yazanlar kervanına katılıp o çorbada az da olsa bir tuzumun bulunmasını arzu ettim. Bu nedenle "Bir Nesle Mensubiyetin Hikâyesi Anılar ve Düşünceler" isimli kitabımı bu duygu ve düşünceden hareketle yazmayı amaçladım.
Kitapta yer alan anılar, sadece benim anılarım olarak kalmadı, aynı zamanda 1960-1967 yılları arasında okuduğum İstanbul İmam-Hatip Okulu'nun o dönemdeki hocalarının ve sınıf arkadaşlarımın; 1967-1971 yılları arasında okuduğum İstanbul Yüksek İslâm Enstitüsünün o dönemdeki hocalarının; 1971-1977 yılları arasında öğretmenlik yaptığım Ordu Merkez Orta Okulu, Ordu ve Gölköy İmam-Hatip Liselerinin; 1977-2012 yılları arasında görev yaptığım Kayseri Yüksek İslâm Enstitüsünün ve İlahiyat Fakültesinin anılarını da kapsayacak bir nitelik kazandı.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 284,75 | 284,75 |