Bir Aile Cinayeti Annemi, Kız Kardeşimi, Erkek Kardeşimi Katleden Ben, Pierre Riviere

Stok Kodu:
9789755395203
Boyut:
13x19.5
Sayfa Sayısı:
352
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2018-01
Çeviren:
Erdoğan Yıldırım & Alev Özgu¨ner
Kapak Türü:
Karton Kapak
Kağıt Türü:
2. Hamur
Orijinal Adı:
A Case of Parricide in the 19th Century I, Pierre Riviere, Having Slaughtered My Mother, My Sister a
%30 indirimli
264,00TL
184,80TL
Taksitli fiyat: 1 x 184,80TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9789755395203
624776
Bir Aile Cinayeti
Bir Aile Cinayeti Annemi, Kız Kardeşimi, Erkek Kardeşimi Katleden Ben, Pierre Riviere
184.80

19. yüzyılda Normandiya’nın Calvados eyaletine bağlı küçük bir köyde yaşayan 20 yaşındaki Pierre Rivière, çocukluğundan beri garip davranışlarıyla tanınmaktadır. İnsanlardan, bilhassa kadınlardan kaçmakta, karamsar ve dengesiz kişilik özellikleri sergilemektedir. Oldum olası kafasını meşgul eden yücelik fikirleri, ailesinde yaşanan sorunlarla birleşince onu adım adım korkunç sona yaklaştırır. Babasını mutsuzluklarından kurtarmak gibi, ulvi olduğunu düşündüğü bir misyon üstlenerek, annesini ve iki kardeşini öldürür. Hapishanede kaleme aldığı hatıratı, hem kendi öznel durumunu hem de o dönem Fransa’sının genel profilini yansıtması açısından çok ilginçtir.

O dönemde Fransa, Cumhuriyetçiler ve Kralcıların iktidar mücadelesiyle çalkalanmakta, gizli dernekler mantar gibi bitmektedir. Kral Louis-Philippe’e suikast düzenleyen Fieschi’nin davası ile Rivière’in davası aşağı yukarı aynı zamana denk düşer. Kral tüm tebaanın babası olarak düşünüldüğünden, ebeveyn katliyle kral katli arasındaki geçişlilik, iki dava sürecinin birbirinden etkilenmesine yol açmıştır. Rivière’nin akıl hastası mı yoksa bir canavar mı olduğu konusunda bir türlü ortak karara varamayan tıp uzmanları ve adalet mekanizması ne yapacağını bilememektedir. Tıp bilimi hem kendi arasında bölünmüştür hem de adalet mekanizmasıyla uyuşmazlık yaşamaktadır. Kısacası, ortada bir yetki sorunu vardır.

Kim neye, ne kadar karar verebilecektir? Riviere ve hatıratı, Rivière vakası, yargıçlar ve doktorlar için tam bir bilmece olup çıkmıştır. Michel Foucault ve arkadaşları, psikiyatri ve suça yönelik adalet arasındaki ilişkilerin tarihi üzerine bir çalışma yapma amacıyla yola çıktıklarında Rivière olayıyla karşılaşır, hatırat ve dava dosyası karşısında derinden etkilenirler. Foucault’nun zayıfların ve kaybedenlerin, akıl hastalarının ve sapkınların hayatlarını anlamaya doğru çıktığı düşünsel yolculuğunun en önemli uğraklarından biri olur

Bir Aile Cinayeti.

Bir aile cinayetini konu alması bile tek başına eseri ilginç ve okunmaya değer kılmaktadır. Ama bu onu tek boyutlu değerlendirmek, eseri azımsamak olacaktır. Eğitimsiz, dini ve milli fikirlerle büyülenmiş, akıl sağlığı tartışmalı bir köylünün karşısında, tıp bilimiyle, psikiyatrisiyle, adalet mekanizmasıyla tüm bir toplum yer almaktadır.

Sömürgeci, yayılmacı siyaset nezdinde “vatan uğruna” cinayetlerin normal, meşru sayıldığı toplumda, ailesinin fertlerini katleden bir köylü nereye oturtulmalıdır? İşte Foucault ve arkadaşları buradan yola çıkarak, suç ve ceza, akıl sağlığı ve delilik kavramlarını sorgulamakta, ikiyüzlü toplumun “normallik” normlarını tartışmaya açmaktadır. Güç, hâkimiyet ve çatışkı ilişkileri üzerine bir kez daha düşünmemizi sağlayan bu sarsıcı metin, şiddetin her türüne sık sık tanık olan, “bebekleri katil yapan” yaşadığımız toprakları da anlamamıza yönelik çok önemli bir katkı.


19. yüzyılda Normandiya’nın Calvados eyaletine bağlı küçük bir köyde yaşayan 20 yaşındaki Pierre Rivière, çocukluğundan beri garip davranışlarıyla tanınmaktadır. İnsanlardan, bilhassa kadınlardan kaçmakta, karamsar ve dengesiz kişilik özellikleri sergilemektedir. Oldum olası kafasını meşgul eden yücelik fikirleri, ailesinde yaşanan sorunlarla birleşince onu adım adım korkunç sona yaklaştırır. Babasını mutsuzluklarından kurtarmak gibi, ulvi olduğunu düşündüğü bir misyon üstlenerek, annesini ve iki kardeşini öldürür. Hapishanede kaleme aldığı hatıratı, hem kendi öznel durumunu hem de o dönem Fransa’sının genel profilini yansıtması açısından çok ilginçtir.

O dönemde Fransa, Cumhuriyetçiler ve Kralcıların iktidar mücadelesiyle çalkalanmakta, gizli dernekler mantar gibi bitmektedir. Kral Louis-Philippe’e suikast düzenleyen Fieschi’nin davası ile Rivière’in davası aşağı yukarı aynı zamana denk düşer. Kral tüm tebaanın babası olarak düşünüldüğünden, ebeveyn katliyle kral katli arasındaki geçişlilik, iki dava sürecinin birbirinden etkilenmesine yol açmıştır. Rivière’nin akıl hastası mı yoksa bir canavar mı olduğu konusunda bir türlü ortak karara varamayan tıp uzmanları ve adalet mekanizması ne yapacağını bilememektedir. Tıp bilimi hem kendi arasında bölünmüştür hem de adalet mekanizmasıyla uyuşmazlık yaşamaktadır. Kısacası, ortada bir yetki sorunu vardır.

Kim neye, ne kadar karar verebilecektir? Riviere ve hatıratı, Rivière vakası, yargıçlar ve doktorlar için tam bir bilmece olup çıkmıştır. Michel Foucault ve arkadaşları, psikiyatri ve suça yönelik adalet arasındaki ilişkilerin tarihi üzerine bir çalışma yapma amacıyla yola çıktıklarında Rivière olayıyla karşılaşır, hatırat ve dava dosyası karşısında derinden etkilenirler. Foucault’nun zayıfların ve kaybedenlerin, akıl hastalarının ve sapkınların hayatlarını anlamaya doğru çıktığı düşünsel yolculuğunun en önemli uğraklarından biri olur

Bir Aile Cinayeti.

Bir aile cinayetini konu alması bile tek başına eseri ilginç ve okunmaya değer kılmaktadır. Ama bu onu tek boyutlu değerlendirmek, eseri azımsamak olacaktır. Eğitimsiz, dini ve milli fikirlerle büyülenmiş, akıl sağlığı tartışmalı bir köylünün karşısında, tıp bilimiyle, psikiyatrisiyle, adalet mekanizmasıyla tüm bir toplum yer almaktadır.

Sömürgeci, yayılmacı siyaset nezdinde “vatan uğruna” cinayetlerin normal, meşru sayıldığı toplumda, ailesinin fertlerini katleden bir köylü nereye oturtulmalıdır? İşte Foucault ve arkadaşları buradan yola çıkarak, suç ve ceza, akıl sağlığı ve delilik kavramlarını sorgulamakta, ikiyüzlü toplumun “normallik” normlarını tartışmaya açmaktadır. Güç, hâkimiyet ve çatışkı ilişkileri üzerine bir kez daha düşünmemizi sağlayan bu sarsıcı metin, şiddetin her türüne sık sık tanık olan, “bebekleri katil yapan” yaşadığımız toprakları da anlamamıza yönelik çok önemli bir katkı.


Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 184,80    184,80   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat