Mikro çiplerin kullanılmaya başlanması ve internetin yaygınlaşması neticesinde bilgi ve hizmet hareketliliğinin ulaştığı büyük hız, birçok alanda olduğu gibi siyasi yaşam tarzında da değişimi karşımıza çıkarıyor. Bu değişimin bizi taşımakta olduğu yönün her alanda olduğu gibi anayasal fonksiyonların yerine getirilmesinde ve bu fonksiyonları üstlenen yapıların organizasyonunda da göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Gelecek, geleneksel modern devlet anlayışına ait tüm araçların, varsayımların ve paradigmanın tartışılmasını beraberinde getiriyor. Bu tartışmaların yasama ve yargı organlarının yapılarında ve işlevlerinde beklenen esaslı dönüşüme odaklanması ve yürütmenin denetimi sorunu etrafında şekillenmesi bekleniyor. Dolayısıyla artık üzerinde hassasiyetle durulması gereken husus, yürütmenin katılımcılığa dayandırılmasıdır. Yasamanın yurttaşların beklentilerine yanıt verebilmesi; yargının adaletin tesisinde bağımsız ve hızlı hareket edebilmesi; yürütmenin ise dengeli olması, seri karar alabilmesi, bu kararları alırken de hak ve özgürlükleri ihlal etmemesi ve toplumsal denetime tabi tutulması önemlidir.
Yazar, bu gelişmeleri tarihsel seyri ile ele aldığı çalışmasında parlamentoların temsil, müzakere, denetleme ve norm koyma işlevlerinin ilerleyen teknolojik olanaklar ile geçirmekte olduğu dönüşümü; yargı organını bekleyen bazı muhtemel değişiklikleri ve yürütme organına hakim olan yeni birtakım ilkeleri ve uygulamaları tartışmaktadır. Çalışmada ayrıca, yeni teknolojilerin anayasal fonksiyonları yerine getiren organlar arasındaki fren ve denge mekanizmaları üzerindeki etkileri de ele alınmakta; yurttaşların karar alma süreçlerine dahil olma ve denetim mekanizmalarının etkin bir parçası haline gelme biçimleri de irdelenmektedir.
Mikro çiplerin kullanılmaya başlanması ve internetin yaygınlaşması neticesinde bilgi ve hizmet hareketliliğinin ulaştığı büyük hız, birçok alanda olduğu gibi siyasi yaşam tarzında da değişimi karşımıza çıkarıyor. Bu değişimin bizi taşımakta olduğu yönün her alanda olduğu gibi anayasal fonksiyonların yerine getirilmesinde ve bu fonksiyonları üstlenen yapıların organizasyonunda da göz ardı edilmemesi gerekiyor.
Gelecek, geleneksel modern devlet anlayışına ait tüm araçların, varsayımların ve paradigmanın tartışılmasını beraberinde getiriyor. Bu tartışmaların yasama ve yargı organlarının yapılarında ve işlevlerinde beklenen esaslı dönüşüme odaklanması ve yürütmenin denetimi sorunu etrafında şekillenmesi bekleniyor. Dolayısıyla artık üzerinde hassasiyetle durulması gereken husus, yürütmenin katılımcılığa dayandırılmasıdır. Yasamanın yurttaşların beklentilerine yanıt verebilmesi; yargının adaletin tesisinde bağımsız ve hızlı hareket edebilmesi; yürütmenin ise dengeli olması, seri karar alabilmesi, bu kararları alırken de hak ve özgürlükleri ihlal etmemesi ve toplumsal denetime tabi tutulması önemlidir.
Yazar, bu gelişmeleri tarihsel seyri ile ele aldığı çalışmasında parlamentoların temsil, müzakere, denetleme ve norm koyma işlevlerinin ilerleyen teknolojik olanaklar ile geçirmekte olduğu dönüşümü; yargı organını bekleyen bazı muhtemel değişiklikleri ve yürütme organına hakim olan yeni birtakım ilkeleri ve uygulamaları tartışmaktadır. Çalışmada ayrıca, yeni teknolojilerin anayasal fonksiyonları yerine getiren organlar arasındaki fren ve denge mekanizmaları üzerindeki etkileri de ele alınmakta; yurttaşların karar alma süreçlerine dahil olma ve denetim mekanizmalarının etkin bir parçası haline gelme biçimleri de irdelenmektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 232,00 | 232,00 |