Alfred North Whitehead'in organizma felsefesinin temel özellikleri daha şimdiden meslektaş filozoflarının ötesindeki bir kitle tarafından bilinmektedir. Whitehead'in düşünce sisteminin geniş çaplı etkisini açıklamaya yönelik bir girişiminde Ernest Nagel şöyle der: “Onun felsefî yazıları, içinde yaşadığı toplumun dinamik gerilimlerinden bazılarını dışa vurur; kökleşmiş ve geniş ölçüde duyumsanan ihtiyaçlara cevap verir. Nagel ekler: “Whitehead yeni beliren, risk dolu ve potansiyel anlamda özgürleştirici her şeye yönelik sıra dışı bir kabiliyete sahip, ferasetli ve bilge bir konuşmacıydı.”
Whitehead'in belki de en çok okunan felsefî eseri olan Bilim ve Modern Dünya, ana hatları itibarıyla, 1925 yılında Harvard Üniversitesi'nde verilen sekiz derslik Lowell Dersleri dizisine dayanır. Whitehead'in kendisi bu kitabın “geçtiğimiz üç yüz yıl boyunca Batı kültürünün, bilimin gelişiminden etkilenen birtakım yönlerine ilişkin bir çalışmayı somutlaştırdığını” yazar. “Kitabın püf noktası” der, “hâkim bir felsefenin karşı koyulamaz öneminin duyumsanmasıdır.” John Dewey Bilim ve Modern Dünya'yı “bilim, felsefe ve yaşamın henüz yeni beliren meseleleri arasındaki mevcut ilişkiler konusunda, genel okur açısından en önemli yeniden değerlendirme” olarak adlandırır. Herbert Read şöyle yazar: “Bu, Descartes'ın Yöntem Üzerine Konuşma'sından bu yana, bilim ile felsefenin ortak sahasında yayımlanmış en önemli kitaptır. Bütün yaşam ve varlık kavramımızda bir devrimin içeriğini somutlaştırmakta, sadece bilim ve felsefenin değil, dinin ve sanatın kategorilerini de yeniden yorumlamaya çalışmaktadır.” Edmund Wilson ise şunu dile getirir: “Whitehead'de… çeşitli deneyim sahalarındaki radikal anlamda yeni fikirlerin devinimi dâhilinde ve tek bir zihin içerisindeki düşüncenin hayret verici düzeydeki başkalaşımlarını ve yeniden örgütlenmesini coşkulu bir zekânın ve cüretkâr bir hayal gücünün ellerinde izlemek mümkündür.” Ve Julian Huxley, “Bir döneme damga vuran kitaplardan biri” der.
Alfred North Whitehead'in organizma felsefesinin temel özellikleri daha şimdiden meslektaş filozoflarının ötesindeki bir kitle tarafından bilinmektedir. Whitehead'in düşünce sisteminin geniş çaplı etkisini açıklamaya yönelik bir girişiminde Ernest Nagel şöyle der: “Onun felsefî yazıları, içinde yaşadığı toplumun dinamik gerilimlerinden bazılarını dışa vurur; kökleşmiş ve geniş ölçüde duyumsanan ihtiyaçlara cevap verir. Nagel ekler: “Whitehead yeni beliren, risk dolu ve potansiyel anlamda özgürleştirici her şeye yönelik sıra dışı bir kabiliyete sahip, ferasetli ve bilge bir konuşmacıydı.”
Whitehead'in belki de en çok okunan felsefî eseri olan Bilim ve Modern Dünya, ana hatları itibarıyla, 1925 yılında Harvard Üniversitesi'nde verilen sekiz derslik Lowell Dersleri dizisine dayanır. Whitehead'in kendisi bu kitabın “geçtiğimiz üç yüz yıl boyunca Batı kültürünün, bilimin gelişiminden etkilenen birtakım yönlerine ilişkin bir çalışmayı somutlaştırdığını” yazar. “Kitabın püf noktası” der, “hâkim bir felsefenin karşı koyulamaz öneminin duyumsanmasıdır.” John Dewey Bilim ve Modern Dünya'yı “bilim, felsefe ve yaşamın henüz yeni beliren meseleleri arasındaki mevcut ilişkiler konusunda, genel okur açısından en önemli yeniden değerlendirme” olarak adlandırır. Herbert Read şöyle yazar: “Bu, Descartes'ın Yöntem Üzerine Konuşma'sından bu yana, bilim ile felsefenin ortak sahasında yayımlanmış en önemli kitaptır. Bütün yaşam ve varlık kavramımızda bir devrimin içeriğini somutlaştırmakta, sadece bilim ve felsefenin değil, dinin ve sanatın kategorilerini de yeniden yorumlamaya çalışmaktadır.” Edmund Wilson ise şunu dile getirir: “Whitehead'de… çeşitli deneyim sahalarındaki radikal anlamda yeni fikirlerin devinimi dâhilinde ve tek bir zihin içerisindeki düşüncenin hayret verici düzeydeki başkalaşımlarını ve yeniden örgütlenmesini coşkulu bir zekânın ve cüretkâr bir hayal gücünün ellerinde izlemek mümkündür.” Ve Julian Huxley, “Bir döneme damga vuran kitaplardan biri” der.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 165,00 | 165,00 |