Beyoğlu Sırları romanı Epameinondas Kyriakidis’in (İstanbul 1861-Atina 1939) kaleme almış olduğu ve İstanbul’da Karamanlıca/Türkçe yayımlanan “Anatoli” gazetesi müdürü Evangelinos Misailidis (Κula, Manisa 1820-İstanbul 1890) tarafından Türkçeye çevrilip, aynı gazetede 1888-1889 yıllarında tefrika edilmiş bir eserdir. Dönemin “City Mysteries / Mystères urbains” yani “Şehir Sırları” türüne ait olan bu romanda yazar E. Kyriakidis İstanbul hakkında yazılan diğer “gizemli romanlar”da olduğu gibi, Avrupa’dan ithal edilmiş âdetler nedeniyle yozlaşma ve ahlaksızlık merkezine dönüşmüş olan Beyoğlu’ndaki Rum “sosyete”nin şatafatlı yaşamını ve yeni edindiği tavırları eleştirmektedir. Yazar söz konusu toplumun bir parçası olan bu gösterişli yüksek tabakanın gizli taraflarını sergilerken aynı zamanda İstanbul’un karanlık yanlarına da ışık tutmaktadır. Şehrin yolsuzluk inleri, sefil mahalleleri ve fuhuş evleri gözler önüne serilirken, okur, yaşamın tehlike ve tehditlerle dolup taşan yönüyle karşı karşıya gelmektedir.
Eseri Türkçeye çeviren E. Misailidis, dili Türkçe olan Anadolulu okuruna eserin Türkçe olarak kurgulanmış ve yazılmış hissini vermek amacıyla, kullandığı dilin özgün metne göre hiçbir yabancılık taşımamasını başarmıştır. Bu Yunan harfli Türkçe eski tercümeyi, günümüzün Latin harfli Türkçesi için yayına hazırlayan Evangelia Balta & Sada Payır ise ekledikleri detaylı Önsöz, Giriş, Sözlük bölümleri ve Notlarıyla, çağdaş okurun aynı metin lezzeti ve bilgisini almasını sağlamışlardır.
Beyoğlu Sırları romanı Epameinondas Kyriakidis’in (İstanbul 1861-Atina 1939) kaleme almış olduğu ve İstanbul’da Karamanlıca/Türkçe yayımlanan “Anatoli” gazetesi müdürü Evangelinos Misailidis (Κula, Manisa 1820-İstanbul 1890) tarafından Türkçeye çevrilip, aynı gazetede 1888-1889 yıllarında tefrika edilmiş bir eserdir. Dönemin “City Mysteries / Mystères urbains” yani “Şehir Sırları” türüne ait olan bu romanda yazar E. Kyriakidis İstanbul hakkında yazılan diğer “gizemli romanlar”da olduğu gibi, Avrupa’dan ithal edilmiş âdetler nedeniyle yozlaşma ve ahlaksızlık merkezine dönüşmüş olan Beyoğlu’ndaki Rum “sosyete”nin şatafatlı yaşamını ve yeni edindiği tavırları eleştirmektedir. Yazar söz konusu toplumun bir parçası olan bu gösterişli yüksek tabakanın gizli taraflarını sergilerken aynı zamanda İstanbul’un karanlık yanlarına da ışık tutmaktadır. Şehrin yolsuzluk inleri, sefil mahalleleri ve fuhuş evleri gözler önüne serilirken, okur, yaşamın tehlike ve tehditlerle dolup taşan yönüyle karşı karşıya gelmektedir.
Eseri Türkçeye çeviren E. Misailidis, dili Türkçe olan Anadolulu okuruna eserin Türkçe olarak kurgulanmış ve yazılmış hissini vermek amacıyla, kullandığı dilin özgün metne göre hiçbir yabancılık taşımamasını başarmıştır. Bu Yunan harfli Türkçe eski tercümeyi, günümüzün Latin harfli Türkçesi için yayına hazırlayan Evangelia Balta & Sada Payır ise ekledikleri detaylı Önsöz, Giriş, Sözlük bölümleri ve Notlarıyla, çağdaş okurun aynı metin lezzeti ve bilgisini almasını sağlamışlardır.