Hayat kurtarması, hastaları iyileştirmesi beklenen "beyaz önlüklü" tıp, her ne pahasına olursa olsun daha çok satmak isteyen "siyah şapkalı" agresif bir endüstriye dönüştü. İşte modern tıbbın karanlık yüzüne yolculuk tam da bu dönüşümün hikâyesi aslında. The New Yorker ve The Atlantic Monthly'de yazan, tıp doktoru ve biyoetik uzmanı Cari Elliott, bizi davet ettiği bu yolculukta, eski usul hekimlik anlayışını, tüketim kapitalizmine feda eden sosyoekonomik değişimi, karanlığa katkı sunan aktörleri deşifre ediyor. Mesela ilaç üreticileri için "bilimsel" makaleler kaleme alan yazarlar, yani ilaç firmalarının sözünden çıkmayan hayaletler! Ya da "haber" bültenleri üreten halkla ilişkiler uzmanları... Hekimleri armağana boğma yarışında, satış kotasını tutturmak için elinden geleni ardına koymayan tıbbi satış mümessilleri, tıp camiasını son gelişmeler konusunda bilgilendirmek için dünyayı gezen "fikir liderleri", ticarileşmiş tıbbın endüstri desteğiyle sunduğu bütün nimetlerin denetiminden sorumlu olan etik uzmanları... Ve profesyonel kobaylık müessesesi... Hepsi aydınlığın etrafına birer tuğla koyarak karartıyor ortamı. Carl Elliott ise küçük bir kibrit çakıyor ve kurumsallaşmış olduğu için artık hiç kimsenin bir sorun olarak algılamadığı "aldatma kültürü"nü keşfe çıkıyor. Elliott, insanı derinden sarsan öyküleri ve renkli karakterleri bir sıçrama tahtası olarak kullanıp, para etrafında dönen önemli etik sorunların kökenini araştırıyor. Ve ister istemez neşterini dokunduruveriyor! O neşterin dokunduğu tıbbın yumuşak karnından ortaya saçılanları okuduğunuzda siz de çok şaşıracaksınız!
Hayat kurtarması, hastaları iyileştirmesi beklenen "beyaz önlüklü" tıp, her ne pahasına olursa olsun daha çok satmak isteyen "siyah şapkalı" agresif bir endüstriye dönüştü. İşte modern tıbbın karanlık yüzüne yolculuk tam da bu dönüşümün hikâyesi aslında. The New Yorker ve The Atlantic Monthly'de yazan, tıp doktoru ve biyoetik uzmanı Cari Elliott, bizi davet ettiği bu yolculukta, eski usul hekimlik anlayışını, tüketim kapitalizmine feda eden sosyoekonomik değişimi, karanlığa katkı sunan aktörleri deşifre ediyor. Mesela ilaç üreticileri için "bilimsel" makaleler kaleme alan yazarlar, yani ilaç firmalarının sözünden çıkmayan hayaletler! Ya da "haber" bültenleri üreten halkla ilişkiler uzmanları... Hekimleri armağana boğma yarışında, satış kotasını tutturmak için elinden geleni ardına koymayan tıbbi satış mümessilleri, tıp camiasını son gelişmeler konusunda bilgilendirmek için dünyayı gezen "fikir liderleri", ticarileşmiş tıbbın endüstri desteğiyle sunduğu bütün nimetlerin denetiminden sorumlu olan etik uzmanları... Ve profesyonel kobaylık müessesesi... Hepsi aydınlığın etrafına birer tuğla koyarak karartıyor ortamı. Carl Elliott ise küçük bir kibrit çakıyor ve kurumsallaşmış olduğu için artık hiç kimsenin bir sorun olarak algılamadığı "aldatma kültürü"nü keşfe çıkıyor. Elliott, insanı derinden sarsan öyküleri ve renkli karakterleri bir sıçrama tahtası olarak kullanıp, para etrafında dönen önemli etik sorunların kökenini araştırıyor. Ve ister istemez neşterini dokunduruveriyor! O neşterin dokunduğu tıbbın yumuşak karnından ortaya saçılanları okuduğunuzda siz de çok şaşıracaksınız!
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 14,58 | 14,58 |