Dünyadaki bütün dinlerin muhatabı insanlar yahut daha az kapsamlı bir ifade ile kendi mensuplarıdır.
Din mensuplarının dini ve dinin prensipleli anlayıp yorumlayabilmeleri daha çok sosyal ve kültürel durumlarıyla ilgilidir. Bu sebeple dinin asli metinlerini, emir ve yasaklarını anlayacak, yorumlayıp değerlendirecek ve gerektiğinde uygulayacak olan insanın, o metin ve ifadelerden kastedilen anlama vakıf, eğitimli, sosyal ve kültürel alanda belirli bir seviyeye gelmiş olması son derece önemlidir. Bununla birlikte din mensuplarının önemli bir kısmının belirtilen vasıfları taşımadıkları, taşıyanların ise kesin esaslar dışında, farklı anlaşılmaya müsait olan esasları, kendilerine göre yorumlayıp, değişik sonuçlara ulaşmaları, hemen her dinde görülen bir husustur.
Bu sebeple bütün dinlerin bünyesinde kesin esaslar dışında, insanların dini anlayış ve yorum farkına dayanan, belirli standarda ulaştığında mezhep yahut fırka ismiyle anılan ekolleşmeler ve onların düşünce sistemini benimseyen cemaat yahut topluluklar daima mevcut olagelmiştir. Bazı durumlarda mezhepler mevcut bulunduğu halde, bu sistemi devam ettiren gruplar yahut sosyal bünyeyi teşkil eden topluluklar bulunmayabilir. Bu takdirde mevcut sistemi, düşünce konusunda bir değer olarak kabul edip faydalanmak daima mümkündür. Tabiidir ki, mezhep dediğimiz oluşumları iyi anlayabilmek için, mezhebin bağlı bulunduğu dinin ana prensiplerini, tarihini, din mensuplarının zaman içinde karşılaştıkları değişik olaylar ve bunları yorumlama ve değerlendirme tarzlarıyla, ana bünyede ortaya çıkan gruplaşmaların sebeplerini iyi bilmek gerekir.
Dünyadaki bütün dinlerin muhatabı insanlar yahut daha az kapsamlı bir ifade ile kendi mensuplarıdır.
Din mensuplarının dini ve dinin prensipleli anlayıp yorumlayabilmeleri daha çok sosyal ve kültürel durumlarıyla ilgilidir. Bu sebeple dinin asli metinlerini, emir ve yasaklarını anlayacak, yorumlayıp değerlendirecek ve gerektiğinde uygulayacak olan insanın, o metin ve ifadelerden kastedilen anlama vakıf, eğitimli, sosyal ve kültürel alanda belirli bir seviyeye gelmiş olması son derece önemlidir. Bununla birlikte din mensuplarının önemli bir kısmının belirtilen vasıfları taşımadıkları, taşıyanların ise kesin esaslar dışında, farklı anlaşılmaya müsait olan esasları, kendilerine göre yorumlayıp, değişik sonuçlara ulaşmaları, hemen her dinde görülen bir husustur.
Bu sebeple bütün dinlerin bünyesinde kesin esaslar dışında, insanların dini anlayış ve yorum farkına dayanan, belirli standarda ulaştığında mezhep yahut fırka ismiyle anılan ekolleşmeler ve onların düşünce sistemini benimseyen cemaat yahut topluluklar daima mevcut olagelmiştir. Bazı durumlarda mezhepler mevcut bulunduğu halde, bu sistemi devam ettiren gruplar yahut sosyal bünyeyi teşkil eden topluluklar bulunmayabilir. Bu takdirde mevcut sistemi, düşünce konusunda bir değer olarak kabul edip faydalanmak daima mümkündür. Tabiidir ki, mezhep dediğimiz oluşumları iyi anlayabilmek için, mezhebin bağlı bulunduğu dinin ana prensiplerini, tarihini, din mensuplarının zaman içinde karşılaştıkları değişik olaylar ve bunları yorumlama ve değerlendirme tarzlarıyla, ana bünyede ortaya çıkan gruplaşmaların sebeplerini iyi bilmek gerekir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 13,65 | 13,65 |