Başım Aşka Çarptı

Stok Kodu:
9786051287607
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
104
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2015-04
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
Kategori:
%38 indirimli
11,11TL
6,89TL
9786051287607
482058
Başım Aşka Çarptı
Başım Aşka Çarptı
6.89

Ellerim kalabalık; kemiklerim arasında ezikliğine boyun eğen hüznü gözlerime taşıyacak kadar bile gücüm yok… Sanırım yoruluyorum; kımıltısızı bir acıyken de yorulabiliyor insan, en çok da böyleyken çoğalıyor yorgunluk. İlişkilerimdeki kan toplarını avucuma koyanların yüzlerinde bakıyorum kendime, sonra koşa koşa verdiklerini biliyorum ve kendini korkutan bir rüya oluyorum böyle zamanlarda… Böyle zamanlar… Böyle zamanlar hiç bitmiyor; ne kadar unutmak istesem de olmuyor, parmaklarımdan sızan kanla yeniden canlanıyor duvar diplerindeki çamurdan heykeller…

Beni bana bırakmalarını istemiyorum; korkuyorum bundan, çıldırmayı bile becerememekten korkuyorum. Kendime hiç tahammülüm yok; hiç tahammülüm yok onlardaki beni görmeye. Dünyanın her şeyi gören gözü olmak öyle zor ki; bazen dayanılmaz bir baş ağrısı bazen sinsice mideye dolan kramplar… Öylesine bencilim ki; taşıyamıyorum bencilliğimi; altından kalkamıyorum. Koca bir ömür, ket vurulan gülümseyişler, bile bile unutamayışlar ve keşfi tamamlanamayan bir kent var dudaklarının arasında…

Yanılmak kalbinde büyütemediğin yanlış bir hece gibi; ama nerde yanılırsın, nerde bitti, nerde bu son dersin? Korkarım bunu hiçbir zaman yapamayacağım, güvensizliğime güveniyorum en çok. Boynumu kollarına doladığım örümceğin hiç şansı yok, oysa yine de mavi onun kanını ve üstünde yürüdüğü kılcal dokunun her milimetresinde kendi emeği üstelik ışık saçan kanı var. Nereye gitse bir kent kurabilir kendine, ne çok da umutsuzluğundaki cesaretten doğar umudu… Heceler büyüdükçe gücünü kaybediyor gözleri, bu yüzden ben hep susuyorum, susuyorum; su-su-yo-rum.

Ellerim kalabalık; kemiklerim arasında ezikliğine boyun eğen hüznü gözlerime taşıyacak kadar bile gücüm yok… Sanırım yoruluyorum; kımıltısızı bir acıyken de yorulabiliyor insan, en çok da böyleyken çoğalıyor yorgunluk. İlişkilerimdeki kan toplarını avucuma koyanların yüzlerinde bakıyorum kendime, sonra koşa koşa verdiklerini biliyorum ve kendini korkutan bir rüya oluyorum böyle zamanlarda… Böyle zamanlar… Böyle zamanlar hiç bitmiyor; ne kadar unutmak istesem de olmuyor, parmaklarımdan sızan kanla yeniden canlanıyor duvar diplerindeki çamurdan heykeller…

Beni bana bırakmalarını istemiyorum; korkuyorum bundan, çıldırmayı bile becerememekten korkuyorum. Kendime hiç tahammülüm yok; hiç tahammülüm yok onlardaki beni görmeye. Dünyanın her şeyi gören gözü olmak öyle zor ki; bazen dayanılmaz bir baş ağrısı bazen sinsice mideye dolan kramplar… Öylesine bencilim ki; taşıyamıyorum bencilliğimi; altından kalkamıyorum. Koca bir ömür, ket vurulan gülümseyişler, bile bile unutamayışlar ve keşfi tamamlanamayan bir kent var dudaklarının arasında…

Yanılmak kalbinde büyütemediğin yanlış bir hece gibi; ama nerde yanılırsın, nerde bitti, nerde bu son dersin? Korkarım bunu hiçbir zaman yapamayacağım, güvensizliğime güveniyorum en çok. Boynumu kollarına doladığım örümceğin hiç şansı yok, oysa yine de mavi onun kanını ve üstünde yürüdüğü kılcal dokunun her milimetresinde kendi emeği üstelik ışık saçan kanı var. Nereye gitse bir kent kurabilir kendine, ne çok da umutsuzluğundaki cesaretten doğar umudu… Heceler büyüdükçe gücünü kaybediyor gözleri, bu yüzden ben hep susuyorum, susuyorum; su-su-yo-rum.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 6,89    6,89   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat