Uzun zamandır beklenen Baba Konuşabilir Miyim? tekrar raflarda!
Çengelköylü müteveffa hemşerimiz Yani Vlastos, Atina'da Türkçe kaleme aldığı bu anı-romanında artık var olmayan bir kenti, anıların, suretlerin, kayıpların ve her daim umudun İstanbul'unu anlatıyor.
Bu şehrin insanları, aileleri, yangınları, serserilikleri, aşkları, inadı, tebessümleri, azınlığa düşen yürekleri, sarhoşlukları, şenliği ve sesizlikleri, Vlastos'un ailevi ve kişisel tarihinin sürükleyiciliği içinde yerlerini alıyor.
Galata'dan Kurtuluş'a elinde sefertasıyla yürüyen bir matbaa çırağının yoksulluğuyla adımlıyoruz Cadde-i Kebiri, Arnavut inadı giriyor kanımıza, filizleniyoruz; Boğaz kıyısında haylaz bir çocuk, 6 Eylül gecesi mana arayan gözler, Robert Kolej'de bir futbol ve edebiyat aşığı, Tahtakale'de genç bir oyuncakçı, Ankara ayazında 2 yıllık asker, Köy'de insanları için çaba gösteren bir cemaat temsilcisi ve nihayetinde Atina'da, Faliro'da denize karşı yine de İstanbul atan bir sekte-i kalp oluyoruz.
Uzun zamandır beklenen Baba Konuşabilir Miyim? tekrar raflarda!
Çengelköylü müteveffa hemşerimiz Yani Vlastos, Atina'da Türkçe kaleme aldığı bu anı-romanında artık var olmayan bir kenti, anıların, suretlerin, kayıpların ve her daim umudun İstanbul'unu anlatıyor.
Bu şehrin insanları, aileleri, yangınları, serserilikleri, aşkları, inadı, tebessümleri, azınlığa düşen yürekleri, sarhoşlukları, şenliği ve sesizlikleri, Vlastos'un ailevi ve kişisel tarihinin sürükleyiciliği içinde yerlerini alıyor.
Galata'dan Kurtuluş'a elinde sefertasıyla yürüyen bir matbaa çırağının yoksulluğuyla adımlıyoruz Cadde-i Kebiri, Arnavut inadı giriyor kanımıza, filizleniyoruz; Boğaz kıyısında haylaz bir çocuk, 6 Eylül gecesi mana arayan gözler, Robert Kolej'de bir futbol ve edebiyat aşığı, Tahtakale'de genç bir oyuncakçı, Ankara ayazında 2 yıllık asker, Köy'de insanları için çaba gösteren bir cemaat temsilcisi ve nihayetinde Atina'da, Faliro'da denize karşı yine de İstanbul atan bir sekte-i kalp oluyoruz.