Azınlığın Zenginliği Hepimizin Çıkarına Mıdır?

Hamur Tipi:
2. Hamur
Medya Cinsi:
Ciltsiz
Stok Kodu:
9789755398082
Boyut:
13x20
Sayfa Sayısı:
80
Baskı:
3
Basım Tarihi:
2014
Çeviren:
Hakan Keser
Kapak Türü:
İnce Kapak
Kağıt Türü:
Kitap Kağıdı
Dili:
Türkçe
Orijinal Adı:
Does the Richness of Few Benefits Us All?
%30 indirimli
140,00TL
98,00TL
Taksitli fiyat: 1 x 98,00TL
Tedarikçi Stoğu 4 Adet
9789755398082
487558
Azınlığın Zenginliği Hepimizin Çıkarına Mıdır?
Azınlığın Zenginliği Hepimizin Çıkarına Mıdır?
98.00

Günümüzde artık bütün dünyada egemenliğini kurmuş olan neoliberal kapitalizmin yandaşlarına göre, yoksulların içinde bulundukları sefaletten kurtulmaları için zenginlerin daha zengin olması, daha az vergi vermesi gerekir, çünkü bu durum hepimizin çıkarınadır. Ne var ki genelde kabul gören bu yaklaşım gündelik deneyimlerimizle, bol miktardaki araştırma sonuçlarıyla ve aslında mantıkla şekilde uyuşmuyor. Somut kanıtlar ile popüler inanışlar arasındaki bu tuhaf uyumsuzluk üzerine biraz durup düşününce akla şu soru geliyor: Aksine onca kanıt ve olguya rağmen bu görüşler nasıl oluyor da bu kadar yaygın ve dirençli kalabiliyor? İşin daha garip, belki de daha vahim yanı ise şudur: Tarihte daha önce eşine rastlamadığımız, kabul edilmesi imkânsız ama yine de hızla büyüyen mevcut toplumsal eşitsizlikte rol oynamamış olsaydı, bu yaklaşımların bir gün dahi ayakta kalması mümkün değildi. Demek ki dünya çapında büyük bir ahlaki krizin içindeyiz. Halbuki liberal kapitalizmin en büyük düşünürü Adam Smith daha 18. yüzyılda şöyle diyordu: “Zengin ve güçlü olanlara hayranlık duyup onlara neredeyse taparken, fakir ve muhtaç durumdakileri hor görme veya en azından görmezden gelme eğilimi ahlak anlayışımızı çökerten en büyük ve en yaygın nedendir.”


Dünyanın önde gelen toplumsal düşünürlerinden Zygmunt Bauman'ın kaleme aldığı bu kısa kitap, işte bu sorunlara eğiliyor. Bauman, söz konusu görüşlerin dayandığı ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmemiş varsayımların ve inanışların listesini sıralıyor ve tek tek ele alarak onların nasıl da yanıltıcı ve aldatıcı olduğunu gösteriyor.



(Tanıtım Bülteninden)

Günümüzde artık bütün dünyada egemenliğini kurmuş olan neoliberal kapitalizmin yandaşlarına göre, yoksulların içinde bulundukları sefaletten kurtulmaları için zenginlerin daha zengin olması, daha az vergi vermesi gerekir, çünkü bu durum hepimizin çıkarınadır. Ne var ki genelde kabul gören bu yaklaşım gündelik deneyimlerimizle, bol miktardaki araştırma sonuçlarıyla ve aslında mantıkla şekilde uyuşmuyor. Somut kanıtlar ile popüler inanışlar arasındaki bu tuhaf uyumsuzluk üzerine biraz durup düşününce akla şu soru geliyor: Aksine onca kanıt ve olguya rağmen bu görüşler nasıl oluyor da bu kadar yaygın ve dirençli kalabiliyor? İşin daha garip, belki de daha vahim yanı ise şudur: Tarihte daha önce eşine rastlamadığımız, kabul edilmesi imkânsız ama yine de hızla büyüyen mevcut toplumsal eşitsizlikte rol oynamamış olsaydı, bu yaklaşımların bir gün dahi ayakta kalması mümkün değildi. Demek ki dünya çapında büyük bir ahlaki krizin içindeyiz. Halbuki liberal kapitalizmin en büyük düşünürü Adam Smith daha 18. yüzyılda şöyle diyordu: “Zengin ve güçlü olanlara hayranlık duyup onlara neredeyse taparken, fakir ve muhtaç durumdakileri hor görme veya en azından görmezden gelme eğilimi ahlak anlayışımızı çökerten en büyük ve en yaygın nedendir.”


Dünyanın önde gelen toplumsal düşünürlerinden Zygmunt Bauman'ın kaleme aldığı bu kısa kitap, işte bu sorunlara eğiliyor. Bauman, söz konusu görüşlerin dayandığı ve üzerinde uzun uzadıya düşünülmemiş varsayımların ve inanışların listesini sıralıyor ve tek tek ele alarak onların nasıl da yanıltıcı ve aldatıcı olduğunu gösteriyor.



(Tanıtım Bülteninden)

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 98,00    98,00   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat