Aydınların 28 Şubatla İmtihanı Türkiye’de Aydınların İktidar Değişimlerine Yönelik Tutumlarını Belirleyen Toplumsal Faktörler

Stok Kodu:
9786057173317
Boyut:
13.5x21
Sayfa Sayısı:
191
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2022-09
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%29 indirimli
160,00TL
113,60TL
Taksitli fiyat: 1 x 113,60TL
Tedarikçi Stoğu 10 Adet
9786057173317
713862
Aydınların 28 Şubatla İmtihanı
Aydınların 28 Şubatla İmtihanı Türkiye’de Aydınların İktidar Değişimlerine Yönelik Tutumlarını Belirleyen Toplumsal Faktörler
113.60

Savaş, doğal afet, kıtlık ve salgın dönemlerinde, Doğu’suyla Batı’sıyla tüm insanlık, tarih boyunca büyük imtihanlar vermiş; açlık, yokluk, hastalık, ölüm gibi ağır bedeller ödemiştir. Her toplum; bu durumla bir şekilde mücadele etmek ve yaşamını sürdürebilmek için değişik sosyal organizasyonlar oluşturmuştur. Toplumun can ve mal güvenliğinden sorumlu olan bu organizasyonların en gelişmişi ise devlettir. Devletler, para basmaktan, askerî operasyon düzenlemeye, sağlık, yargı, eğitim ve güvenlik hizmeti sunmaktan sanat, spor, bilim alanlarıyla ilgili yasal düzenleme yapmaya dek birçok yetki ve sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluklarını da pek tabiî olarak kendisine emanet edilmiş, halkın vergilerinden oluşan devlet hazinesinden karşılayarak yerine getirmektedir. Her şey buraya kadar normal ve olumlu görünmektedir. Peki, devletleri yönetenler (atanmışlar, seçilmişler ya da darbeciler), bu (y)etkilerini halk için değil de halka karşı kullanacak olurlarsa şayet, halkların ve toplumların haklarını söz gelimi demokratik, monarşik ya da teokratik olarak yapılanmış devlet idaresine karşı kim savunacaktır? Bu misyonu, her türlü zorluğuna rağmen kim üstlenecektir? Bu yaman suale verilecek cevap tabiî ki “aydın”lardır. Çağlar boyunca Doğu’da nebiler Batı’daysa filozoflarla temsil bulan bu misyon, modern zamanlarda, aydınlara (entelektüel, aktivist, düşünür, münevver, kanaat önderi, âlim vb.) düşmüştür. Bu minvalde, savaş çığırtkanlığı ve mülteci karşıtlığının zirve yaptığı günümüz dünyasında, aydınlara birilerinin sorumluluklarını hatırlatması gerekmektedir. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, 28 Şubat Dönemi’ni merkeze alarak işte tam da bu amaçla kaleme alınmıştır.

Savaş, doğal afet, kıtlık ve salgın dönemlerinde, Doğu’suyla Batı’sıyla tüm insanlık, tarih boyunca büyük imtihanlar vermiş; açlık, yokluk, hastalık, ölüm gibi ağır bedeller ödemiştir. Her toplum; bu durumla bir şekilde mücadele etmek ve yaşamını sürdürebilmek için değişik sosyal organizasyonlar oluşturmuştur. Toplumun can ve mal güvenliğinden sorumlu olan bu organizasyonların en gelişmişi ise devlettir. Devletler, para basmaktan, askerî operasyon düzenlemeye, sağlık, yargı, eğitim ve güvenlik hizmeti sunmaktan sanat, spor, bilim alanlarıyla ilgili yasal düzenleme yapmaya dek birçok yetki ve sorumluluğa sahiptir. Bu sorumluluklarını da pek tabiî olarak kendisine emanet edilmiş, halkın vergilerinden oluşan devlet hazinesinden karşılayarak yerine getirmektedir. Her şey buraya kadar normal ve olumlu görünmektedir. Peki, devletleri yönetenler (atanmışlar, seçilmişler ya da darbeciler), bu (y)etkilerini halk için değil de halka karşı kullanacak olurlarsa şayet, halkların ve toplumların haklarını söz gelimi demokratik, monarşik ya da teokratik olarak yapılanmış devlet idaresine karşı kim savunacaktır? Bu misyonu, her türlü zorluğuna rağmen kim üstlenecektir? Bu yaman suale verilecek cevap tabiî ki “aydın”lardır. Çağlar boyunca Doğu’da nebiler Batı’daysa filozoflarla temsil bulan bu misyon, modern zamanlarda, aydınlara (entelektüel, aktivist, düşünür, münevver, kanaat önderi, âlim vb.) düşmüştür. Bu minvalde, savaş çığırtkanlığı ve mülteci karşıtlığının zirve yaptığı günümüz dünyasında, aydınlara birilerinin sorumluluklarını hatırlatması gerekmektedir. Elinizde tuttuğunuz bu kitap, 28 Şubat Dönemi’ni merkeze alarak işte tam da bu amaçla kaleme alınmıştır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 113,60    113,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat