Avrupa'da Din ve Vicdan Özgürlüğü

Stok Kodu:
9786257277501
Boyut:
16x23.5
Sayfa Sayısı:
495
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2020-11
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
1. Hamur
%10 indirimli
486,00TL
437,40TL
9786257277501
679165
Avrupa'da Din ve Vicdan Özgürlüğü
Avrupa'da Din ve Vicdan Özgürlüğü
437.40

İkinci Dünya savaşından sonra, yoğun bir şekilde 60’lı yılların başından itibaren, gelişen ekonomik yapılara sahip olan başta Almanya olmak üzere, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin iş gücü ihtiyacı göç olgusunu hayata geçirmiştir. Başta Türkiye olmak üzere, diğer Müslüman ülkelerden gelen iş gücü bu ülkelere yerleşmiştir. Bunlara ek olarak, bilhassa Afrika, Balkanlar ve Orta Doğu coğrafyasından gelen Müslüman mülteciler ve sığınmacıların da Avrupa’daki Müslüman nüfusa dahil olmaları, kamusal alanda Müslümanların yaşamlarını ve din ve vicdan özgürlüğü açısından haklarını tartışmaya açmıştır. Tarihten gelen Hrıstiyan tesirler üzerine kurulan modern Almanya ve diğer Batı Avrupa devletleri, bu “Yabancı” göçmenlerin haklarının tartışılmaya başlamasıyla, anayasa hukuku ve din özgürlükleri açısından, günümüzde şimdiye kadar görülmedik bir şekilde kendi sistemiyle mücadele eder hale gelmiştir.

Avrupa” din özgürlüğü alanındaki tartışmalar, sadece Müslümanlarla ilgili değil, diğer inanç gruplarını da ilgilendirecek şekilde yaşanmaktadır. Bu tartışmalar, bilhassa Federal Ordu, ceza evleri ve eğitim-öğretim gibi, devletin tekelinde olan, oldukça hassas olan alanlarda kendisini göstermiş, gerek bireysel din özgürlüğü, gerekse kolektif din özgürlüğü, bu alanlarda her zamankinden daha fazla, devletin korumasına ihtiyaç duyar hale gelmiştir.

Avrupa’da din ve vicdan özgürlüğü etrafında yaşanan tartışmalar sadece Müslümanlar ve İslam dinine ilişkin haklar etrafında yaşanmamaktadır. İlginç bir şekilde din ve vicdan özgürlüğüne bakış yeni bir boyut kazanmıştır. Bu yeni boyutta, din ve vicdan özgürlüğüne karşı bir devlet korumacılığı gittikçe alan kazanmaktadır. Kiliseler ve dini cemaatler dikkatlice hedefe konulurken, acımasız ve doğrudan bir şekilde İslam’ın ve Müslümanların hedef gösterilmesi de söz konusudur. Din ve Vicdan özgürlüğü açısından Avrupa devlet ve kurumları –bilinen tüm uygulamaların ve hukuki kuralların aksine- Müslümanların güncel yaşamlarına müdahale eder hale gelmişlerdir.

Din ve vicdan özgürlüğü açısından Avrupa tarihi çok sancılı bir sürece ve acı tecrübelere sahiptir. Din ve Vicdan özgürlüğünün temel haklar bağlamında gelişimi de bu tecrübelerin ürünüdür. Her ülke geçmişte yaşadığı acı tecrübelerden hareketle, din ve vicdan özgürlüğü alanında kendilerine has prensipler ve hukuki kurallar geliştirmişlerdir. Hali hazırda var olan din ve vicdan özgürlüğü açısından mücadelelere, 60’lı yıllarından başından itibaren Batı Avrupa ülkelerine yerleşen Müslümanların sosyal yaşantıda yer alma talepleriyle din ve vicdan özgürlüğü alanında son zamanlarda artık iyice görünür hale gelen, yeni bir mücadele alanı eklenmiştir. Yeni eklenen bu mücadele alanının, bir tarafında, temel hak ve hürriyetler kapsamında haklarını talep eden Müslümanlar ve bu grubun oluşturduğu gittikçe görünür hale gelen bir kültür vardır. Mücadelenin diğer tarafında laiklerden sekülerlere, aşırı sağdan aşırı sola, Hrıstiyan siyasi hareketlerden liberal siyasi hareketlere kadar geniş bir yelpaze etrafından birleşen gruplar vardır.

Konu, son günlerdeki Avrupa’da yaşayan Müslümanlar etrafından güncel yaşanan olaylar ele alındığında son derece önemlidir. Bu maksatla Avrupa’dan ülke örnekleriyle din ve vicdan özgürlüğü alanında bu çalışma hazırlanmıştır. Gerek kolektif gerekse de bireysel din ve vicdan özgürlüğü açısından Türkçe literatüre de küçük bir katkı sağlamak maksadıyla bu çalışma ortaya konmuştur.

“Avrupa’da Din ve Vicdan Özgürlüğü” ile yayımlanan bu çalışma, din ve vicdan özgürlüğü alanında Avrupa’nın tarihi geçmişi ile birlikte günümüzde geldiği nokta ve bu sahada Avrupa’da Müslümanlarla ilgili hak mücadelesini inceleyen bir çalışma olarak, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalında Prof. Dr. Ahmet BİLGİN danışmanlığında doktora tezi olarak hazırlanmıştır.

İkinci Dünya savaşından sonra, yoğun bir şekilde 60’lı yılların başından itibaren, gelişen ekonomik yapılara sahip olan başta Almanya olmak üzere, Fransa, Hollanda ve İngiltere gibi ülkelerin iş gücü ihtiyacı göç olgusunu hayata geçirmiştir. Başta Türkiye olmak üzere, diğer Müslüman ülkelerden gelen iş gücü bu ülkelere yerleşmiştir. Bunlara ek olarak, bilhassa Afrika, Balkanlar ve Orta Doğu coğrafyasından gelen Müslüman mülteciler ve sığınmacıların da Avrupa’daki Müslüman nüfusa dahil olmaları, kamusal alanda Müslümanların yaşamlarını ve din ve vicdan özgürlüğü açısından haklarını tartışmaya açmıştır. Tarihten gelen Hrıstiyan tesirler üzerine kurulan modern Almanya ve diğer Batı Avrupa devletleri, bu “Yabancı” göçmenlerin haklarının tartışılmaya başlamasıyla, anayasa hukuku ve din özgürlükleri açısından, günümüzde şimdiye kadar görülmedik bir şekilde kendi sistemiyle mücadele eder hale gelmiştir.

Avrupa” din özgürlüğü alanındaki tartışmalar, sadece Müslümanlarla ilgili değil, diğer inanç gruplarını da ilgilendirecek şekilde yaşanmaktadır. Bu tartışmalar, bilhassa Federal Ordu, ceza evleri ve eğitim-öğretim gibi, devletin tekelinde olan, oldukça hassas olan alanlarda kendisini göstermiş, gerek bireysel din özgürlüğü, gerekse kolektif din özgürlüğü, bu alanlarda her zamankinden daha fazla, devletin korumasına ihtiyaç duyar hale gelmiştir.

Avrupa’da din ve vicdan özgürlüğü etrafında yaşanan tartışmalar sadece Müslümanlar ve İslam dinine ilişkin haklar etrafında yaşanmamaktadır. İlginç bir şekilde din ve vicdan özgürlüğüne bakış yeni bir boyut kazanmıştır. Bu yeni boyutta, din ve vicdan özgürlüğüne karşı bir devlet korumacılığı gittikçe alan kazanmaktadır. Kiliseler ve dini cemaatler dikkatlice hedefe konulurken, acımasız ve doğrudan bir şekilde İslam’ın ve Müslümanların hedef gösterilmesi de söz konusudur. Din ve Vicdan özgürlüğü açısından Avrupa devlet ve kurumları –bilinen tüm uygulamaların ve hukuki kuralların aksine- Müslümanların güncel yaşamlarına müdahale eder hale gelmişlerdir.

Din ve vicdan özgürlüğü açısından Avrupa tarihi çok sancılı bir sürece ve acı tecrübelere sahiptir. Din ve Vicdan özgürlüğünün temel haklar bağlamında gelişimi de bu tecrübelerin ürünüdür. Her ülke geçmişte yaşadığı acı tecrübelerden hareketle, din ve vicdan özgürlüğü alanında kendilerine has prensipler ve hukuki kurallar geliştirmişlerdir. Hali hazırda var olan din ve vicdan özgürlüğü açısından mücadelelere, 60’lı yıllarından başından itibaren Batı Avrupa ülkelerine yerleşen Müslümanların sosyal yaşantıda yer alma talepleriyle din ve vicdan özgürlüğü alanında son zamanlarda artık iyice görünür hale gelen, yeni bir mücadele alanı eklenmiştir. Yeni eklenen bu mücadele alanının, bir tarafında, temel hak ve hürriyetler kapsamında haklarını talep eden Müslümanlar ve bu grubun oluşturduğu gittikçe görünür hale gelen bir kültür vardır. Mücadelenin diğer tarafında laiklerden sekülerlere, aşırı sağdan aşırı sola, Hrıstiyan siyasi hareketlerden liberal siyasi hareketlere kadar geniş bir yelpaze etrafından birleşen gruplar vardır.

Konu, son günlerdeki Avrupa’da yaşayan Müslümanlar etrafından güncel yaşanan olaylar ele alındığında son derece önemlidir. Bu maksatla Avrupa’dan ülke örnekleriyle din ve vicdan özgürlüğü alanında bu çalışma hazırlanmıştır. Gerek kolektif gerekse de bireysel din ve vicdan özgürlüğü açısından Türkçe literatüre de küçük bir katkı sağlamak maksadıyla bu çalışma ortaya konmuştur.

“Avrupa’da Din ve Vicdan Özgürlüğü” ile yayımlanan bu çalışma, din ve vicdan özgürlüğü alanında Avrupa’nın tarihi geçmişi ile birlikte günümüzde geldiği nokta ve bu sahada Avrupa’da Müslümanlarla ilgili hak mücadelesini inceleyen bir çalışma olarak, Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Kamu Hukuku Anabilim Dalında Prof. Dr. Ahmet BİLGİN danışmanlığında doktora tezi olarak hazırlanmıştır.

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 437,40    437,40   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat