Avlunun Uğultusu

Stok Kodu:
9789753626644
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
110
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%32 indirimli
6,95TL
4,73TL
9789753626644
523979
Avlunun Uğultusu
Avlunun Uğultusu
4.73

Bir ilk kitap

Sıkı okuyucuların dergi sayfalarından tanıdıkları Fatma Şengil Süzer’in öykülerini topladığı ilk kitap: Avlunun Uğultusu. Düş ve gerçek arasında salınan; bir düşün çağrısıyla kenti terkeden edebiyat öğretmeni Hikmet’in yolculuğu. Gizemli, düşsel ve imgesel. Hikmet Bey bir kent kaçkını mı, aşk vurgunu mu? Ve aşk: Sükûtun ötesi.. ve kâlbin bilinmezlikleri, derinlikleri ve onun içinden geçenler..kâlbin geçtikleri.
Kendine has kurgusu ve güçlü bir anlatım dili olan Süzer’in öyküleri hem biçim hem de biçem açısından öykücülüğümüzde yeni bir zirvenin işaretçisi.
Ağır adımlarla çıktı dedesinin odasından, sizi burada bırakıyorum, dedi, hepiniz burda kalın, birbirinizi ağlatın. Bozkırda, yıldızlı bir gecede, çıplak ayaklarına ince taşlar bata bata yürüdü. Alıç ağacının dibine çöktü. Kırkbirinci geceydi, gözleri sabit bir noktada, geceler boyu dışar ıbaktığı pencerede.

O odada bıraktıklarından biri, diğerlerinin arasından sıyrılıp billur, berrak, geliverir mi, diye bekledi. Bekledi ki bir igerçekten gelsin, bu gelen onun cevabı olsun, boşuna yola düşmedin, yapayılnız ve korkuyla boşuna titremedin, desin. Kalbinden korkma, desin, o kalp ki aşkı alır kapısından, o kalp ki...
Sükût. Aştan ötesi.

Bir ilk kitap

Sıkı okuyucuların dergi sayfalarından tanıdıkları Fatma Şengil Süzer’in öykülerini topladığı ilk kitap: Avlunun Uğultusu. Düş ve gerçek arasında salınan; bir düşün çağrısıyla kenti terkeden edebiyat öğretmeni Hikmet’in yolculuğu. Gizemli, düşsel ve imgesel. Hikmet Bey bir kent kaçkını mı, aşk vurgunu mu? Ve aşk: Sükûtun ötesi.. ve kâlbin bilinmezlikleri, derinlikleri ve onun içinden geçenler..kâlbin geçtikleri.
Kendine has kurgusu ve güçlü bir anlatım dili olan Süzer’in öyküleri hem biçim hem de biçem açısından öykücülüğümüzde yeni bir zirvenin işaretçisi.
Ağır adımlarla çıktı dedesinin odasından, sizi burada bırakıyorum, dedi, hepiniz burda kalın, birbirinizi ağlatın. Bozkırda, yıldızlı bir gecede, çıplak ayaklarına ince taşlar bata bata yürüdü. Alıç ağacının dibine çöktü. Kırkbirinci geceydi, gözleri sabit bir noktada, geceler boyu dışar ıbaktığı pencerede.

O odada bıraktıklarından biri, diğerlerinin arasından sıyrılıp billur, berrak, geliverir mi, diye bekledi. Bekledi ki bir igerçekten gelsin, bu gelen onun cevabı olsun, boşuna yola düşmedin, yapayılnız ve korkuyla boşuna titremedin, desin. Kalbinden korkma, desin, o kalp ki aşkı alır kapısından, o kalp ki...
Sükût. Aştan ötesi.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat