Asklepion'dan Darüşşifa'ya (Ciltli) Antik Dönemlerden Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Darüşşifalarına Tıbbi Fonksiyonların Mimariyi Biçimlendirmeleri ve Terapötik Çevresel Etkiler

Stok Kodu:
9786057846662
Boyut:
20x28
Sayfa Sayısı:
336
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2019-10
Kapak Türü:
Ciltli
Kağıt Türü:
1. Hamur
%23 indirimli
525,00TL
404,25TL
9786057846662
374903
Asklepion'dan Darüşşifa'ya (Ciltli)
Asklepion'dan Darüşşifa'ya (Ciltli) Antik Dönemlerden Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Darüşşifalarına Tıbbi Fonksiyonların Mimariyi Biçimlendirmeleri ve Terapötik Çevresel Etkiler
404.25

Binlerce yıl çeşitli uygarlıklara yaşam alanı sunmuş verimli Anadolu topraklarında, iklim, su kaynakları ve doğal bitki örtüsü insanlar tarafından tedavi aracı olarak da kullanılmış ve “insanlığın sağlıklı yaşamı” konusunda bugün de geçerli yöntemler geliştirilmişti.

Türklerin Orta Asya'dan beri geliştirdikleri tedavi yöntemleri ve terapötik çevre anlayışı, dönemin büyük sağlık yapıları darüşşifaların ortaya çıkmasını sağlamıştı. Tarihteki asklepionlar gibi çok yönlü tedavi merkezleri ve Hippokrates gibi ünlü tıp bilginlerinin doğduğu topraklarda Türklerin tedavi merkezlerini geleneksel yapıyla birleştirerek geliştirmeleri ve bugünkü deyimle “terapötik çevre” anlayışının özellikle akıl hastaları üzerindeki iyileştirici etkileri bu bilinçle ortaya çıkmıştı. Söz konusu tedaviyi etkileyen mimari tasarım tesadüfi değildi ve Batı dünyasındaki modern tıp yapıları tasarımlarını etkileyecek kadar önemliydi.

Tarihteki yaşam biçimlerinden beslenen geleneksel yapıların, beş duyuya hitap eden insani ölçekteki tasarımlarının aynı zamanda hastaların tedavilerinde olumlu etkenler yaratan ve insanlığa hizmet eden sağlık yapıları olduğuna bu kitapta değinilmeye çalışılmıştır

Binlerce yıl çeşitli uygarlıklara yaşam alanı sunmuş verimli Anadolu topraklarında, iklim, su kaynakları ve doğal bitki örtüsü insanlar tarafından tedavi aracı olarak da kullanılmış ve “insanlığın sağlıklı yaşamı” konusunda bugün de geçerli yöntemler geliştirilmişti.

Türklerin Orta Asya'dan beri geliştirdikleri tedavi yöntemleri ve terapötik çevre anlayışı, dönemin büyük sağlık yapıları darüşşifaların ortaya çıkmasını sağlamıştı. Tarihteki asklepionlar gibi çok yönlü tedavi merkezleri ve Hippokrates gibi ünlü tıp bilginlerinin doğduğu topraklarda Türklerin tedavi merkezlerini geleneksel yapıyla birleştirerek geliştirmeleri ve bugünkü deyimle “terapötik çevre” anlayışının özellikle akıl hastaları üzerindeki iyileştirici etkileri bu bilinçle ortaya çıkmıştı. Söz konusu tedaviyi etkileyen mimari tasarım tesadüfi değildi ve Batı dünyasındaki modern tıp yapıları tasarımlarını etkileyecek kadar önemliydi.

Tarihteki yaşam biçimlerinden beslenen geleneksel yapıların, beş duyuya hitap eden insani ölçekteki tasarımlarının aynı zamanda hastaların tedavilerinde olumlu etkenler yaratan ve insanlığa hizmet eden sağlık yapıları olduğuna bu kitapta değinilmeye çalışılmıştır

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat