Antik Dünyada Kırsal ve Kent

Kentin antik dünyada değişik işlevleri vardı: Bu işlevler, kentin fiziksel ve mimari gelişimini, siyasal ve idari rolünü, üretim ilişkilerinin ve ticaretin yönünü, tapınakları ve kutsal alanlarıyla dinsel gelişimi, planlama teknikleriyle toplum sağlığını, eğitim kurumları ve tartışma ortamıyla entellektüel yaşamı ve kültürü, askeri savunma sistemiyle de toplum güvenliğini belirliyordu. Pausanias, 'hiçbir devlet yapısı, tiyatrosu ve pazar meydanı olmayan, halkı bir sel yatağının kıyısında dağ kulübelerinde yaşayan Panopeus, nasıl bir kent olarak görülebilir' diye sorarken, günümüzde olduğu gibi, antik dönem insanları için de kent ve kırsalın tezat oluşturduğunu ifade etmektedir.

Ancak, kent, aynı zamanda kendisini çevreleyen kırsal alan ile olan ekonomik, politik ve sosyal ilişkileri ile de tanımlanır. Antik dönem kenti ile kırsalı arasındaki ekonomik, politik, sosyal ve kültürel ilişkilerin incelenmesi ise genellikle ihmal edilmiştir. Tümü antik kenti karakterize eden ve Yunan-Roma uygarlığının kalbinde yer alan kent-kırsal bağlantısını daha iyi anlamaya yönelik makalelerden oluşan kitap, konusunda Türkçe yayımlanan ilk kitap olma özelliğini de taşımaktadır.

Antik Dünyada Kırsal ve Kent, "Leicester-Nottingham Eskiçağ Toplumu Üzerine Çalışmalar" başlığıyla her biri diğerinden bağımsız üç cilt halinde yayımlanan kitapların birinci cildidir. Diğer kitaplar "Geç Antik Çağda Kent" ve "Yunan ve Roma Dünyasında Kent" de Homer Kitabevi yayınları arasındadır.