Anlamlandırma, Anla - Karanlığın İçinden

Stok Kodu:
4440000003610
Boyut:
12x19
Sayfa Sayısı:
273
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2021
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%18 indirimli
180,00TL
147,60TL
4440000003610
744209
Anlamlandırma, Anla - Karanlığın İçinden
Anlamlandırma, Anla - Karanlığın İçinden
147.60

Gözüm kaldı, amansız dünya malında,
Ne yaşadıysak yalnız dünya namına.
İçimdeki, hasret meyvesi dalında,
Sözle saldırıyorum bahar damına.

Ne çıkarsa kâr, haramı karıştırma,
Başımın altındaki korkunç gölgeye.
Alın akıyla ulaştığım bölgeye,
Kendine, sakın yaramı alıştırma.

Herkes kırar mı sevdiğini, sevdikçe?
Herkes ulaşır değil mi diledikçe?
Yalnız seveceğin dilenci değilse,
Verme aşkı, muhtacın bile eğilse.

Elbet kırar, gözde tek kendisi varsa,
Kırılan kişi olmalı, maşuk harsa.
Gönül muhip bir sese sığmaz, ses darsa,
Sözün tunç çağı, hasretin aç bir arsa.

...

Birkaç kuruş masaya zorla bıraktım.Bırakmasam bir dahaki gelişime ne içeri girebilir ne de buranın çayını hayatımın sonuna kadar içebilirdim. Bununla beraber arkamdan düzenbaz, tokatçı, üç kuruşu bile veremeden kaçan bir sefil denirdi. Hem bu yaşımda hem tam hayatımı dengeye getirmeye çalışırken böyle büyük ithamlar itibarımı zedelerdi. Kendi kendime güldüm. “İtibar” kelimesini nerede, kimden duymuştum acaba? Kelimenin gerçekten ağırlığı, saygınlığı vardı. Bazı kelimelerin telaffuz edildiğinde ağızda böyle kekremsi bir tat bırakmasına nispeten bambaşka bir histi bu. “Keşke” dedim kendi kendime “Keşke her kelime böyle dokunsa ruha...” Düşüncelerin süratle aklımın caddelerinde dolaşması hiç bitmeyecek gibiydi. Bıraktım pisti onlara. İstedikleri gibi lastik yaksınlar. Yorulmuştum mücadele etmekten! Yürüyordum. Hayata bunun için gelmişim gibi. Kendime karamsar, kendime karanlık bir yönden bakarak!

Gözüm kaldı, amansız dünya malında,
Ne yaşadıysak yalnız dünya namına.
İçimdeki, hasret meyvesi dalında,
Sözle saldırıyorum bahar damına.

Ne çıkarsa kâr, haramı karıştırma,
Başımın altındaki korkunç gölgeye.
Alın akıyla ulaştığım bölgeye,
Kendine, sakın yaramı alıştırma.

Herkes kırar mı sevdiğini, sevdikçe?
Herkes ulaşır değil mi diledikçe?
Yalnız seveceğin dilenci değilse,
Verme aşkı, muhtacın bile eğilse.

Elbet kırar, gözde tek kendisi varsa,
Kırılan kişi olmalı, maşuk harsa.
Gönül muhip bir sese sığmaz, ses darsa,
Sözün tunç çağı, hasretin aç bir arsa.

...

Birkaç kuruş masaya zorla bıraktım.Bırakmasam bir dahaki gelişime ne içeri girebilir ne de buranın çayını hayatımın sonuna kadar içebilirdim. Bununla beraber arkamdan düzenbaz, tokatçı, üç kuruşu bile veremeden kaçan bir sefil denirdi. Hem bu yaşımda hem tam hayatımı dengeye getirmeye çalışırken böyle büyük ithamlar itibarımı zedelerdi. Kendi kendime güldüm. “İtibar” kelimesini nerede, kimden duymuştum acaba? Kelimenin gerçekten ağırlığı, saygınlığı vardı. Bazı kelimelerin telaffuz edildiğinde ağızda böyle kekremsi bir tat bırakmasına nispeten bambaşka bir histi bu. “Keşke” dedim kendi kendime “Keşke her kelime böyle dokunsa ruha...” Düşüncelerin süratle aklımın caddelerinde dolaşması hiç bitmeyecek gibiydi. Bıraktım pisti onlara. İstedikleri gibi lastik yaksınlar. Yorulmuştum mücadele etmekten! Yürüyordum. Hayata bunun için gelmişim gibi. Kendime karamsar, kendime karanlık bir yönden bakarak!

Tüm kartlar
Taksit Sayısı Taksit tutarı Genel Toplam
Tek Çekim 147,60    147,60   
Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat