Endüstrileşme sonrası bir iktidar alanı olan teknolojinin toplumsal cinsiyetle ilişkisi hep sancılı olmuştur. Bu nedenle “kadın” ve “mühendis” sözcüklerinin birlikte anılmasının yadırganmadığı günlere ulaşmak, dünyada da ülkemizde de uzun bir süreç almıştır. Türk kadınlarının erkek mesleği olarak tarif edilen bu meslekte var olma istekleri ve kararlılıkları ancak Atatürk’ün desteği ve yönlendirmesiyle mümkün olabilmiştir.
Bu kitapta, Türk mühendis kadınların cesur öncüsü olmayı başarmış Sabiha Rıfat Gürayman’ın yaşamı Anıtkabir inşaatına paralel olarak anlatılmaktadır. Çünkü o, büyük bir hayranlık ve minnetle andığı Atatürk’e olan borcunu Anıtkabir inşaatındaki göreviyle ödediğini ifade etmiştir.
Endüstrileşme sonrası bir iktidar alanı olan teknolojinin toplumsal cinsiyetle ilişkisi hep sancılı olmuştur. Bu nedenle “kadın” ve “mühendis” sözcüklerinin birlikte anılmasının yadırganmadığı günlere ulaşmak, dünyada da ülkemizde de uzun bir süreç almıştır. Türk kadınlarının erkek mesleği olarak tarif edilen bu meslekte var olma istekleri ve kararlılıkları ancak Atatürk’ün desteği ve yönlendirmesiyle mümkün olabilmiştir.
Bu kitapta, Türk mühendis kadınların cesur öncüsü olmayı başarmış Sabiha Rıfat Gürayman’ın yaşamı Anıtkabir inşaatına paralel olarak anlatılmaktadır. Çünkü o, büyük bir hayranlık ve minnetle andığı Atatürk’e olan borcunu Anıtkabir inşaatındaki göreviyle ödediğini ifade etmiştir.