Anayasa hukuku, özel hukuk – kamu hukuku ayrımında, kamu hukuku alanının en önde gelen alanıdır. Kamu hukukunun temel hareket noktası ve öznesi ise devlettir. Kamu hukukunun diğer tüm alanları anayasa hukukuyla bağlantılı olduğu gibi temel hak ve özgürlüklerin ulusal alanda korunması da onun temel ilgi alanlarındandır. Diğer yandan anayasa yargısı norm denetimi ve bireysel başvuru yollarındaki anayasal yorumlarıyla hukukun tüm alanlarını yönlendirmekte ve şekillendirmektedir. Bu durum anayasa hukukunu genel olarak tüm hukuk dallarının anlaşılması ve yorumlanması açısından özellikle önemli kılmaktadır.
Anayasa hukuku aynı zamanda, hukuk öğrencilerinin karşılaştıkları ilk kamu hukuku dalıdır. Bu hukuk dalı hukuk fakültelerinin yanı s ıra siyasal bilgiler fakülteleri ve kamu yönetimi bölümleri öğrencileri için de önemli ve temel bir derstir.
Ders kitabımız “Giriş” dışında sekiz bölümden oluşmaktadır. Farklı bir yaklaşımla giriş bölümünde özellikle Batı’dan Léon Duguit ve Doğu’dan İbn Haldun olmak üzere iki büyük düşünür ve kamu hukukçusunun sosyal bilimler ve hukuk alanına ışık tutacak görüşlerine yer verdik. Güncelliğini yitirmeyen bu görüşlerin, öğrencilerimizi daha en başta üniversite, sosyal bilimler, sosyal bilimlerde metot, hukuk fakültesi ile devlet ve hukuk ilişkisi üzerinde düşünmeye sevk edeceğini düşünüyorum. Çünkü devletin temeli adalet, adaletin bilimi hukuk ve hukukun mutfağı ise hukuk fakülteleridir.
Hukuk öğrencisini meslek hayatına en iyi hazırlayacak olan çok ve çok yönlü okumaktır. Bunun yanında ulusal hukuk bilgisini, uluslararası hukuk ve mukayeseli hukuk alanlarıyla mukayese etmesini sağlayacak olan İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi dillerden en azından birisine hâkim olmasıdır. Hukuk öğrencisi ne kadar çok yönlü ve bilinçli bir öğrencilik geçirirse ileride meslek hayatında hukuk dünyamıza o kadar fazla müspet katkı verebilecektir. Teori ve pratiği harmanlayan çok yönlü bakış açısı, hukuk öğrencisine sırf pozitif hukuk teknisyenliğini değil, onu da daha iyi yapmasını sağlayacak bir hukuk felsefesi ve adalet bilincini sağlayacaktır.
Çalışmanın bölümlerini ve içeriklerini kurgularken öncelikle anayasa hukuku dersi gören öğrencilerimizin ders notu ihtiyacını göz önüne aldık. Konuları ele alırken onların özellikle üniversite hayatının başında ayrıntılara boğulmamalarını ve anayasa hukukunun zor ve karmaşık bir alan olarak bilinçaltlarına yer etmemesini gözetmeye çalıştık. Eserin içerik olarak öğrencilerimizin mezuniyet sonrası sınavları için sağlam bir anayasa hukuku altyapısı oluşturmasını da gözettik. Başlangıç kitabının esprisine uygun görmediğimiz için teorik tartışmalardan özellikle kaçındık. Ancak aşırı bir pozitif hukukçu yaklaşımı da takip etmedik. Mümkün olduğunca anayasa kavramının kadimliğini, anayasalcılığın, modern anayasaların ve anayasa hukukunun ortaya çıkışını, mantık ve işleyişini kavramayı da sağlayacak, pratik, kolay bir yöntem ve anlatım izlemeye çaba gösterdik.
“Anayasa Hukukunun Genel Esasları”, “Türk Anayasa Hukuku” ve “Anayasa Yargısı” konularını birlikte, iç içe ele aldık. Böylece dersin teorik ve pratik boyutlarının birbirini tamamlayacak şekilde anlaşılabilmesini arzuladık. Anayasal kavram, kurum ve ilkeleri incelerken mümkün olduğunca anayasa yargısının yorumlarına yer verdik. Böylece soyut ilkelerin anayasa yargısı tarafından anayasal yorum ilkeleri ışığında nasıl yorumlandığının görülmesini hedefledik.
Ayrıca İngilizce seviyesi iyi olanlar ve hazırlık sınıfı okuyanlar için ders bittiğinde, anayasa hukukuna ilişkin temel kavramların İngilizcelerini de öğrenmiş olmalarını sağlayacak bir metot izledik. Bu amaçla temel kavramların parantez içinde İngilizcelerine ve bazı paragrafların İngilizcesine de yer verdik.
Yeri geldikçe Mevlana, Sadi Şirazi ve İbn Haldun başta olmak üzere kendi medeniyet, devlet ve hukuk geleneğimiz içindeki düşünürlerin anayasal konularla ilgili görüş ve düşüncelerine de referans yaptık. Böylece milletimizin ve medeniyetimizin anayasal düşünce tarihinin Batı’ya önceliğini ve derinliğini bir ölçüde de olsa gösterebildiğimizi ümit ediyorum.
Bu düşüncelerin sonucu olarak, hem kendi öğrencilerim hem de onlar gibi ilk defa anayasa hukuku ile tanış olacaklar için anayasa hukukuna çok boyutlu ve pratik bir başlangıç notu işlevi görecek bu çalışma ortaya çıktı.
Son olarak kitabımıza öğrencilerimizin dersi dinlerken veya tek başına çalışırken not alabilecekleri bir bölüm ekledik. Bu bölümde her sayfanın altında Mevlana’nın tazeliğini yitirmeyen bilgeliğinden öğrencilerimizi düşünmeye, zamanı değerlendirmeye, öğrenmeye, çalışmaya ve olumlu düşünmeye motive edecek sözlere yer verdik.
Anayasa hukuku, özel hukuk – kamu hukuku ayrımında, kamu hukuku alanının en önde gelen alanıdır. Kamu hukukunun temel hareket noktası ve öznesi ise devlettir. Kamu hukukunun diğer tüm alanları anayasa hukukuyla bağlantılı olduğu gibi temel hak ve özgürlüklerin ulusal alanda korunması da onun temel ilgi alanlarındandır. Diğer yandan anayasa yargısı norm denetimi ve bireysel başvuru yollarındaki anayasal yorumlarıyla hukukun tüm alanlarını yönlendirmekte ve şekillendirmektedir. Bu durum anayasa hukukunu genel olarak tüm hukuk dallarının anlaşılması ve yorumlanması açısından özellikle önemli kılmaktadır.
Anayasa hukuku aynı zamanda, hukuk öğrencilerinin karşılaştıkları ilk kamu hukuku dalıdır. Bu hukuk dalı hukuk fakültelerinin yanı s ıra siyasal bilgiler fakülteleri ve kamu yönetimi bölümleri öğrencileri için de önemli ve temel bir derstir.
Ders kitabımız “Giriş” dışında sekiz bölümden oluşmaktadır. Farklı bir yaklaşımla giriş bölümünde özellikle Batı’dan Léon Duguit ve Doğu’dan İbn Haldun olmak üzere iki büyük düşünür ve kamu hukukçusunun sosyal bilimler ve hukuk alanına ışık tutacak görüşlerine yer verdik. Güncelliğini yitirmeyen bu görüşlerin, öğrencilerimizi daha en başta üniversite, sosyal bilimler, sosyal bilimlerde metot, hukuk fakültesi ile devlet ve hukuk ilişkisi üzerinde düşünmeye sevk edeceğini düşünüyorum. Çünkü devletin temeli adalet, adaletin bilimi hukuk ve hukukun mutfağı ise hukuk fakülteleridir.
Hukuk öğrencisini meslek hayatına en iyi hazırlayacak olan çok ve çok yönlü okumaktır. Bunun yanında ulusal hukuk bilgisini, uluslararası hukuk ve mukayeseli hukuk alanlarıyla mukayese etmesini sağlayacak olan İngilizce, Fransızca ve Almanca gibi dillerden en azından birisine hâkim olmasıdır. Hukuk öğrencisi ne kadar çok yönlü ve bilinçli bir öğrencilik geçirirse ileride meslek hayatında hukuk dünyamıza o kadar fazla müspet katkı verebilecektir. Teori ve pratiği harmanlayan çok yönlü bakış açısı, hukuk öğrencisine sırf pozitif hukuk teknisyenliğini değil, onu da daha iyi yapmasını sağlayacak bir hukuk felsefesi ve adalet bilincini sağlayacaktır.
Çalışmanın bölümlerini ve içeriklerini kurgularken öncelikle anayasa hukuku dersi gören öğrencilerimizin ders notu ihtiyacını göz önüne aldık. Konuları ele alırken onların özellikle üniversite hayatının başında ayrıntılara boğulmamalarını ve anayasa hukukunun zor ve karmaşık bir alan olarak bilinçaltlarına yer etmemesini gözetmeye çalıştık. Eserin içerik olarak öğrencilerimizin mezuniyet sonrası sınavları için sağlam bir anayasa hukuku altyapısı oluşturmasını da gözettik. Başlangıç kitabının esprisine uygun görmediğimiz için teorik tartışmalardan özellikle kaçındık. Ancak aşırı bir pozitif hukukçu yaklaşımı da takip etmedik. Mümkün olduğunca anayasa kavramının kadimliğini, anayasalcılığın, modern anayasaların ve anayasa hukukunun ortaya çıkışını, mantık ve işleyişini kavramayı da sağlayacak, pratik, kolay bir yöntem ve anlatım izlemeye çaba gösterdik.
“Anayasa Hukukunun Genel Esasları”, “Türk Anayasa Hukuku” ve “Anayasa Yargısı” konularını birlikte, iç içe ele aldık. Böylece dersin teorik ve pratik boyutlarının birbirini tamamlayacak şekilde anlaşılabilmesini arzuladık. Anayasal kavram, kurum ve ilkeleri incelerken mümkün olduğunca anayasa yargısının yorumlarına yer verdik. Böylece soyut ilkelerin anayasa yargısı tarafından anayasal yorum ilkeleri ışığında nasıl yorumlandığının görülmesini hedefledik.
Ayrıca İngilizce seviyesi iyi olanlar ve hazırlık sınıfı okuyanlar için ders bittiğinde, anayasa hukukuna ilişkin temel kavramların İngilizcelerini de öğrenmiş olmalarını sağlayacak bir metot izledik. Bu amaçla temel kavramların parantez içinde İngilizcelerine ve bazı paragrafların İngilizcesine de yer verdik.
Yeri geldikçe Mevlana, Sadi Şirazi ve İbn Haldun başta olmak üzere kendi medeniyet, devlet ve hukuk geleneğimiz içindeki düşünürlerin anayasal konularla ilgili görüş ve düşüncelerine de referans yaptık. Böylece milletimizin ve medeniyetimizin anayasal düşünce tarihinin Batı’ya önceliğini ve derinliğini bir ölçüde de olsa gösterebildiğimizi ümit ediyorum.
Bu düşüncelerin sonucu olarak, hem kendi öğrencilerim hem de onlar gibi ilk defa anayasa hukuku ile tanış olacaklar için anayasa hukukuna çok boyutlu ve pratik bir başlangıç notu işlevi görecek bu çalışma ortaya çıktı.
Son olarak kitabımıza öğrencilerimizin dersi dinlerken veya tek başına çalışırken not alabilecekleri bir bölüm ekledik. Bu bölümde her sayfanın altında Mevlana’nın tazeliğini yitirmeyen bilgeliğinden öğrencilerimizi düşünmeye, zamanı değerlendirmeye, öğrenmeye, çalışmaya ve olumlu düşünmeye motive edecek sözlere yer verdik.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 162,00 | 162,00 |