Altın Oran

Aristoteles’in Dilinden, Yükselen İskender’in Öyküsü

Makedonya’nın vahşi ve savaşçı topraklarında yükselen iki karakter: Aristoteles ve İskender. Düşünce ve eylem arasındaki mükemmel dengenin –altın oranın– peşinden giden sürükleyici bir roman.

Makedon Philip’in asi oğlu İskender, zamanından önce babasının savaş meydanlarına sürüklenmiştir ve henüz savaşı tanımayan bu gencin eğitilmesi gerekir. İskender’e yaşamı Aristoteles öğretecektir. Türlü entrikanın döndüğü Philip’in sarayında Makedonya tahtının varisinin yardıma ihtiyacı vardır. Aristoteles, altın oran felsefesinin genç İskender’e yol göstermesini ister. Aristoteles’in öğretileri İskender’i ya büyüklüğe ya da hiçliğe götürecektir.

Annabel Lyon, tarihin en merak uyandırıcı ilişkisinin hayalini cesurca kuruyor. Ördüğü tutkulu roman diliyle, Aristoteles’in dehasının dünyayı fethedecek çocuğu nasıl etkilediğini anlatıyor.

“Okuduğum en kaliteli tarihi roman.” -Juliet Disparte

“Zengin anlatımıyla baş döndüren bir roman. Muhteşem bir tarihi kurgu… Masalsı bir zaman ve yer, çağının en akıllı adamı olarak bilinen Aristoteles’in tok sesi ve Lyon’un ustalığıyla hayat buluyor.” -The Gazette

“Harikulade bir kitap, gerçekçi karakterleriyle sürükleyici. Antik dönemde geçen kurgusuna rağmen, modern zamana seslenen bir eser. Başından sonuna aynı heyecanla okuyacağınız ilginç, gösterişli bir roman. Eğlenceli, düşündürücü, şehvetli ve merak uyandırıcı.” -The Vancouver Sun

“Hile yok! Bu roman, Batı felsefesinin bel kemiğini oluşturan filozofun düşüncelerini anlatmakla kalmıyor, aynı zamanda tarihin diğer ölü karakterlerine de can veriyor.” -La Croix

“Bu eser Kanada’da birçok ödül aldı. Felsefeye ilgi duyan ve felsefenin yaşamın en önemli parçalarından biri olduğunu bilen insanların ilgisini çekmeyi başardı.”
Monde Et Vie

“Kimse Aristoteles’in gerçekte nasıl konuştuğunu ya da düşündüğünü bilmiyor, Lyon’un başarısı da buradan doğuyor. Altın Oran, sizi büyük filozofun zihninin içine götürüyor.” -The Toronto

“Olağanüstü… Aristoteles’in düşünce tohumlarının saçıldığı ve başyapıtlarının filiz verdiği zamanda yolculuk etmek oldukça keyifli. Altın Oran, Aristoteles ve İskender’in yaşamını anlatmakla kalmıyor, âdeta hissettiriyor bize.” -Open Letters Monthly