Türkiye’nin bütün tarihsel ve toplumsal sorunları gibi, doğası gereği yeterince karmaşık bir konudur. Bu durumun, öncelikle, bizim toplumsal paradigmamızın en kolay çözülebilecek sorunları bile, çözülemez niteliğe dönüştüren, bardağın daha çok boş tarafını görme eğiliminde olan yapısından kaynaklandığı düşünülebilir. Ancak, Alevilik-Bektaşilik konusunun, akıllara durgunluk verecek derecede karmaşık hale gelmesinin birtakım ciddi sebeplerinin de olması gerekir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür: Alevilik-Bektaşilik, üst üste bindiren, dalga boyları birbirine girmiş bir süreçler topluluğu olarak günümüze gelmiştir; başlangıç ve bitiş noktalarını tespit etmek çok kolay değildir. Üstelik, konu bir bütün halinde anakronizm örneği olarak karşımıza çıkmaktadır; iç içe girmiş bir geçmişte, hem geçmiş, hem de bugün ve gelecek kaybolmuştur. Konu ile ilgili ilk ciddi araştırmalar, çeşitli sebeplerle Batılılar tarafından yapılmıştır. Daha sonraki araştırmaların önemli bir kısmının, ilklerin izinden, onların yol haritasını takip ederek gerçekleştirildiği bilinen bir husustur. Bu durum, Türk toplumunun sosyo-kültürel bütünlüğü gözardı edilerek, birtakım yapay farklılıkların gerçek anlamda farklılıkmış gibi algılanmasına yol açmış, ortak paydalar neredeyse unutulmuştur. Alevilik-Bektaşilik konusu, siyasal ve ideolojik malzeme olarak görülmüş ve etnik boyut da devreye sokularak çok kötü bir şekilde tüketilmiştir. Konu ile ilgili ciddi bilimsel araştırmalar, maalesef yok denilecek kadar azdır. Bilimsel bilgi eksikliği, keyfi Alevilik-Bektaşilik inşalarını kolaylaştırmıştır.
Türkiye’nin bütün tarihsel ve toplumsal sorunları gibi, doğası gereği yeterince karmaşık bir konudur. Bu durumun, öncelikle, bizim toplumsal paradigmamızın en kolay çözülebilecek sorunları bile, çözülemez niteliğe dönüştüren, bardağın daha çok boş tarafını görme eğiliminde olan yapısından kaynaklandığı düşünülebilir. Ancak, Alevilik-Bektaşilik konusunun, akıllara durgunluk verecek derecede karmaşık hale gelmesinin birtakım ciddi sebeplerinin de olması gerekir. Bunlardan bazılarını şöyle sıralamak mümkündür: Alevilik-Bektaşilik, üst üste bindiren, dalga boyları birbirine girmiş bir süreçler topluluğu olarak günümüze gelmiştir; başlangıç ve bitiş noktalarını tespit etmek çok kolay değildir. Üstelik, konu bir bütün halinde anakronizm örneği olarak karşımıza çıkmaktadır; iç içe girmiş bir geçmişte, hem geçmiş, hem de bugün ve gelecek kaybolmuştur. Konu ile ilgili ilk ciddi araştırmalar, çeşitli sebeplerle Batılılar tarafından yapılmıştır. Daha sonraki araştırmaların önemli bir kısmının, ilklerin izinden, onların yol haritasını takip ederek gerçekleştirildiği bilinen bir husustur. Bu durum, Türk toplumunun sosyo-kültürel bütünlüğü gözardı edilerek, birtakım yapay farklılıkların gerçek anlamda farklılıkmış gibi algılanmasına yol açmış, ortak paydalar neredeyse unutulmuştur. Alevilik-Bektaşilik konusu, siyasal ve ideolojik malzeme olarak görülmüş ve etnik boyut da devreye sokularak çok kötü bir şekilde tüketilmiştir. Konu ile ilgili ciddi bilimsel araştırmalar, maalesef yok denilecek kadar azdır. Bilimsel bilgi eksikliği, keyfi Alevilik-Bektaşilik inşalarını kolaylaştırmıştır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 142,00 | 142,00 |