"Alacağın Devrinin Sözleşme ile Engellenmesi (Pactum de non cedendo)" başlıklı bu kitap İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı bünyesinde hazırlanan ve savunmada oybirliği ile kabul edilen aynı başlıklı doktora tezinden oluşmaktadır. Alacağın devri özgürlüğü Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesinde düzenlenmektedir. Bu hükme göre, prensip olarak, her alacak hakkı borçlunun rızası aranmaksızın, alacaklı ve üçüncü kişi arasında yapılan sözleşme ile devredilebilir. Aynı hükümde, istisnai olarak, alacağın niteliği, kanun veya sözleşmenin devre engel oluşturabileceği öngörülmektedir. Bu çalışmanın konusunu, sözleşme ile kararlaştırılan devir engeli (devir yasağı anlaşması = pactum de non cedendo) kavramı oluşturmaktadır. Çalışmanın asli amacı, Türk hukuku bakımından, sözleşme ile kararlaştırılan devir engeli kavramının hukuki niteliğinin ve etkilerinin açıklığa kavuşturulmasıdır. Uygulamada, sözleşme ile devri engellenmiş alacak hakları borçlularının rızaları alınarak devredilebilmektedir. Bu devir işlemlerinin Yargıtay kararlarıyla geçerli sayılması sonucu, sözleşme ile devri engellenmiş alacak hakları bakımından dikkate değer bir tedavül imkanı yaratılmış olmaktadır. Bu çalışmada özellikle, sözleşme ile devri engellenmiş alacak hakkının borçlunun rızası ile devrine olanak veren uygulamayı temellendirmeye yönelik teknik bir hukuki yapı geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca karşılaştırmalı hukuk alanında, ticari ilişkilerden doğan para alacakları bakımından, devir yasağı anlaşmasının alacağın devri işleminin geçerliliğini etkilememesi yönünde yaygın bir eğilim mevcuttur. Uluslararası Faktoring Hakkındaki UNIDROIT Konvansiyonu (Art. 6), Uluslararası Ticarette Alacakların Devri Hakkındaki UNCITRAL Konvansiyonu (Art. 9), Uluslararası Ticari Sözleşmelere İlişkin UNIDROIT Prensipleri (Art. 9.1.9), Avrupa Sözleşme Hukuku Prensipleri (PECL 11: 301), Ortak Referans Çerçevesi Taslağı (DCFR III-5:108), Alman Ticaret Kanunu (HGB § 354a) ve Avusturya Medeni Kanunu'nda (ABGB § 1396a) bu eğilimin dışa vurulduğu çeşitli düzenlemeler benimsenmiştir. Bu çalışmada, belirtilen düzenlemeler ayrı ayrı değerlendirilmekte ve Türk hukuku bakımından herhangi bir kanun değişikliğine ihtiyaç olup olmadığı konusunda bir sonuca varılmaktadır.
"Alacağın Devrinin Sözleşme ile Engellenmesi (Pactum de non cedendo)" başlıklı bu kitap İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Özel Hukuk Anabilim Dalı bünyesinde hazırlanan ve savunmada oybirliği ile kabul edilen aynı başlıklı doktora tezinden oluşmaktadır. Alacağın devri özgürlüğü Türk Borçlar Kanunu'nun 183. maddesinde düzenlenmektedir. Bu hükme göre, prensip olarak, her alacak hakkı borçlunun rızası aranmaksızın, alacaklı ve üçüncü kişi arasında yapılan sözleşme ile devredilebilir. Aynı hükümde, istisnai olarak, alacağın niteliği, kanun veya sözleşmenin devre engel oluşturabileceği öngörülmektedir. Bu çalışmanın konusunu, sözleşme ile kararlaştırılan devir engeli (devir yasağı anlaşması = pactum de non cedendo) kavramı oluşturmaktadır. Çalışmanın asli amacı, Türk hukuku bakımından, sözleşme ile kararlaştırılan devir engeli kavramının hukuki niteliğinin ve etkilerinin açıklığa kavuşturulmasıdır. Uygulamada, sözleşme ile devri engellenmiş alacak hakları borçlularının rızaları alınarak devredilebilmektedir. Bu devir işlemlerinin Yargıtay kararlarıyla geçerli sayılması sonucu, sözleşme ile devri engellenmiş alacak hakları bakımından dikkate değer bir tedavül imkanı yaratılmış olmaktadır. Bu çalışmada özellikle, sözleşme ile devri engellenmiş alacak hakkının borçlunun rızası ile devrine olanak veren uygulamayı temellendirmeye yönelik teknik bir hukuki yapı geliştirilmesi hedeflenmiştir. Ayrıca karşılaştırmalı hukuk alanında, ticari ilişkilerden doğan para alacakları bakımından, devir yasağı anlaşmasının alacağın devri işleminin geçerliliğini etkilememesi yönünde yaygın bir eğilim mevcuttur. Uluslararası Faktoring Hakkındaki UNIDROIT Konvansiyonu (Art. 6), Uluslararası Ticarette Alacakların Devri Hakkındaki UNCITRAL Konvansiyonu (Art. 9), Uluslararası Ticari Sözleşmelere İlişkin UNIDROIT Prensipleri (Art. 9.1.9), Avrupa Sözleşme Hukuku Prensipleri (PECL 11: 301), Ortak Referans Çerçevesi Taslağı (DCFR III-5:108), Alman Ticaret Kanunu (HGB § 354a) ve Avusturya Medeni Kanunu'nda (ABGB § 1396a) bu eğilimin dışa vurulduğu çeşitli düzenlemeler benimsenmiştir. Bu çalışmada, belirtilen düzenlemeler ayrı ayrı değerlendirilmekte ve Türk hukuku bakımından herhangi bir kanun değişikliğine ihtiyaç olup olmadığı konusunda bir sonuca varılmaktadır.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 356,00 | 356,00 |