Bu kitap çalışmasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin 44. Başkanı Barack Hussein Obama döneminde ABD'nin yeni ihtiyatlı dış politikası “Akıllı Güç”ün Asya-Pasifik'teki yansımaları ve gelecekte ne şekilde gelişebileceği üzerinde durulmuştur. “Akıllı Güç” terimi, dış ilişkilere yönelik yeni Amerikan yaklaşımının yumuşak güç diplomasisi araçlarını, yardımını ve liberal normlar ile birlikte silahlı kuvvetlerin geleneksel sabit güç araçlarını bir arada toplamaktadır. Buna göre Başkan Obama'nın Ocak 2009'dan Kasım 2012'ye kadar süren birinci başkanlık döneminde sergilediği Asya-Pasifik eksenli dış politikasını ve bu dönemde alt yapısını oluşturduğu hegemonik güç odaklı politikalarını, Kasım 2012'den sonra ikinci başkanlık döneminde de “Akıllı Güç” kurgusu altında sürdürmesi beklenmektedir.
“Akıllı Güç” ve ABD'nin değişen dünya koşulları sonucu önemi gitgide artan Pasifik bölgesinde Akıllı Güç'ü neden-nasıl kullandığı ve kullanabileceğidir. Bu bağlamda giderek karmaşık bağımlılık ilişkilerine bürünen Asya-Pasifik bölgesinin siyasi, ekonomik ve diplomatik politikaları analiz edilecektir. Pasifik bölgesinin önemli temel aktörlerinden olan Çin'in yükselen profiline karşılık ABD'nin tepkisi ve buna karşılık aldığı önlemler incelenecektir. Dolayısıyla Tayvan, Singapur, Malezya, Myanmar, Güney Kore, Japonya, Sri Lanka, Hindistan, Avustralya, Vietnam ve Filipinler gibi ülkelerin ABD'nin yeni ihtiyatlı dış politikası “Akıllı Güç” kapsamında, ABD'nin bölgesel politikaları açısından anahtar önemde oldukları görülecektir.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton'ın Kasım 2011 tarihli Foreign Policy'de yayınlanan “America's Pasific Century” başlıklı yazısını bir nevi dış politika deklarasyonu olarak da adlandırılabilir; Birleşik Devletlerin bundan sonraki ilgisini Afganistan veya Irak değil, uluslararası politikanın inşa edileceği “Asya” üzerinde yoğunlaştıracağı ve ABD'nin de bu hareketin merkezinde bulunacağını dile getirmiştir.
Bu kitap çalışmasında, Amerika Birleşik Devletleri'nin 44. Başkanı Barack Hussein Obama döneminde ABD'nin yeni ihtiyatlı dış politikası “Akıllı Güç”ün Asya-Pasifik'teki yansımaları ve gelecekte ne şekilde gelişebileceği üzerinde durulmuştur. “Akıllı Güç” terimi, dış ilişkilere yönelik yeni Amerikan yaklaşımının yumuşak güç diplomasisi araçlarını, yardımını ve liberal normlar ile birlikte silahlı kuvvetlerin geleneksel sabit güç araçlarını bir arada toplamaktadır. Buna göre Başkan Obama'nın Ocak 2009'dan Kasım 2012'ye kadar süren birinci başkanlık döneminde sergilediği Asya-Pasifik eksenli dış politikasını ve bu dönemde alt yapısını oluşturduğu hegemonik güç odaklı politikalarını, Kasım 2012'den sonra ikinci başkanlık döneminde de “Akıllı Güç” kurgusu altında sürdürmesi beklenmektedir.
“Akıllı Güç” ve ABD'nin değişen dünya koşulları sonucu önemi gitgide artan Pasifik bölgesinde Akıllı Güç'ü neden-nasıl kullandığı ve kullanabileceğidir. Bu bağlamda giderek karmaşık bağımlılık ilişkilerine bürünen Asya-Pasifik bölgesinin siyasi, ekonomik ve diplomatik politikaları analiz edilecektir. Pasifik bölgesinin önemli temel aktörlerinden olan Çin'in yükselen profiline karşılık ABD'nin tepkisi ve buna karşılık aldığı önlemler incelenecektir. Dolayısıyla Tayvan, Singapur, Malezya, Myanmar, Güney Kore, Japonya, Sri Lanka, Hindistan, Avustralya, Vietnam ve Filipinler gibi ülkelerin ABD'nin yeni ihtiyatlı dış politikası “Akıllı Güç” kapsamında, ABD'nin bölgesel politikaları açısından anahtar önemde oldukları görülecektir.
Eski ABD Dışişleri Bakanı Hillary Rodham Clinton'ın Kasım 2011 tarihli Foreign Policy'de yayınlanan “America's Pasific Century” başlıklı yazısını bir nevi dış politika deklarasyonu olarak da adlandırılabilir; Birleşik Devletlerin bundan sonraki ilgisini Afganistan veya Irak değil, uluslararası politikanın inşa edileceği “Asya” üzerinde yoğunlaştıracağı ve ABD'nin de bu hareketin merkezinde bulunacağını dile getirmiştir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 142,60 | 142,60 |