“Ak Şeytan”, Shakespeare’in yazdıklarından sonra 17. yüzyıl İngiliz trajedisinin en iyi örnekleri kabul edilen birkaç oyunun yazarı John Webster’ın en tanınmış trajedisidir. 1580 yılında doğduğu, 1598 yılında hukuk öğrenimine başladığı sanılan John Webster, 1602 yılında öğrenimini yarıda bırakıp oyun yazarlığına başladı ve on yıl kadar süren bir “çıraklık” dönemi boyunca, değişik tiyatro kumpanyaları için ortak oyunlar yazdı. Tek başına yazdığı ilk oyun olan “Ak Şeytan” (The White Devil), 1612 yılında sahnelendi ve yayımlandı. Webster yine aynı yıl “Amalfi Düşesi” (The Duchess of Malfi) adlı ikinci oyununu yazdı. Tek başına yazdığı bilinenler içinde günümüze kadar gelen üçüncü ve son oyunu The Devil’s Law Case (Şeytanın Davası) ise yaklaşık 1617 yılında sahnelendi. Sonraki yıllarda yine ortak oyunlar yazan Webster’ın 1630 yıllarında öldüğü sanılmaktadır. “Ak Şeytan”, kötülüğün her zaman erdem maskesinin ardına saklandığı, doğruyla yanlışın ayırt edilmesinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla ahlaki değerlerin bulunmadığı bur dünyayı simgeler. Webster’ın alabildiğine karamsar bir dünya yarattığı bu oyun, toplumdaki aksaklıkların ancak köktenci yaklaşımlarla giderilebileceğini ama böyle bir yaklaşımın olanaksız olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
“Ak Şeytan”, Shakespeare’in yazdıklarından sonra 17. yüzyıl İngiliz trajedisinin en iyi örnekleri kabul edilen birkaç oyunun yazarı John Webster’ın en tanınmış trajedisidir. 1580 yılında doğduğu, 1598 yılında hukuk öğrenimine başladığı sanılan John Webster, 1602 yılında öğrenimini yarıda bırakıp oyun yazarlığına başladı ve on yıl kadar süren bir “çıraklık” dönemi boyunca, değişik tiyatro kumpanyaları için ortak oyunlar yazdı. Tek başına yazdığı ilk oyun olan “Ak Şeytan” (The White Devil), 1612 yılında sahnelendi ve yayımlandı. Webster yine aynı yıl “Amalfi Düşesi” (The Duchess of Malfi) adlı ikinci oyununu yazdı. Tek başına yazdığı bilinenler içinde günümüze kadar gelen üçüncü ve son oyunu The Devil’s Law Case (Şeytanın Davası) ise yaklaşık 1617 yılında sahnelendi. Sonraki yıllarda yine ortak oyunlar yazan Webster’ın 1630 yıllarında öldüğü sanılmaktadır. “Ak Şeytan”, kötülüğün her zaman erdem maskesinin ardına saklandığı, doğruyla yanlışın ayırt edilmesinin mümkün olmadığı ve dolayısıyla ahlaki değerlerin bulunmadığı bur dünyayı simgeler. Webster’ın alabildiğine karamsar bir dünya yarattığı bu oyun, toplumdaki aksaklıkların ancak köktenci yaklaşımlarla giderilebileceğini ama böyle bir yaklaşımın olanaksız olduğunu tüm çıplaklığıyla gözler önüne sermektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 97,50 | 97,50 |