1827 yılında Osmanlı devletinin Fransa’ya öğrenci gönderilmesiyle aralanan kapıdan Türkçeye girmeye başlayan Fransızca, 1832 yılında Tercüme Odası vasıtasıyla hızını artırır. Yüz yılın sonunda Servet-i Fünun sanatkarının ilham perisi, Fransızca fısıldar. Fransızcanın kullanım yoğunluğu istila derecesini alınca aydın ve sanatkar buna dur demek durumunda kalır.Genç Kalemler (1911) dergisi etrafında başlayan Milli edebiyat hareketi dil ve edebiyatın kırmızıçizgilerini çizer. Cumhuriyet bu kurallara dokunmaz. 1920 yılında ilk şiirini, 1929 yılında ilk tercümesini, 1930 yılında ise ilk nesrini yayınlayan Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962), hayata, sanata ve insana yönelik tespit ve değerlendirmelerde bulunurken Fransızca kelimelere sık başvurur. Bu kelimelerden bazıları, Tanpınar’ın eserlerini verdiği yılların gündelik Türkçesine girmiş, bazıları ise Tanpınar’ın eserlerinde hayat bulabilmiştir.
Tanpınar, hem derslerinde hem de özellikle sanat yazılarında Fransızcasız yapamaz. Ancak, Ankara’da 1930 yılında yapılan Türkçe ve Edebiyat Muallimleri Kongresi’nde, yanında bulundurduğu Fransızca kitabın dış kapağını - gösteriş şeklinde algılanır endişesiyle - kapatır.
Çalışmamız, Fransızcanın Türkçedeki serüvenini; Tanpınar’ın Fransızca ile tanışmasını ve bu dile dair düşüncelerini; sanatkarın eserlerinde kullandığı Fransızca kelimelerle bu kelimelerin geçtiği cümleleri ihtiva etmektedir.
1827 yılında Osmanlı devletinin Fransa’ya öğrenci gönderilmesiyle aralanan kapıdan Türkçeye girmeye başlayan Fransızca, 1832 yılında Tercüme Odası vasıtasıyla hızını artırır. Yüz yılın sonunda Servet-i Fünun sanatkarının ilham perisi, Fransızca fısıldar. Fransızcanın kullanım yoğunluğu istila derecesini alınca aydın ve sanatkar buna dur demek durumunda kalır.Genç Kalemler (1911) dergisi etrafında başlayan Milli edebiyat hareketi dil ve edebiyatın kırmızıçizgilerini çizer. Cumhuriyet bu kurallara dokunmaz. 1920 yılında ilk şiirini, 1929 yılında ilk tercümesini, 1930 yılında ise ilk nesrini yayınlayan Ahmet Hamdi Tanpınar (1901-1962), hayata, sanata ve insana yönelik tespit ve değerlendirmelerde bulunurken Fransızca kelimelere sık başvurur. Bu kelimelerden bazıları, Tanpınar’ın eserlerini verdiği yılların gündelik Türkçesine girmiş, bazıları ise Tanpınar’ın eserlerinde hayat bulabilmiştir.
Tanpınar, hem derslerinde hem de özellikle sanat yazılarında Fransızcasız yapamaz. Ancak, Ankara’da 1930 yılında yapılan Türkçe ve Edebiyat Muallimleri Kongresi’nde, yanında bulundurduğu Fransızca kitabın dış kapağını - gösteriş şeklinde algılanır endişesiyle - kapatır.
Çalışmamız, Fransızcanın Türkçedeki serüvenini; Tanpınar’ın Fransızca ile tanışmasını ve bu dile dair düşüncelerini; sanatkarın eserlerinde kullandığı Fransızca kelimelerle bu kelimelerin geçtiği cümleleri ihtiva etmektedir.
Taksit Sayısı | Taksit tutarı | Genel Toplam |
---|---|---|
Tek Çekim | 123,50 | 123,50 |