Ahilik Bektaşilik Alevilik ve Mevleviliğin Kökenleri Ahi Evran - Hacı Bektaş Veli ve Mevlana'nın Gerçek Kimlikleri

Stok Kodu:
9786052096178
Boyut:
14x20
Sayfa Sayısı:
512
Baskı:
1
Basım Tarihi:
2017-10
Kapak Türü:
Ciltsiz
Kağıt Türü:
2. Hamur
%35 indirimli
335,00TL
217,75TL
9786052096178
571095
Ahilik Bektaşilik Alevilik ve Mevleviliğin Kökenleri
Ahilik Bektaşilik Alevilik ve Mevleviliğin Kökenleri Ahi Evran - Hacı Bektaş Veli ve Mevlana'nın Gerçek Kimlikleri
217.75

Toplumların en büyük sorunlarından biri de kendi ait olduldarı kültürü, geleneği, inançları etnik kökenlerini aşırı derecede yüceltme, buna karşın kendilerinden olmayan gruplara inanç sistemlerine devamlı kusur aramaya ve onları küçültmeye çalışllmak olmuştur. Bundan dolayı değişik dini Maçlar ve mezheplerin, etnik farklıfildarm ve kültürel kimliklerin birbirle-rini tanımlamaları hep sorunlu olmuş; baskılara, savaşlara katliamlara varan acılı sonuçlar doğurmuştur. Alevilik insan ve sevgi merkezlidir, toplumcudur, paylaşımcıdır, kadın erkek eşittir. Kısacası evrenseldir. Alevilik, Anadolu'nun hoşgörülü gerçek kimliğinin günümüze yansımasıdır.

Çoğu gizli tutulan sırların kaynağı da binlerce yıllık birikimin ve sentezin içindedir. Bunları çözdükçe karşınıza başka kapılar başka bir dünya açılır.. Anadolu'nun lonca örgütlenmesi Ahilik, Alevilik ve Bektaşilik kökenleri çok gerilere gitse de Anadolu'ya özgüdürler ve birbirlerini etkilemişlerdir. Ahiliğin; "Elini, sofranı, kapını açık tut. Gözünü, dilini, belini bağlı tut." öğretisi Alevilik, Bektaşilik'in de temel ilkeleriydi.

Ahilik, kökenleri nereye dayanırsa dayansın Anadolu'da en mükemmel şeklini almıştır. Ahilik, Anadolu insanının birkaç yüzyıl devam ettirdiği insan merkezli yardımlaş-mayı, emeği, adaleti, çalışanı, doğru kazancı temel alan Türk tarihinde övünç verici muhteşem bir organizasyondu. Bunların yanında Mevlevilik için aynı şeyleri söylemek zordur. Mevleviler toplumcu değildir. Ezilen sınıfların sorunlarını dile getirmediler. Hep üst sınıfın yanında oldular. Zenginlerin, devlet görevlilerinin ve devletin ihsan-larıyla yaşadılar.

Mevlana'nın bıraktığı güzel sözler, manalı şiir söyleme ser-mayesini kullanarak etrafı etkilediler. Halkın dertleriyle ilgilenmediler, ekmek elden su gölden yaşadıılar ve üretmeden tükettiler. Bu oldukça kompleks oluşumların kökenleri ve bu oluşumlarda önemli rol oynayan karakterlerin gerçek kimliklerini belgeler eşliğinde ortaya koymaya çalıştık. Çoğu perde arkasında kalmış bu gerçekleri bilmeden ne Anadolu Türk kimliği ne Anadolu kültürü tam olarak çözümlenebilir.

Toplumların en büyük sorunlarından biri de kendi ait olduldarı kültürü, geleneği, inançları etnik kökenlerini aşırı derecede yüceltme, buna karşın kendilerinden olmayan gruplara inanç sistemlerine devamlı kusur aramaya ve onları küçültmeye çalışllmak olmuştur. Bundan dolayı değişik dini Maçlar ve mezheplerin, etnik farklıfildarm ve kültürel kimliklerin birbirle-rini tanımlamaları hep sorunlu olmuş; baskılara, savaşlara katliamlara varan acılı sonuçlar doğurmuştur. Alevilik insan ve sevgi merkezlidir, toplumcudur, paylaşımcıdır, kadın erkek eşittir. Kısacası evrenseldir. Alevilik, Anadolu'nun hoşgörülü gerçek kimliğinin günümüze yansımasıdır.

Çoğu gizli tutulan sırların kaynağı da binlerce yıllık birikimin ve sentezin içindedir. Bunları çözdükçe karşınıza başka kapılar başka bir dünya açılır.. Anadolu'nun lonca örgütlenmesi Ahilik, Alevilik ve Bektaşilik kökenleri çok gerilere gitse de Anadolu'ya özgüdürler ve birbirlerini etkilemişlerdir. Ahiliğin; "Elini, sofranı, kapını açık tut. Gözünü, dilini, belini bağlı tut." öğretisi Alevilik, Bektaşilik'in de temel ilkeleriydi.

Ahilik, kökenleri nereye dayanırsa dayansın Anadolu'da en mükemmel şeklini almıştır. Ahilik, Anadolu insanının birkaç yüzyıl devam ettirdiği insan merkezli yardımlaş-mayı, emeği, adaleti, çalışanı, doğru kazancı temel alan Türk tarihinde övünç verici muhteşem bir organizasyondu. Bunların yanında Mevlevilik için aynı şeyleri söylemek zordur. Mevleviler toplumcu değildir. Ezilen sınıfların sorunlarını dile getirmediler. Hep üst sınıfın yanında oldular. Zenginlerin, devlet görevlilerinin ve devletin ihsan-larıyla yaşadılar.

Mevlana'nın bıraktığı güzel sözler, manalı şiir söyleme ser-mayesini kullanarak etrafı etkilediler. Halkın dertleriyle ilgilenmediler, ekmek elden su gölden yaşadıılar ve üretmeden tükettiler. Bu oldukça kompleks oluşumların kökenleri ve bu oluşumlarda önemli rol oynayan karakterlerin gerçek kimliklerini belgeler eşliğinde ortaya koymaya çalıştık. Çoğu perde arkasında kalmış bu gerçekleri bilmeden ne Anadolu Türk kimliği ne Anadolu kültürü tam olarak çözümlenebilir.

Yorum yaz
Bu kitabı henüz kimse eleştirmemiş.
Kapat