Kriz ve savaşlar, devrimleri tetikleyen iki önemli nedendir. Bugüne dek yaşanan devrimlerin, krizlerin derinleştiği ve savaşların yaşandığı dönemlerde gerçekleştiği biliniyor. Lenin’in “ya savaşlar devrimlere yol açar, ya devrimler savaşlara son verir” sözü, defalarca kanıtlanmış tarihsel bir gerçektir.
Dünyada ve ülkemizde direniş giderek yayılmakta, militanlık artmakta, kitlelerin arayışları derinleşmektedir. İşçi sınıfı bütün eylemlerin, ayaklanmaların içindedir. Ancak bilinç ve örgütlülük düzeyinin geriliği, önderlik etmesini engellemektedir.
Bu tabloyu değiştirecek olan; komünist, devrimci partilerin öncülüğünde, işçi sınıfının önderliğidir. “Ayaklanmalar Yüzyılı” olarak başlayan 21. yüzyılın, “Devrimler Yüzyılı”na dönüşmesi buna bağlıdır.
Kriz ve savaşlar, devrimleri tetikleyen iki önemli nedendir. Bugüne dek yaşanan devrimlerin, krizlerin derinleştiği ve savaşların yaşandığı dönemlerde gerçekleştiği biliniyor. Lenin’in “ya savaşlar devrimlere yol açar, ya devrimler savaşlara son verir” sözü, defalarca kanıtlanmış tarihsel bir gerçektir.
Dünyada ve ülkemizde direniş giderek yayılmakta, militanlık artmakta, kitlelerin arayışları derinleşmektedir. İşçi sınıfı bütün eylemlerin, ayaklanmaların içindedir. Ancak bilinç ve örgütlülük düzeyinin geriliği, önderlik etmesini engellemektedir.
Bu tabloyu değiştirecek olan; komünist, devrimci partilerin öncülüğünde, işçi sınıfının önderliğidir. “Ayaklanmalar Yüzyılı” olarak başlayan 21. yüzyılın, “Devrimler Yüzyılı”na dönüşmesi buna bağlıdır.